‘Sadakat duyduğum tarafı değiştirmenin vakti.” Hamid Karzai görünürde Afganistan’ın devlet başkanı, fakat sekiz yıldan uzun bir süre ABD’nin uşağı olarak kalmasının ardından şimdi böyle diyor. Peki ne oldu da Karzai böyle davranmaya başladı?
ABD’nin dünyanın dört yanındaki askeri hareketlenmelerinin sırlarını iyi bilen tek bir Afgan varsa, o da tartışmasız Karzai’dir. Karzai ülkesindeki Amerikan savaşında geri sayımın başladığını ve ABD’nin yenilmek üzere olduğunu gördü. Savaşın yakında Taliban lehine son bulacağına dair işaretler görmesiyle birlikte, Karzai’nin bu duruma hazırlanmak için Taliban liderleriyle gizli görüşmeler yaptığı iddia ediliyor.
Karzai en başından beri bir Amerikan ürünüydü. Kendisi Ekim 2001’de, ABD’nin Afganistan’a yönelik operasyonlarının başlamasıyla birlikte iktidar dünyasına girdi. O dönemde bir Amerikan petrol şirketinde çalışıyordu. Ayrıca bir CIA ajanı olarak da ter dökmüştü. ABD’nin saldırısı Taliban rejiminin devrilmesi ve hareketin taktiksel olarak dağlara çekilmesiyle sonuçlandığında, Washington’ın gözünde hegemonyasının ‘ulusal’ yüzü olabilecek yeni yönetim için hazır bir Afgan vardı: Karzai böylelikle işgal altındaki devletin yeni başkanı oldu.
Afganistan’daki askeri tablo son iki yıldır, yaklaşık 30 yıl önce Vietnam’daki tabloya benzemeye başladı. Vietnam’daki savaşın sön döneminde peşpeşe alınan yenilgiler, Amerikan askerlerini sivilleri gelişi güzel bir biçimde öldürmeyen sürükleyen çılgın bir ümitsizliğe sevk etmişti. ABD o dönemde Vietnam bataklığından çekilmeyi meşrulaştırmak için, savaşın yükünün büyük kısmını Vietnam ordusuna devretmek amacıyla ‘savaşın Vietnamlılaşması’ ilkesini benimsedi. Buna göre Amerikan güçleri arka planda kalacak, başarısızlığın sorumluluğunu Vietnam güçleri taşıyacaktı.
ABD şimdi de, yenilgilerin sorumluluğunu Karzai’nin temsil ettiği Afgan hükümeti güçlerine yüklemek için benzer şekilde ‘savaşın Afganlaştırılması’ ilkesini hayata geçiriyor. Karşılıklı suçlamalar savaşı da bu bağlamda patlak verdi. ABD Karzai’yi yolsuzlukla, Karzai de ABD’yi seçime hile karıştırmakla suçluyor. Afgan lideri daha da ileri gidip, Taliban’la gizlice görüşmesinin ardından İran ve Çin’le de ilişkiler dokumaya başladı. (Katar gazetesi Vatan, 12 Nisan 2010)

RADİKAL