1. HABERLER

  2. HABER

  3. Kamudaki Başörtüsü Engeli Artık Kalksın!
Kamudaki Başörtüsü Engeli Artık Kalksın!

Kamudaki Başörtüsü Engeli Artık Kalksın!

Yeni anayasa yazımı sırasında, başörtülü vatandaşlara kamu kurumlarında çalışma imkânı, sağlayacak olan düzenlemeden vazgeçilmesine tepki.

06 Eylül 2012 Perşembe 08:57A+A-

Yeni anayasanın yazımı çalışmaları sırasında AK Parti ekibinin başörtülü vatandaşların da kamu kurumlarında rahat bir şekilde çalışabilmelerine yasal dayanak sağlayacak “Hizmete alınmada liyakat dışında hiçbir şart aranmaz” ifadelerinden diğer partilerle uzlaşmak için vazgeçmesi tartışmalara neden oldu. Kamu hizmetine girme hakkıyla ilgili maddenin taslağı oluşturulurken diğer parti heyetlerinin AK Parti’nin önerisine karşı çıkmasının ardından AK Parti’nin de bu öneriden vazgeçmesi hatta taslak maddenin sonuna BDP’li Sırrı Süreyya Önder’in önerisiyle gaylere, lezbiyenlere de özgürlük sağlanması, sapkınlara sağlanan özgürlük Müslümanlara neden sağlanmıyor sorusunu akıllara getirdi. Bu yaklaşıma karşı çıkan sivil toplum örgütleri ve siyasiler sert tepki gösterdi.

Kamalak: Bu Gerilimleri Artıracak Korkunç Bir Karar

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak ise AK Parti’nin bu yaklaşımını feci bir durum olarak değerlendirerek “AK Parti’nin bu yaklaşımı korkunç bir şey. Bu karar feci bir şey olur. Çünkü bu tartışmalar tutanaklara geçiyor nasıl olsa” dedi. Kamalak, bu kararın Türkiye’deki gerilimleri artıracağını belirterek “Kamuda başörtüsü ile çalışabilmenin yasal dayanağını oluşturacaklarını hiç gündeme getirmemiş olsalardı daha iyi olurdu şüphesiz” diye konuştu. Sadece Müslümanlar için yasakların olduğunun altını çizen Kamalak, “Diğerleri için her şey serbest ama milletimiz ümit var olsun her şey eninde sonunda aslına rücu edecektir. Bu milletin aslı imanla yoğrulmuştur” dedi.

Ünsal: “Ak Parti Liyakat Vurgusundan Vazgeçmemeli”

AK Parti’nin yeni anayasa çalışmalarında ‘Hizmete alınmada liyakat dışında hiçbir şart aranmaz” ifadesini arka planda bırakmasına Mazlum-Der Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal ise, “Yeni anayasa çalışmalarında liyakat vurgusundan vazgeçmek, kamuda çalışmak isteyen başörtülü vatandaşlarımız için sıkıntı çıkarabilir. Neticede başörtüsü konusunda yaşadığımız problem çok ciddi bir problem. Yani yönetmelikle, yasalarla değil de anayasa da çok açık ve bariz bir şekilde, başka anlam çıkartmayacak şekilde bu hususa yer verilmesi gerekiyor. AK Parti’nin sorunun çözümü için liyakat vurgusundan vazgeçmemesi çok önemli. Görevin getirdiği nitelik şartı konulmuş bunun yerine. Görevin ne nitelik getirdiği yasalar ve yönetmelikler çerçevesinde belirlenmiştir. Eğer AK Parti anayasa gibi en yüksek normda liyakat ifadesine yer verir ise yasalar ve yönetmeliklerde yer verilecek olan yanlış anlaşılmaların ve belirsizliğin önünü almış olur. Liyakat hususunda tekrar belirtmek istiyorum. AK Parti kesinlikle bu ısrarından vazgeçmemelidir. Bizim talebimiz yıllardır yaşamakta olduğumuz bu başörtüsü sorununa anayasada yoruma yer bırakmayacak şekilde kesin ifadelerle yer vererek bunun aşılmasıdır” dedi.

Kaya: “Halk Başörtüsünde Muhalefeti Değil, Hükümet Olan Ak Parti’yi Sorumlu Tutar”

Başörtüsünün herhangi bir alanda engel olarak görmek zaten hukuka aykırı bir durumdur diyen Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, “Birileri kabul edilemez şart ve gerekçelerle başörtüsünü engellemeye, sınırlandırmaya çalışıyor. Bu ülkede halkın büyük bir çoğunluğu kendini Müslüman olarak tanımlıyor ve kadınların da bir kısmı örtünüyor. Şimdi kalkıp bunu şu veya bu yasaya aykırı diye insanlara dayatmak baştan bu insanlara zulmetmektir. Yeni anayasa çalışmalarını en başından beri takip ediyoruz. Önceleri daha özgürlükçü bir anlayış vardı. Bu anlayış tırpanlanmaya çalışılıyor. Başörtüsü konusunda CHP ve BDP’nin tutumunu biliyoruz. MHP ise bu konuda muğlak kalmıştır. Halk eğer bu konuda özgürlükçü bir tanım çıkmazsa, çıkan diğer her türlü sonuç için dönemin hükümeti olan AK Parti’yi sorumlu tutacaktır. Tam bu noktada AK Parti’nin net bir sonuç ortaya koyması lazım. Bir takım muhalefet partilerini ikna etme, CHP ya da medyanın şirretliğine teslim etme olmaması gerekir. Bu durumdan ötürü AK Parti gelecekte halk tarafından mazur görülmez. Mutlaka tepki görür. Anayasada açık olan şey şu olmalı. İnsanların inançlarıyla, kimlikleriyle, talepleriyle çelişen bir düzenleme hiçbir alanda olmamalı. Ne kamu alanında, ne eğitim alanında ne de bir başka alanda devlet tarafından engellenemez. Bu konuda AK Parti hükümetinin anayasayı beklemeksizin tartışmayı ortadan kaldırması gerekir” açıklamasında bulundu.Yeni anayasa yazımı çalışmaları sırasında yazım alt komisyonunda kamu hizmetine girme hakkıyla ilgili maddenin taslağı oluşturulurken AK Parti’nin sürekli savunduğu ve başörtülü vatandaşlara da kamu kurumlarında çalışmasına imkan sağlayacak "Hizmete alınmada liyakat dışında hiçbir şart aranmaz" ifadesinden diğer partilerle uzlaşmak için vazgeçmesi sivil toplum kuruluşlarının ve siyasilerin sert tepkisine neden oldu. SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak, HAS Parti Genel Başkan Yardımcısı Erol Erdoğan, Mazlum-Der Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal ve Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya kamuda başörtüsü yasağının mutlaka kaldırılması gerektiğini söyledi.

Erol Erdoğan: Yeni Anayasada Her Türlü Ayrımcılık Yasaklanmalı

HAS Parti Genel Başkan Yardımcısı Erol Erdoğan, “Türkiye’de geride kalan dönemlerde, dini ayrımcılık ve kılık kıyafet ayrımcılığı yaşanmamış olsaydı, anayasada kılık-kıyafet ayrımcılığını yasaklayan bir maddenin olmasına gerek duyulmayabilirdi” diyerek ancak ülkemiz tarihinde bir insanlık ayıbı olarak uzun dönemleri kapsayan kılık-kıyafet düşmanlığından ve ayrımcılığından bahsetmenin mümkün olduğunu ve tarihin de bunu kaydettiğini söyledi. Bunun için de anayasada kılık-kıyafet özgürlüğünü sağlamanın yanında bu alanlarda her türlü ayrımcılığı yasaklayacak bir madde veya ifade yer alması gerektiğini kaydeden Erdoğan, “Bu mesele, partiler arasında tartışmalı bir konu olduğundan anayasa yazımını ilk başta engelleyici olmaması için sonraya bırakılmak isteniyor olabilir. Ancak, yeni anayasada bu temel özgürlüğün teminat altına alınması gerekir. Bu şarttır. Türkiye, kamu dâhil her alanda ayrımcılık ve ötekileştirme illetinden kurtulmalıdır” dedi.

Koray Taşdemir- Şuayip Alabay / Yeni Akit

HABERE YORUM KAT