1. YAZARLAR

  2. Tarhan Erdem

  3. İstikrarsızlık başlangıcı mı?
Tarhan Erdem

Tarhan Erdem

Yazarın Tüm Yazıları >

İstikrarsızlık başlangıcı mı?

30 Mart 2009 Pazartesi 17:08A+A-

İl Genel Meclisi seçimleri sonuçlarına göre, Ak Parti 2004 sonuçları çevresinde görülüyor. Gerilemesi veya ilerlemesi kayda değer değil.

İşsizlik ve üretim darlığından etkilenenlerin bir kesimi ile Ak Parti’nin, inanç politikalarından kuşku duyanlar CHP’nin oranını 5 puan artırdılar.

Ak Parti’nin kaybettiklerinin bir kısmı da, SP ve DP’ye gitti.

Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde Ak Parti’nin İl Genel Meclisi’nde önemli oy aldığı görülüyor.

Kabaca bu sonuçlara dayanarak, seçim hakkında genel sonuçlar çıkarmak yanıltıcı olabilir.

Benim ilk değerlendirmem, bu sonuçların, siyasal hayatımızdaki belirsizlikleri azaltmayacağı, artıracağıdır. Muhalefetin ilk açıklamaları bu öngörüyü desteklemektedir.

Belirsizlikler, olumlu değişimleri hızlandırabilir mi? Sonuçlar muhalefete, yollarının doğruluğuna güvenme cesaretini verebilir. Özellikle CHP’nin bu eğilimde olacağını sanıyorum.

CHP’liler, oylarının artmasını ve iktidar partisinin oyunun azalmasını, son yıllardaki her gün her şeye karşı çıkma politikalarının tasvip gördüğü biçimde yorumlayabilirler.

Günlük slogan politikalarına dönüş, 1970 sonrası siyasal hayatına dönülmesidir. Bu ikinci yıkım döneminin başlaması olur.

1970 sonrasından 2002 arasındaki 32 yılda, askeri yönetim hükümetini de hesaba dahil edersek,

ortalama bir hükümetin ömrü 16 ay, 1980-1987 hükümetlerini çıkarırsanız ortalama hükümet ömrü 11 ay olmuştur.

Başladığımız ve vardığımız yer, bu uzun yıllarda çektiklerimiz bellidir.

İktidar ve muhalefet partileri sorumsuzluk içine girer, her gün gerginlik ocaklarını körüklerse, zor günlere yine döneriz.

2009 seçimleri istikrarsızlık kapısını açabileceği gibi, önyargıları bir yana bıraktırabilir!

Sayın Erdoğan, bugüne kadar kendine güven içinde, kişisel ve kurumsal eleştirilerin çoğunu, gariptir önemli olanlarını, savuşturmak için söz arayarak dinledi, duraksamadan cevapladı. Muhalefeti, kimin nerede niçin bulunduğunu ve nerede göründüğünü anlama gereğini duymadı. Hukuki muhalefet partileriyle, halk içindeki muhalefeti birbirinden ayıramadı.

Seçmenin oylarını doğru yorumlaması için kabullerinden, varsayımlarından ve değerlerinden kuşku duyması gerekir.

Muhalefet de farklı değildi.

Seçmen soğukkanlılık içinde kararını verdi. Bu kararın içinde değişik işaretler var. Doğru politikaları bulup yürütme görevi partilere aittir

RADİKAL

YAZIYA YORUM KAT