Medyada iktidara yaranma adına ‘her şey olma’ yolunda ilerleyen zevatın mide bulandırıcı görüntüleri artarak devam ediyor. Ne hallere düştüklerine tarih şahittir!

Neler yapmadılar ki,  Putin’e övgüler yağdırdılar, Trump’a el salladılar. Ve bir müddettir bonservislerine Atatürkçülüğü de eklediler! Kendilerine mübarek olsun! Bu başdöndürücü halleri bizi ilgilendirmez!

Ama İslamcılığa, islamcılara saldırmalarına sessiz de kalmayız! Ve bunu onların yaptığı gibi isim vermeden, gölgeler ardına sığınarak da yapmayız! Biz iktidarın, gücün değil, Rabbimizin kuluyuz;  karnımızdan konuşmaz, ismiyle, cismiyle saldırganları teşhir etmekten de kaçınmayız!

Salih Tuna da bu zevattan! Yeni Şafak’tan Sabah’a transfer olması hayırlı oldu, orada kendisine benzeyenlerle beraber yazsın çizsin! Ama çizmeyi de aşmasın!

Adam iktidarın dümen suyunda yol alma kaygısıyla, tarihi bir gerçeği hiç utanmadan, sıkılmadan çarpıtmaya kalkıyor. Herkesin bildiği ezan gerçeğini saptırıyor. Asli haliyle okunmasını yasaklayanın Mustafa Kemal olduğu gerçeği ortadayken topu İnönü’ye atıyor.

Yetmiyor, son günlerin modası Atatürkçülük kuyruğuna girilmesi ucuzluğunu, seviyesizliğini eleştiren, bu gidişatın tehlikeli olduğunu söyleyen Müslümanlara da ‘deist/nihilist kafalı İslamcılar’ diye hakaret ediyor.

Sonra yalan söylediği ortaya konulduğunda da, bu sefer Erdoğan muskasını boynuna takıp, FETÖ’den girip, YPG’den çıkarak bu çarpıtmaya dikkat çekenlere hakaretlerini artırıyor. Şaşırıyor muyuz?

Yok, şaşırmıyoruz, kendisine yakışanı yapıyor!