1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. İşin Tadının Kaçmasının Gerçek Sebebini de Söyleyebilseniz!
İşin Tadının Kaçmasının Gerçek Sebebini de Söyleyebilseniz!

İşin Tadının Kaçmasının Gerçek Sebebini de Söyleyebilseniz!

Olayların sebep ve sonuçlarına ilişkin mühendislik hesabı, popülist yaklaşımlar neticesi öyle tavırlar geliştiriliyor ki bu durum hızlı müdafileri dahi bıktırmış vaziyette.

08 Ekim 2018 Pazartesi 14:44A+A-

HAKSÖZ-HABER

Dövizdeki yükseliş, ekonomideki kötü gidişat ve enflasyonun yükselmesi, fiyatlardaki artış üzerine hükümetin söylem ve eylemlerinin tabandaki yansıması traji-komik görüntülere yol açıyor.

Elinde mikrofon marketlerde fiyat denetimine çıkan ultra süper ekonomist muhabirler mi ararsınız ya da basın ordusunu arkasına takıp güya hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi önden fırça atmaya ve dahi hesap sormaya yeminli belediye başkanlarının pazar baskınına mı?

Ya da iktidar medyasının her defasında rezil oldukları gibi McKinsey olayında da rezil oldukları halde hiçbir şey olmamış gibi davranan trol ve troliçe kalemşörlerini mi isterseniz?

Anlaşılan vaziyet Ersoy Dede'nin bile ağzının tadını kaçırmış. Lakin asıl sebebe değinmeyerek ağzının tadını daha da fazla bozmak istememiş.

*

Ersoy Dede’nin Star’daki köşesinde yayınlanan “Fiyat Denetimi İşinin Tadı Kaçmak Üzere” başlıklı bahse konu yazısının konuyla alakalı bölümü:

Özellikle kur dalgalanmalarını fırsat bilen bazı firmaların, ürünlerine zam yapması sonrası millet haklı olarak tepki gösterdi. O ilk gün de söylemiştim yine aynı yerdeyim. Açık ekonomilerde gösterilecek olan tepkinin biçimi bellidir; alış-veriş yapmazsınız biter. Bu kadar ama. Bunun dışındaki her türlü müdahale sorunları içinden çıkılmaz bir hale getirmekten başka işe yaramaz. Misal Gaziantep Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu’nun pazarda yaptığı denetimlerin görüntüleri servis edildi dün. Başkan alış faturasından 70 kuruş olduğunu öğrendiği domatesi pazarcının 5 TL’ye satamayacağını söylüyor. Ve pazarcıya da diyor ki; “Ya fiyatı düşür ya da topla tezgahını.” Şimdi bir dakika. Pazarcının, tezgahını toplamakla tehdit edilmesine yol açan suçu ne? Vergi kaçırıyorsa anlarım. Satış yapmak için kiraladığı tezgahın ücretini ödemiyorsa tamam.Fakat, ‘Sen ucuza almışsın bu kadar kâr sana çok’ deyip tezgahı kaldırtmaya kalkmak kimse kusura bakmasın ama tribünlere oynamaktır. (Ha bu arada, Sayın Başkan bu mevsimde 70 kuruşa domates alınabileceğine inanıyor, orasını hiç tartışmıyorum) Daha anlaşılır bir örnek vereyim. Bir müteahhite; “70 bin liraya mâl etmişsin sen bu konutu. Arsa payıyla birlikte en fazla 150 bin lira olsun. Nasıl olup da 500 bin liraya satarsın!. Topla tezgahını” diyebiliyor muyuz? Diyemiyoruz. Demeyelim de zaten. Zira bu işlere bir kere müdahale etmeye başlarsak, toparlayamayız. Zabıta denetim yapacaksa, tezgahta yazan fiyatla kasadan geçen fiyat aynı mı, buna baksın.  Bir de üzerinde yazdığı ağırlık gerçek mi, buna baksın. ‘Fiyatı neden yükseltiyorsun’ diye bir soru da olmaz, müdahale de olmaz. Aynı belediye başkanı, en son internetten sattığı arabasını kaça almış vaktiyle?

HABERE YORUM KAT

8 Yorum