Öncelikle Siyonist kanunun yerleşim yerlerinde özel arazilere üzerinde inşa edilen İsrail Yüksek Mahkemesi tarafından yıkım kararı 5000 evi korumayı amaçladığı bilinmelidir. Evleri korumak için de kanuni olarak onlara meşruiyet kazandırılmak istenmektedir.

Yasaya göre işgal hükümeti,  yasanın yürürlüğe girmesinden itibaren 30 gün içinde askeri emir aracılığı ile müsadere etme ve toprakları yerleşim yerlerine nakletme hakkına sahip oluyor.

Yeni kanun, arazi sahiplerine tazminat ödemeyi veya başka yerlerde alternatif ev vermeyi öngörüyor. Kanun, Batı Şeria’daki bütün yerleşim yerlerinde bulunan hususi arazileri ve evleri kapsıyor.

Kötü Tohum

2012 yılının mayıs ayında İsrail Yüksek Mahkemesi, Beit El yerleşim yerinde Filistinlilere ait olduğu ispat edilen 4 evin boşaltılması ve yıkılması kararını vermişti.

Kanunu sunan mevcut Bakan Yariv Levin, özel arazilerdeki hırsızlığı geriye dönük işleyecek şekilde boşaltma ve yıkma kararını engellemek amacıyla kanun teklifi vermişti.

Fakat İsrail hükümeti, o zaman bu evleri yıkmak zorunda kalmıştı. Başbakanı Binyamin Netanyahu, yasanın yanında yer alacak bakanların hükümetten atılacağını söylemiş, sonunda da kanun tasarısı kabul edilmemişti.

Yeniden gündeme getirildi.

Yahudi Ev partisinden Betzalel Smotrich ve Shola Rafael, 2016 yılı Kasım ayında, Amonah yerleşim yerinin boşaltılma kararının son uygulanma tarihinin yaklaştığı bir sırada tekrar kanun tasarısını gündeme getirdi. Likud Partisinden 20 milletvekili de tasarıyı kabul etti.

Amonah yerleşim yeri;  Filistinli Silvad, Ayn Yabrud ve Tur köylerindeki özel araziler üzerinde inşa edilmiş bir yerleşim yeri. Arazi sahipleri, İsrail mahkemesine dilekçe vererek arazilerin sahipleri olduğunu ispat etmişlerdi. Mahkeme de 25 Aralık 2016’ya kadar yerleşim yerinin yıkılmasına karar verdi.

Donald Trump’ın ABD başkanlık seçimlerini kazanmasından sonra Naftali Bennet liderliğindeki Yahudi Evi Partisinin ve Likud partili bazı bakanların desteği ile yerleşimciler, Amonah yerleşim yerini de kapsayacak özel bir paragraf eklenerek yasanın geçmesi için baskı yapmaya başladı. Yerleşimciler, kanunun 25 aralıktan önce geçmesi yoğun baskı yaptılar.

İsrail hükümetinin hukuk danışmanı Avihai Mandelbilit ve Maliye Bakanı Moshe Kahlon, yasa teklifinin reddedilmesi istedi. Mandelbilit, tasarının uluslar arası kanunlar ve İsrail yasalarına aykırı olduğunu belirtti.

İsrail sağı da bunun üzerine Amonah yerleşim yeri hakkındaki paragrafı çıkararak tasarı üzerinde ufak bir düzeltme yapmak zorunda kaldı. Tasarı, kabul edildikten sonra İsrail hükümeti, yerleşimcileri “metruk arazi” olduğunu iddia ettiği ve Amonah yerleşim yerine yakın bir tepeye yerleştirme kararı aldı. Arazi sahipleri olan Filistinliler de yeniden mahkemeye başvurarak bu arazilerin de sahipleri olduklarını ispat ettiler. Mahkeme de Amonah yerleşim yerinin boşaltılmasını 15 şubata erteledi.

2334 sayılı karar

Knesset’in tasarıyı kabul etmesi, uluslar arası tepkilere neden oldu. Obama yönetimi, en sert tepkiyi verenlerden birisi oldu. İsrail de Obama idaresini eleştirerek Trump dönemini sevinçle karşıladığını ifade etti. Bunun üzerine ABD, BM’nin yerleşim yerlerini kınama kararını veto etmedi. Böylece BM, 23 aralıkta 2334 sayılı kararı aldı.

Karar, İsrail sağının Binyamin Netanyahu üzerindeki baskısını arttırdı.

Netanyahu yasanın yürürlüğe girme sürecini ertelemeye ve Donald Trump’ın başkanlığa geçmesine kadar vakit kazanmaya çalıştı.

Netanyahu’nun skandalları, süreci hızlandırıyor.

Netanyahu'nun partisi ile Yahudi ev partisi arasındaki gerginliğin artması ve kendisine karşı yolsuzluk davalarının açılmasıyla birlikte Netanyahu, tasarının kabul edilme sürecini hızlandırdı. Genel Kurul'a sunulan tasarı, 52 oya karşı 60 oyla kabul edildi. Netanyahu, sürecin Trump idaresiyle koordineli yürütüldüğünü açıkladı.

Şimdi Barış gibi bazı insan hakları kuruluşları, kararı mahkemeye taşıyacaklarını açıkladı.

FİEM