1. YAZARLAR

  2. Mahmut Osmanoğlu

  3. İran'ın nüfuz haritası
Mahmut Osmanoğlu

Mahmut Osmanoğlu

Yazarın Tüm Yazıları >

İran'ın nüfuz haritası

05 Kasım 2012 Pazartesi 00:24A+A-

İran İslam Devrimi gerçekleştiğinde İran'ın nüfuzu "İslam Devriminin ihracı" nitelemesiyle gündeme getiriliyordu. Ama o dönem itibarıyla coğrafi bir süreklilik olarak buna imkân yoktu.

İran diplomatik temsilcilikleri bulunan ülkelerde "kültür evleri" (haneyi ferhengi) vasıtasıyla İranlılar devrim düşüncesini dışarı taşıma gayretlerini sürdürdüler.

Amerika gibi bir süper güce karşı İslam adına bir zaferin İslam dünyasında etki ve yankılarının olması kaçınılmazdı. Bu etki aynı zamanda İran nüfuzu manasına da gelecekti. Dolayısıyla ABD başta Batılılar Irak'ı İran'a saldırtarak bu İran'ı durdurmak ve zayıflatmak istediler. Nitekim sekiz yıl süren savaş İran'ı birçok yönden bir hayli yıprattı.

Ama İran savaştan önemli bir müttefik edinerek çıktı: İki de önemli nüfuz bölgesi edinerek.

İran'la savaşan Irak Baas Partisi hilafına Suriye Baas Partisi İran'a yaklaştı ve o dönem Suriye Devlet Başkanı Hafız Esed İranlıların "Kutsal Savunma" olarak niteledikleri Irak savaşında İran'a sahip çıktı.

Ayrıca İran bu müttefik üzerinden Lübnan'da Hizbullah'ı kurdurarak çok önemli ve stratejik bir nüfuz sahası oluşturdu.

Süreç içerisinde artık bugün bu İran – Suriye – Lübnan Hizbullah ekseni oluşmuş bulunuyor ve İran bunu "Direniş Zırhı" olarak nitelendiriyor. İran'ın İsrail ve İsrail'in İran düşmanlığı iki taraf açısından da hayati öneme haiz olduğu ve bu "zırhın" kırılması durumunda İran savaşı kendi topraklarında bulacağı için İran bu iki nüfuz sahasını kesinlikle kaybetmek istemiyor.

İran'ın nüfuz alanı olarak Suriye'yi stratejik müttefik olarak tanımlamak mümkün olduğu gibi Lübnan Hizbullahını stratejik – mezhebi müttefik olarak tanımlamak mümkündür.

İran – Irak savaşı esnasında çıkan Sovyetler Birliği – Afganistan savaşı da İran'a nüfuzunu komşu Afganistan'a yayma fırsatı verdi. İran nüfuzunu hem Afganlı Şii direniş grupları üzerinden ve hem de Sünni direniş grupları üzerinden Afganistan'a yayma fırsatı buldu.

Zamanla Sünni gruplar üzerindeki etkisi azalsa da, pek bilinmez ama Şii gruplar üzerinden İran'ın Afganistan'daki mezhep üzerinden nüfuz ve etkisi bugün her zamankinden çok daha fazladır.

Sovyetlerin dağılmasından sonra, farklı mezheplere sahip olmasına rağmen İran ortak dil üzerinden Tacikistan'da da önemli bir nüfuz alanı oluşturmuştur.

İsrail Filistin çatışması İran'ın Filistinli gruplar üzerinde, özellikle de İslami Cihad örgütü üzerinden nüfuz alanı oluşturmasına zemin hazırlamıştır. Hamas üzerinde de etkisi olmakla birlikte Hamas'ın Müslüman Kardeşler bağlantısı, mezhep ve İran'a hasım Arap faktörler Hamas'ın İran tam olarak İran nüfuzu altına girmesini engellemiştir.

Son dönemde İran iki nüfuz sahası daha bulmuştur. Birisi, İmam Humeyni'nin yapamadığını, Saddam'ın devrilmesini, Amerika'nın Saddam'ı devirerek Şii çoğunluğun iktidarına yol açtığı Irak'tır. Amerikan nüfuzu azaldıkça Irak'taki İran nüfuzu mezhebi ve stratejik zeminlerde güçlenecektir.

Burada asıl dikkati çeken hususu İran – Irak – Suriye – Lübnan Hizbullah'ı ekseninin oluşmuş olmasıdır. Yani İran, Kuzey Irak ve Irak Sünnileri bir tarafa bırakılırsa, artık karadan Akdeniz'e kadar uzanabilmektedir.

Diğer ve yeni nüfuz sahası ise Sudan'dır. Sudan'ın İsrail'i silah fabrikasını bombalamakla suçlaması ardından İran'ın Sudan'a savaş gemisi göndermesi ve verdiği mesajlar İran'ın atık nüfuz alanını Kızıldeniz'e kadar genişlettiğini göstermektedir.

İran'ın bugünkü nüfuz haritası İslam Devrimi sonrasından çok daha yaygın bir görünüm arz etmekte ve daha da yayılma eğilimi taşımaktadır.

YENİ ŞAFAK

YAZIYA YORUM KAT