1. YAZARLAR

  2. Mehmet Yılmaz

  3. İran'da Yeşil Devrim mi?
Mehmet Yılmaz

Mehmet Yılmaz

Yazarın Tüm Yazıları >

İran'da Yeşil Devrim mi?

12 Haziran 2009 Cuma 00:12A+A-

İran'da seçmen 10. dönem cumhurbaşkanını belirlemek için sandık başına gidiyor bugün. Peki ne anlama geliyor bu seçim? Bir kere...

1979'da gerçekleştirilen İslam Devrimi'nin 30. yılında yapılıyor.

Gelinen noktada rejimin hangi istikamete savrulduğunu gösterebilir.

İkincisi...

İran'ın bundan sonra izleyeceği politikalar hakkında ipucu verebilir.

Seçime dört aday katılıyor.

Onlardan biri 2005'te cumhurbaşkanı seçilen Mahmud Ahmedinejad. Muhafazakâr kanadı temsil ediyor kendisi.

Aynı tabana hitap eden diğer aday ise Devrim Muhafızları Komutanlığı'ndan emekli Muhsin Rezai.

Mir Hüseyin Musavi ile Mehdi Kerrubi'yi reformcular destekliyor. Her iki adayın en önemli özelliği, geçmişte önemli görevler üstlenmiş olmaları.

Musavi, 1980-88 yılları arasında başbakanlık koltuğunda oturdu. Kerrubi ise meclis başkanlığı yaptı.

Anketler, seçimin Ahmedinejad ile Musavi arasında geçeceğini söylüyor. İlk turda seçilemedikleri takdirde bu iki adayın kozlarını ikinci turda paylaşması kuvvetle muhtemel.

Seçim kampanyasında sergilenen 'renkli' görüntüler ve televizyonlara taşınan tartışmalar İran'daki demokratik ortamı göstermesi bakımından hayli ilginç.

Daha şaşırtıcı olanı ise meydanlara hâkim olan renk cümbüşü sanırım.

Şüphesiz bu konuda ön plana çıkan isim Mir Hüseyin Musavi.

Musavi ve ekibi, 2000'lerin başında Sırbistan'da başlayıp Gürcistan ve Ukrayna'ya sıçrayan renkli devrimleri hatırlatan bir seçim kampanyası yürütüyor çünkü.

Hedeflerinde kadınlar ve gençler var.

Seçtikleri renk ise çok anlamlı:

-Yeşil.

Hatırlarsanız 'Otpor/Direniş' adlı bir gençlik örgütünün 2000 yılında Sırbistan'da başlattığı sivil eylemler 'Kadife Devrim' ile sonuçlanmıştı.

Otpor ile yakın teması olan 'Kmara/Yeter' hareketi de 2003'te Gürcistan'daki 'Gül Devrimi' için altyapı hazırlamıştı.

Benzer bir süreç bu kez 2005'te Ukrayna'da yaşanmış, 'Pora/Tam Zamanı' adlı örgüt 'Turuncu Devrim' adına günlerce eylem yapmıştı.

Bunların ortak noktası nedir peki?

Belli bir renk seçilerek kitlelerin tek bir ideal etrafında bütünleştiğinin gösterilmesi tabii ki...

İran'dan yansıyan seçim manzaraları da çok farklı değil özü itibarıyla.

Musavi ve taraftarları, Tahran sokaklarında yeni bir 'devrim' havası estiriyor, yeşil kıyafetler giyip kollarına ve başlarına aynı rengi taşıyan kurdeleler bağlayarak.

Bu kampanyanın sembol ismi ise Mir Hüseyin Musavi'nin eşi Zehra Rahnevard.

Parmağına taktığı yüzükten başını kapatan örtüye kadar kullandığı her ürünü yeşil renkten seçerek mesaj veriyor seçmenlerine:

-Şimdi İran'da Yeşil Devrim zamanı...

Bu bir ironi mi yoksa gerçek mi?

Bir ironi olduğu muhakkak...

1979'da gerçekleştirilen yeşil devrime aynı rengin farklı tonuyla cevap vermek bu olsa gerek.

Ancak şu gerçek unutulmamalı:

-Güçlü devlet ve toplum yapısıyla İran, dünyanın gidişatına uygun mesajlar vermesini bilen bir ülke.

Soğuk Savaş'ın sonlarına doğru ABD'de baba Bush göreve gelirken, Haşimi Rafsancani gibi Batı'da hüsnü kabul gören bir lider cumhurbaşkanı seçildi İran'da.

Bill Clinton döneminde yumuşayan atmosfer iyi değerlendirildi ve Muhammed Hatemi ön plana çıkarıldı.

George W. Bush'un sertlik yanlısı politikalarına cevap olarak da Mahmud Ahmedinejad bu makama getirildi.

Şimdi Obama'nın karşısına çıkacak yeni lider belirleniyor.

ABD'den Tahran'a gönderilen 'pozitif' mesajlara verilecek karşılığın rengini ve dozajını belirleyecek bu lider bakalım kim olacak.

Ahmedinejad mı yoksa Musavi mi?

İran tecrübesi Musavi'yi işaret ediyor.

ZAMAN

YAZIYA YORUM KAT