1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Hukuksuzluğa Dönüşen Güvenlik Soruşturmaları
Hukuksuzluğa Dönüşen Güvenlik Soruşturmaları

Hukuksuzluğa Dönüşen Güvenlik Soruşturmaları

15 Temmuz gecesi sokakta olan adamı, siz sonraki süreçte karşı tarafınızda konumlandırıyorsanız, o zaman sorun vardır.

16 Ocak 2019 Çarşamba 03:29A+A-

Muhlis Kılıç, kamuya memur alımlarında uygulanan güvenlik soruşturmalarının ortaya çıkardığı mağduriyetleri yorumladı:

Özellikle 15 Temmuz sonrasında daha fazla duymaya başladığımız iki kavram: mülakatlar ve güvenlik soruşturmaları. Bu dönemden önce de kişiler devlet dairelerine memur olarak atandıklarında, ancak güvenlik soruşturmasını geçtikten sonra işe başlayabiliyorlardı. İnsanlar böyle bir şeyin yapıldığından haberdar olsalar bile, bu konu gündemlerini çok fazla meşgul etmiyordu. Çünkü güvenlik soruşturmaları bu dönemde olduğu kadar uzun sürmüyordu. Özellikle 15 Temmuz döneminden sonra atanan insanların güvenlik soruşturmalarının çok uzun sürdüğü defalarca dile getirilmesine rağmen problem hala  çözülmüş değil ne yazık ki. Peki nedir bu güvenlik soruşturması? diye baktığımızda şöyle bir tanımla karşılaşırız: Kişinin kolluk kuvvetleri tarafından halen aranıp aranmadığının, kolluk kuvvetleri ve istihbarat ünitelerinde ilişiği ile adli sicil kaydının ve hakkında herhangi bir tahdit (sınırlama) olup olmadığının, yıkıcı ve bölücü faaliyetlerde bulunup bulunmadığının, ahlaki durumunun, yabancılar ile ilgisinin ve sır saklama yeteneğinin mevcut kayıtlardan ve yerinden araştırılmak suretiyle saptanması ve değerlendirilmesi. Tanımına baktığımızda, pekala devletin memur olarak alacağı kişilerde bulunmasını istediği bazı özelliklerin olduğunu görüyoruz. Elbette ki herhangi bir devlet, memur olarak alacağı kişiyi araştırmalı, bu açıdan bir sorunun olmadığı ortada. Yaşanan sorunlar özellikle güvenlik soruşturmalarının uzun bir sürede yapılmasının yanında, yapılış şekliyle alakalı durumlar. Örneğin araştırılan kişiler hakkında köy muhtarlarından da bilgiler alınır. Bu durumun böyle olduğunu, babası muhtar olan bir arkadaşımızın güvenlik soruşturması yürütülürken öğrendik. Bu durumda köy muhtarı, sordukları kişiyi kendi tanıdığı kadarıyla anlatacaktır ve belki de etrafında duyduklarıyla bazı bilgiler verecektir. Böyle bir durum yapılan güvenlik soruşturmasının objektifliğine zarar verir. Eğer köy muhtarının sevmediği bir kişiyseniz yandınız. Tabi ki, soruşturmanın bu kadar basit bir şekilde yapıldığını söylemiyoruz. Ancak bu dediklerimize gözlerimizle şahit olduk. Ve bu durumda sorulan kişilerin söyledikleri, dosyanıza yazılarak gönderiliyor.

Güvenlik soruşturması tanımından da anladığımız kadarıyla, yapılan soruşturmanın sadece atanan kişi ile sınırlı tutulması gerekirken, etrafımızda gördüğümüz bir çok örnekte bunun böyle olmadığını görüyoruz. Kişinin memur olmasına engel teşkil eden herhangi bir durum olmamasına rağmen, akrabalarından, belki yukarda olumsuz olarak bahsedilen özelliklerin olması durumunda, bakıyorsunuz güvenlik soruşturması olumsuz sonuçlanmış. Tabi bu durumun böyle olduğu da yapılan tahminler sonucunda varılan bir kanı. Çünkü güvenlik soruşturmanızın olumsuz sonuçlanması durumunda, bunun sebebini öğrenemiyorsunuz. Kişinin olumsuz sonuçlanan güvenlik soruşturmasının, olumsuz sonuçlanma sebebini öğrenememesi ayrı bir sorun olarak ortada duruyor.

Şimdi böyle bir durumla karşı karşıya kalan bir insanı düşünelim. Düşünün ki siz, tıp fakültesini veya başka herhangi bir fakülteyi bitirmişsiniz. Alımların zaten az yapıldığı bir dönemde atanabilecek puan almışsınız, atanmışsınız ve güvenlik soruşturmanız olumsuz sonuçlanmış. Siz hangi sebepten dolayı memur olarak işe başlayamadığınızı dahi öğrenemiyorsunuz. Sadece bir kelimelik bir sonuç var önünüzde, olumsuz. İnsanın o durumda elinden hiçbir şey gelmez. Varsa bir tanıdığınız, bir siyasetçi; o zaman belki sebebini öğrenirsiniz. Yok o da yoksa, malesef elinizden hiçbir şey gelmez. Belki buna sebep olanları, Allah’a havale edersiniz o kadar. Tabi bu durum anlayanlar için çok ağır bir durum ama anlayan var mı? orasını bilmem. Eğer dışarıda, özelde çalışabilecek bir işiniz varsa, onu denersiniz. Yok eğer o da yoksa başka işler bakmaya başlarsınız. Okuduğunuz onca yıl boşa gitmiştir. Ve büyük ihtimalle başka işlerde de çalışamaz haldesinizdir. Çünkü yıllarınızı, bu mesleği elde etmeye adamışsınızdır. Belki kendi alanınızda, kendinizi çok iyi de yetiştirmişsinizdir ama hiç bilmediğiniz bir sebepten dolayı o işi yapamayacağınızı söylerler size. Bu durum çok zor bir durum. Ve siz böyle bir durumda o kişiye canın cehenneme diyorsunuzdur aslında. Eğer o kişinin bakmakla yükümlü olduğu insanlar varsa, onların bedduasını alıyorsunuzdur. Ama acımazsınız onlara, yoksa siz acınacak duruma gelirsiniz öyle değil mi?

Evet hepimiz 15 Temmuz gecesi bir şok yaşadık. Devletin, bu gelişen olaylar karşısında ilk zamanlarda sert davranması, bazı önlemleri alması anlaşılır bir şeydir. Memur alırken daha dikkatli olması, soruşturmaları daha titizlikle yapması da normaldir. Ancak eğer 15 Temmuz gecesi sokakta olan adamı, siz sonraki süreçte karşı tarafınızda konumlandırıyorsanız, o zaman sorun vardır. Evet bazı yanlışlar yapılmadı değil. En azından üzerinden bu kadar vakit geçtikten sonra, haksızlığa uğrayanlara haklarını iade etmelisiniz.

HABERE YORUM KAT

6 Yorum