1. HABERLER

  2. HABER

  3. RAPORLAR

  4. HRW: Suriye'de En Az 27 Gizli İşkence Merkezi Var
HRW: Suriyede En Az 27 Gizli İşkence Merkezi Var

HRW: Suriye'de En Az 27 Gizli İşkence Merkezi Var

İnsan Hakları İzleme Örgütü, Suriye'de rejimin kullandığı en az 27 işkence merkezi tespit etti.

03 Temmuz 2012 Salı 06:54A+A-

İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch-HRW) dün açıkladığı raporunda, Suriye'de muhaliflere işkence uygulanan, istihbarat birimlerine ait 27 gözaltı tesisini, bu tesislerin yerleri, komutanların isimleri ve işkence yöntemleri ile birlikte deşifre etti. İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün, Suriye'de hükümet karşıtı gösterilerin başladığı Mart 2011'den beri yaptığı 200'ün üzerinde görüşmeye dayanan 81 sayfalık rapor, eski tutuklu ve saf değiştirmiş askerlerin verdiği bilgiler ışığında hazırlandı. İstihbarat birimlerince kullanılan gözaltı tesislerinin gerçek sayısının muhtemelen çok daha fazla olduğuna dikkat çeken HRW, işkence ve kötü muamelenin Suriye'de bir devlet politikası olduğunu net olarak belgelediklerini ve bu durumun insanlığa karşı suç teşkil ettiğini ifade etti. HRW acil durumlar araştırmacısı Ole Solvang, "Bu merkezlerin bulunduğu yerleri yayınlamak, kullandıkları işkence yöntemlerini tarif etmek ve yetkililerin isimlerini vermek suretiyle sorumlulara bu korkunç suçların hesabını vermek zorunda kalacaklarına dair bir uyarıda bulunmuş oluyoruz." dedi.

Ülkenin dört bir yanında var

suriye-iskence.jpgHRW, güvenlik ve istihbarat birimlerinin başvurduğu 20'nin üzerinde işkence yöntemi tespit etti. Sorgucuların, gardiyanların ve görevlilerin kullandığı çok çeşitli işkence yöntemleri arasında uzun süreli dayak -çoğunlukla kablo ve cop gibi cisimlerle-, elektrik vermek, tutukluları uzun süre acı veren gerilme pozisyonlarında tutmak, asitle yakmak, cinsel saldırı ve aşağılama, tırnak sökmek ve sahte infaz bulunuyor. Haziran ayında İdlib eyaletinde gözaltına alınan 31 yaşındaki bir tutuklu, İdlib Merkezi Cezaevi'nde istihbarat ajanlarının kendisine nasıl işkence yaptığını İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne şöyle anlattı: "Beni soyunmaya zorladılar. Sonra parmaklarımı kerpetenle sıkıştırmaya başladılar. Parmaklarımı, göğsümü ve kulaklarımı zımbaladılar. Tel zımbaları ancak konuşursam çıkarmama izin vardı. Araba aküsüne bağlı iki kabloyu kullanarak bana elektrik verdiler. İki kez cinsel organımda elektroşok tabancası kullandılar. Ailemi bir daha asla göremeyeceğimi düşündüm. Üç gün süresince beni üç defa böyle işkenceden geçirdiler." İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün araştırması en korkunç işkencelerin, halk tarafından topluca 'muhaberat' olarak adlandırılan ülkenin dört ana istihbarat biriminin idaresindeki gözaltı tesislerinde gerçekleştiğini ortaya koyuyor. İnsanlığa karşı suç işleyen ya da işlenmesini emreden kişiler uluslararası hukuk nezdinde cezai sorumluluk taşıdığına dikkat çeken örgüt, cezai sorumluluğun, hükümet üyeleri ve Beşşar Esed'i de kapsadığına işaret etti. İnsan Hakları İzleme Örgütü, BM Güvenlik Konseyi'ne çağrıda bulunarak Suriye'deki durumu Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne tevdi etmelerini ve Suriyeli yetkililere yönelik hedefli yaptırımlar uygulanmasına karar vermelerini talep etti. Suriye, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin kurucu tüzüğü olan Roma Tüzüğü'ne taraf olmadığı için, mahkemenin yargılama yetkisi ancak BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye'deki durumu mahkemeye havale etmek yönünde bir karar alması halinde geçerlilik kazanacak. Rusya ve Çin daha önce Güvenlik Konseyi'nin Suriye'ye yükümlülükleri konusunda baskıda bulunma çabalarını engellemişti. Solvang "Bu işkence merkezleri şebekesinin kapsamı ve zalimliği gerçekten korkunç. Rusya bundan sorumlu olan kişileri koruyucu kanatları altına almamalıdır." dedi.

ZAMAN 

HABERE YORUM KAT

1 Yorum