1. YAZARLAR

  2. Yalçın İçyer

  3. Hizbuşşeytanın Silahı İblisin, Şeytani Güçlerin Etkin Silahı: Nisyan
Yalçın İçyer

Yalçın İçyer

Yazarın Tüm Yazıları >

Hizbuşşeytanın Silahı İblisin, Şeytani Güçlerin Etkin Silahı: Nisyan

10 Ocak 2013 Perşembe 00:20A+A-

I-GİRİŞ

Koruyucumuz ve sahibimiz alemlerin Rabbi Allah'a hamdu senalar olsun, Rabbimin salat ve selamı O'na en güzel kulluk yapan Resullere ve dostlarına olsun. Rabbim onların yolunda olanlardan razı olsun. Bizleri de onlardan eylesin.

Sevgili kardeşler!

Sizleri ve tüm müslümanlar Allah'ın selamı ile selamlıyorum. Rabbim sizlerin ve direnen mazlumların yar ve yardımcısı olsun.

Hayat mücadelesi, büyük enerji ister. İlk insandan itibaren bizimle savaşan bir düşmanımız var. Onun bizim iç dünyamızda avantajı var. 'Fucur'  Dış düşmanımız 'İBLİS' ve onun yolunda ki 'ŞEYTAN'lar. Ve onların silahları. Bugün size onların silahından birisini anlatacağım. İblisin, insana karşı kullandığı en büyük ve ilk kullandığı silah 'NİSYAN'. Bugün size onu anlatacağım. Tabii 'FUCUR'a karşı Rabbimizin bize verdiği bir güç vardır. O'da 'TAKVA'dır. Bu iki gücünde beslenme alanları ve gücü vardır. Hangisini beslerseniz o güçlenir ve insana hakim olur. Burada vurgulanması gereken bir nokta vardır. Biz iç dünyamızdan itibaren bir savaş veriyoruz. Takva ve Fucur savaşı. Fucurun silahlarından biri olan 'NİSYAN'ı bugün işleyeceğim. Bu tabii sadece giriş olacak. Sizler bu kavramı daha sonra geniş işleyin. Rabbim öğreneceğimiz bu kavramı hayatımızda yaşamayı bize nasip eylesin. Sizlerle bu konuda paylaşmak istediğim ilk tesbit şudur. Bu kavramı Kur'an'dan bir kez daha incelerken şu gerçeği gördüm. 'NİSYAN' kavramı Kur'an'da hadiste ve İslam fıkhında çok büyük bir yer tutuyor. Aynı zaman hayatın içinde oldukça canlı yer tutmakta. Lütfen bu ayetleri Kur'an'ı alın ve ayetleri baştan sona okuyun ve hayata geçirmenin kavgasını verin. Rabbimiz nefsimizi tertemiz yaratmış ve bize emanet etmiş. Onu temiz tutmanın yollarını da göstermiş. 

II-NİSYAN kelimesinin sözlük anlamı

Bu kelime 'NESİYE' fiilinden türemiş. Şu anlamlara gelir. 'Bir şeyi terk etmek, bir şeyi gafletten dolayı terk etmek, bir şeyi bilerek, kasten terk etmek, bir şeyi ihmal etmek, önem vermemek'1 'isyan' bu kelimenin masdarıdır. Sözlük anlamında, gaflet, ihmal, önemsememezlik, basite almak vardır. O halde bir şeyi unutmamız yine bizden kaynaklanıyor. Bizim gafletimiz, ihmalimiz ona cesaret veriyor. Kur'an'da kavram anlamı ve sözlük anlamı beraber kullanılmış. Sözlük anlamın iki örnek okuyalım Kur'an'dan.  Hz.Musa kıssasında şöyle okuyoruz.

1.Örnek 'فَلَمَّا بَلَغَا مَجْمَعَ بَيْنِهِمَا نَسِيَا حُوتَهُمَا فَاتَّخَذَ سَبِيلَهُ فِي الْبَحْرِ سَرَبًا 2İki denizin birleştiği yere vardıklarında, balıklarını unuttular. Bu arada, balık denizde canlanarak yolunu bulup bir kanala girmişti.' Burada normal unutma anlamı görülüyor. Hz.Musa(ass) ve arkadaşı azıklarını unutuyorlar. Tabii bir olay. Allah'ın bize anlattığı ve ders almamız gereken bir kıssa. Unutma olayı. Bize böyle bir kıssanın anlatılmasında şüphesiz ders vardır, sözlük anlamında da olsa. Nitekim unutan Hz.Musa(ass) ve arkadaşı hedeflerinden geri kalıyorlar.

2.Örnek 'وَابْتَغِ فِيمَا آتَاكَ اللَّهُ الدَّارَ الْآخِرَةَ وَلَا تَنسَ نَصِيبَكَ مِنَ الدُّنْيَا وَأَحْسِن كَمَا أَحْسَنَ اللَّهُ إِلَيْكَ وَلَا تَبْغِ الْفَسَادَ فِي الْأَرْضِ إِنَّ اللَّهَ لَا يُحِبُّ الْمُفْسِدِينَ Allah’ın sana verdiği şeylerde ahiret yurdunu ara. Dünyadan da nasibini unutma. Allah’ın sana iyilik yaptığı gibi sen de iyilik yap ve yeryüzünde bozgunculuk isteme. Çünkü Allah, bozguncuları sevmez.”3 Ayette Resulullah'a(ass) bir nehi var. 'Unutma' Dünyadan nasibini de unutma. Ayet iki anlam içeriyor. Hem sözlük ve hem de kavram anlamı vardır.  Aşırılıktan kurtaracak bir nehi. Dünyadan da nasibini unutma. Ruhbanlık yapma. Hint mistikleri gibi olma. Orta yolu tut.

III-NİSYAN-Unutma veya unutturma- SİLAHININ KULLANILIŞINA KUR'AN'dan ÖRNEKLER

Kur'an'da bu kavramla ilgili ayetler bir hayli çoktur. Burada altı yedi başlık altında 'Nisyan' kavramının kullanılışını vereceyim. İblisi güçlerin bize karşı kullandığı bu silahı ana hatlarıyla tanımış olacağız.

1-İlk insanın NİSYAN'la kandırılması ve sözleşmelerin bozulması

 وَلَقَدْ عَهِدْنَا إِلَى آدَمَ مِن قَبْلُ فَنَسِيَ وَلَمْ نَجِدْ لَهُ عَزْمًا Andolsun, daha önce de, Âdem’e yerine getirmesi gereken emirler ve tavsiyeler vahyetmiştik. O bunları unuttu. Biz onda bir azim, kararlı bir davranış, bir gayret bulamadık.'4 Allah(cc), Hz. Adem ile sözleşme yapıyor. İlk insan, Rabbine söz veriyor. O'na iman ettiğini ve kendisine verilen görevi yerine getireceğine söz veriyor. Sınırları koruyacak. Onun bu çabada başarılı olmaması gerekiyordu. Onun azminin kırılması gerekiyordu. Bunun olması içinde enerji kaynakların kesilmesi gerekiyordu. Bir silaha ihtiyaç vardı. İşte o da 'NİSYAN'dı. Onu kullandı. Ve atamızın azmini kırmış. Unutturmuş onlara ilahi vahyi. Böylece ilahi sınırları aşmış ve isyan etmişler. Rabbimiz bize bu kıssayı anlatırken bize güzel ders veriyor. Sakın aynı yanılgıya düşmeyin de ihmal etmeyin. Siz de gaflete düşmeyin. Siz de enerjiniz ve enerji kaynağınız olan ilahi nurlara sırt çevirmeyin. Onları unutturmayacak uyanıklığı yaşayın.

2- Zikir olan Allah'ın ayetlerini Nisyanla insan zulüm işler

 وَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّن ذُكِّرَ بِآيَاتِ رَبِّهِ فَأَعْرَضَ عَنْهَا وَنَسِيَ مَا قَدَّمَتْ يَدَاهُ إِنَّا جَعَلْنَا عَلَى قُلُوبِهِمْ أَكِنَّةً أَن يَفْقَهُوهُ وَفِي آذَانِهِمْ وَقْرًا وَإِن تَدْعُهُمْ إِلَى الْهُدَى فَلَن يَهْتَدُوا إِذًا أَبَدًا Kim, kendisine Rabbinin âyetleri hatırlatılıp da onlardan yüz çeviren ve elleriyle yaptığını unutandan daha zalimdir? Şüphesiz biz, onu anlamamaları için, kalplerine perdeler gerdik, kulaklarına da ağırlıklar koyduk. Sen onları hidayete çağırsan da artık ebediyen hidayet bulamazlar.'5 Allah'ın(cc) ayetleri okunduğunda, yani zikir edildiğinde insan iki şey kazanır. Kendisini görür ve muhasebesini yapar. Yanlışını ve doğrularını görür. Rabbine yaklaşır ve en büyük gücü kazanır. Gözü, kalbi ve kulağı açılır. Ama ilahi ayetleri unuttu mu? Tam tersi olur. Gözü kulağı, kalbi kapanır. Kalbine mühür vurulur. Fıkıh etmez. Ve insan en zalim olanlardan olur. Günümüzde ki vahşeti gördükçe Kur'an'ın ilahi kitap olduğuna gönülden iman etmekle ne doğru karar verdiğimizi tam anlıyorum. Kalbin üzerine -Ekinneh- vurulur. 'Perde, örtü, kap, kılıf'6 Kulaklarına da ağırlık gelecek, işitemez olacaklar. İşitecekler ama duymayacaklar. Şu an geldiğimiz hali anlatıyor. Okunan Kur'an'ları anlamayan, işitip akletmeyen, okunan ezanları  işitmeyen kitleler. Okuduğu Kur'an'ı doğru anlatmayanlar ve hakikatlerini gizleyenler.

3-Nisyan, şeytanın hakimiyetine girdirir ve hizbuşşeytanı kurdurur

اسْتَحْوَذَ عَلَيْهِمُ الشَّيْطَانُ فَأَنسَاهُمْ ذِكْرَ اللَّهِ أُوْلَئِكَ حِزْبُ الشَّيْطَانِ أَلَا إِنَّ حِزْبَ الشَّيْطَانِ هُمُ الْخَاسِرُونَŞeytan onları hâkimiyeti altına alıp kendilerine Allah’ı anmayı unutturmuştur. İşte onlar şeytanın tarafında olanlardır. İyi bilin ki, şeytanın tarafında olanlar ziyana uğrayanların ta kendileridir. '7 Bu ayetler karşısında tekbir getirmekten başka bir ifade bulamıyorum. '...Onların üzerine hakimiyete kuracak ve onlara ALLAH'ın ZİKRİNİ' unutturur...'  Buyurun ve hakikati görün. Allah'ın zikri; Kur'an, cihad, -namaz, infak, salih amel, oruç, hacc, tespih, tehlil, tehmid-. Bunlar hep 'HİZB EŞ-ŞEYTAN'a karşı enerjilerimizdir. Şeytanın, taraftarları, şeytanın partileri, şeytanın kurumlarının beslenme kaynakları bu kapıların kapanmasıyla gerçekleşir. HİZBULLAH'ın beslenme kaynakları bunlar. Şeytanın taraftarları bunu çok iyi biliyorlar. Bu ayetten sonraki ayette 'HİZBULLAH'ın galibiyetini anlatıyor. Onlar galipler olacaklar.8 Kur'an'da anlatılan 'Allahın taraftarları'. Adaleti ikame için var olanlar. Şeytanın yani tağutun hakimiyetini reddedenler ve onlara yardımcı olmayanlar. Mazlumların kanına girmeyenler. Cahili hiziplerle işbirliği yapmayanlar. Takva yonunu seçenler ve o yol üzerinde vakarla, onurla yürüyenler. Hizbullahın şiari 'Zikrullah'tır. Hizzbuşşeytanın ise, Nisanullahtır. O Allah'a ait olanın yanında dır. Bunun adı sıratı mustakımdir. Sağa sola meyletmeyen 'HİZB' Allah'la ayakta duran ve Allah adına yürüyen gurup.

4-Şeytan NİSYAN'la gülünç hale getirir, zillete düşürür

فَاتَّخَذْتُمُوهُمْ سِخْرِيًّا حَتَّى أَنسَوْكُمْ ذِكْرِي وَكُنتُم مِّنْهُمْ تَضْحَكُونَ Siz ise onlarla alay ediyordunuz. O kadar ki onlar size beni anmayı unutturdu. Onlara hep gülüyordunuz.'9 Bizi ne güzel anlatıyor. Ne zaman gülünç hale geldik? Ne zaman alay olunur olduk? Ne zaman onurumuzu kayıp ettik? Bu ayete göre Allah'ın zikrini unuttuğumuz zamana kadar.  Kur'an baştan sona Resulullah'ın zikir olan salih amellerini anlatıyor. Biz zikri nasıl eksiltiriz onun peşindeyiz. Beş vakit namaz yoktur. Tabii tesbihat bidatından başlarız. Sonra, tesettüre gideriz, teravihe gideriz. Kimisine bidat, kimisine, sonradan uydurulmuş, kimisine tasavvuf uydurmaları, kimisine mezhep uydurmaları, kimisine saltanat uydurmaları der ve Kur'an okumadan başlayarak hayatımızı kışa çeviririz. Bu alanlarda uydurmalar ve bidatlar yoktur demek istemiyorum. Şüphesiz Resulullah'tan önce olduğu gibi ondan sonrada İsrailiyat yapıldı. Gerçek ilahi mesajlar, gizlendi, tahrif edildi ve karıştırıldı ve gerçek inkar edildi. Ancak açık ve tevatur olanlarda müdahale başlandı. Bu bizi gülünç hale getirdi. İki tarafta gülünç hale düştük. Birisi batıl karşısında düştüğümüz gülünç hal. Kendi içimizde kaos fikri gülünç hal. Bir TV programında İslami kişiliği olmayan iki sunucunun profesörleri seyrederken ki hayretlerini unutmuyorum. Yahu hocam hanginiz doğru söylüyor? Hayret hayret...

5-Şeytan nisyanla zalimlerle beraber oturtur

 وَإِذَا رَأَيْتَ الَّذِينَ يَخُوضُونَ فِي آيَاتِنَا فَأَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتَّى يَخُوضُواْ فِي حَدِيثٍ غَيْرِهِ وَإِمَّا يُنسِيَنَّكَ الشَّيْطَانُ فَلاَ تَقْعُدْ بَعْدَ الذِّكْرَى مَعَ الْقَوْمِ الظَّالِمِينَ Âyetlerimiz hakkında dedikoduya dalanları gördüğün vakit başka bir söze dalıncaya kadar onlardan yüz çevir, uzaklaş. Şayet şeytan sana unutturursa hatırladıktan sonra (kalk), o zalimler grubu ile beraber oturma.'10 İslam dünyasının hemen hemen her kurumunda ilahi ayetler alaya alınmakta. Oralarda Resulullah'ın oturmaması emrediliyor. Orada oturmak şeytanın işine geldiği için ilahi zikri unutturur. Orada oturtur. Bu ayeti okuduğumda öğretmenlik yıllarımı hatırlıyorum. Öğretmenler odasına girdiğimde çok ağır gelmişti. O yapılan konuşmalar, sigara içmeler ve belden aşağı konuşmalar. Ben burada oturamam demiştim. Teneffüslerde okul bahçesinde geziyordum. Sabah çantama kitap dolduruyordum ve bugün teneffüslerde dağıtacağımı söylerdim. Tabii bu hep olmuyordu. Bir ara karar verdim. Öğretmenler odasına gideyim ve orada Kur'an okuyayım. Kur'an okuma iyi niyeti ile oturmaya başladım. Daha sonra havayı teneffüs etmeye başladım. Sıgara dumanı, konuşmalar ve söyleşiler kanıksanmaya başlandı. Baktım artık yavaş yavaş Kur'an'da aynı halleri beraber yaşıyorum. Aklıma bir rivayet geldi. 'Onlara benzersiniz. Kalpleriniz birbirine benzeşir....'11 Dine hizmet adına tağutun kıyamına katılanlar, mabedinde endam edenler. Onlarla batıla dalarak dalanlar. İlahi zikri nasıl unuttuklarını ve nasıl tuzaklara düştüklerini bir görsünler.

6-Nisyan Ahireti kayıp ettirir. Onlarda unutanlardan olacaklar 59/19وَلَا تَكُونُوا كَالَّذِينَ نَسُوا اللَّهَ فَأَنسَاهُمْ أَنفُسَهُمْ أُوْلَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ Allah’ı unutan ve bu yüzden Allah’ın da kendilerine kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. İşte onlar fasık kimselerin ta kendileridir.' Bu ayetten önce gelen ayette müminlere takva emrediliyor.12 'Her nefis yarın için ne kazandığına baksın...' Daha sonra da unutanlar gibi olmayın nehyi geliyor. Allah'ı ve Allah'ın kıyamet günü hakim ve malik olacağı günü unutmayın. Çağımızın hedeflerinden bir tanesi de insana gaybi hayatı unutturmaktır. Onun için seküler anlayışta ısrar ediliyor. Hayata hakim olan İslami hayat şeklini hayatın tüm alanlarından çıkarıp bir yere sıkıştırmak. Hayatta Allah'ın zikrini unutturmak. Hayatı parçalamak. Kur'an iki alemi bir hedef için anlatır. Müminde böyle bir bilinç geliştirir. Sakın unutmayın sizi her an yakalayacak olan ölüm veya ahireti. Siz de unutanlardan olursunuz. Çünkü kendinizi unutmuş, kulluğunuzu unuttunuz. Bu pasajı gelen rivayetlere göre Resulullah(ass) sabah ve akşam okurdu.13  Şeytan ve onun partisine karşı kalkanımızı yüklenmediğimiz zaman gelecek oklara hedef oluruz.

8-NİSYANA KARŞI KALKAN  ZİKRULLAHTIR

18/24إِلَّا أَن يَشَاء اللَّهُ وَاذْكُر رَّبَّكَ إِذَا نَسِيتَ وَقُلْ عَسَى أَن يَهْدِيَنِ رَبِّي لِأَقْرَبَ مِنْ هَذَا رَشَدًاAncak, “Allah dilerse yapacağım” de. Unuttuğun zaman Rabbini an ve “Umarım Rabbim beni, bundan daha doğru olana ulaştırır” de.'14  Bu ayet bir pratiği anlatıyor. Resulullah'ın sünnetini. Gelen sorulara 'ben cevap veririm deme'  Bu hal Allah'ı unutma ve devreden çıkarma halidir. 'İNŞAALLAH: Allah dilerse cevap veririm.' de. Zikir terbiyesi. Demekki zikir terbiyesi sadece sufilere ait değilmiş. Bu Resulullah'ın terbiye edilme usulu imiş.  Kur'an Resulullah'ın yetiştirdiği bu neslin vasıflarını sayarken bir şu vasfı sayıyor. '...Allah'ı çokça zikir eden erkekler ve Allah'ı çokça zikir eden hanımlar: Zakirine-Allhe ve  zakirat.'15 Rabbimiz yine Kur'an'da mealen 'Ey iman edenler Allah'ı çokça zikir edin.'16 Başka bir yerde de yine mealen 'Beni zikir edin ki ben de sizi zikir edeyim, bana şükür edin, nankörlük etmeyin.'17 buyuruyor.  O halde iblis ve onun hizbine karşı gelin, Allah'ın hizbinden olalım ve onun zikir kalkanını kuşanalım. Zikir, Kur'an'dır, Zikir, namazdır, zikir, salih ameldir. Zikir, tesbihtir18, tehlildir19. Zikir istiğfardır. Tüm bunları, hem Kur'an'ı Kerim’de20 ve hem de Resulullah'ın(ass) günlük zikirlerinde21 bulabilirsiniz.

Görüyorsunuz ki kardeşler, Rabbimiz iblisi güçlerin bize karşı bu oyununu detaylı anlatmış ve hastalığın sebeplerini açık açık bildirmiş. Bu hastalıktan kurtulma yollarını da göstererek hastalıktan kurtulma yollarını da öğretmiş. Bize düşen bunu okuyup hayata geçirmektir. Rabbim bu bilinci bize nasip eylesin. Bizim azmimiz olan 'ZİKRE' ulaştırsın. O güzel vasfı yüklenenlerden eylesin. Allah'a emanet olun.

 

Dipnotlar:

1-El-Mu'cem El-Vasıt 2.cild

2-K.K. 18.Kehf Suresi61.ayet

3-K.K. 28. Kasas Suresi77.ayet

4-K.K 20.Taha Suresi115

5-K.K. 18.Kehf Suresi 57.ayet

6-age, sözlük

7-K.K. 58.Mücadele suresi19.ayet

8-K.K ags 58/20

9-K.K. 23. Muminun Suresi110

10-K.K. 6. Enam suresi67. ayet

11-Bu Rivayet Hadis kaynaklarında Davet veya İyiliği emir ve Kötülükten nehi bölümlerinde geçer Mesela Ahme b. Hanbel 

12-K.K. 59.Haşr suresi18.ayet

13-Kurtubi Cami El-Ahkam ags tefsiri arapça

14-K.K. 18.Kehf Suresi 24.Sure

15-K.K. 33.Ahzab Suresi 35.ayet

16-K.K. Ags 33/31

17-K.K. 2.Bakara Suresi 152.ayet

18-Subhanellah demek. Veya bu anlamda ki dualardır.

19-Lailahe illallah ve ona benzer zikir ifadeleridir.

20-Kur'an'da ki Dualar ve Hayatımızda ki yeri Yalçın içyer 2 Kaynak yayınları Ankara

21-Hısn-El-Muslim Resulullah'tan gelen rivayetlerle dualar ve zikirler 

YAZIYA YORUM KAT