1. YAZARLAR

  2. Fuat Uğur

  3. HDP’nin Silahlı Seçim Kampanyası
Fuat Uğur

Fuat Uğur

Yazarın Tüm Yazıları >

HDP’nin Silahlı Seçim Kampanyası

16 Nisan 2015 Perşembe 07:51A+A-

Selahattin Demirtaş’ın tek istediği “PKK Barış Gücü” nün, tüm Kürtleri HDP’ye oy vermeye ikna etmesi.

Sol gelenekten döndüğümden (Bu kelimeyi mutlu olsunlar diye kullanıyorum) bilirim; “devrimci ikna yöntemi” dir bu. Silahın ucu gösterilir ve sen bir bakmışsın yıllardan beri HDP’lisindir.

Hükümet neden kıyameti koparıyor ki!

HDP alt tarafı bahar şenlikleri adını verdiği seçim çalışmasına PKK’lıları da davet etmiş. Onlar da silah ve roketatarlarıyla gelmişler. Ne var bunda? Bahar şenliği diye çiçeklerle gelecek değillerdi ya!

Sen PKK’yı engellemeye kalkarsan o da sana mermi yağdırır tabii.

Şaka gibi değil mi?

Selahattin Demirtaş söylüyor bunu:

“Hükümet provokasyon yapıp PKK’lılara saldırdı”

Bu arada “PKK’lıların orada ne işi vardı?” sorusuna yanıt vermesini beklemeyin.

Orada devreye yamuk ağız sendromu giriyor.

PKK’LILARI İZMİR’DEKİ SEÇİM KAMPANYASINA DA DAVET ETSİNLER

Sabah yazarı Hilal Kaplan önceki gün ilginç bir simülasyon yapmış:

HDP'nin İzmir Konak Meydanı'nda bir seçim etkinliğine; misal birinci sıra adayı Ertuğrul Kürkçü konuşurken elleri silahlı PKK’lılar da katılsa ve Kalaşnikofları bellerinde, mikrofon ellerinde, halka "Burada HDP dışında tek bir oy çıkmayacak, ona göre…” deseler…

İzmir’de bunu göze alabilirler mi?

Öncelikle oy almak istediği Batı’ya ve laik Beyaz Türkler’e böyle bir fotoğraf vermek istemezler. Zaten daha evvel siyasal miting yapmak için gittikleri İzmir’de aynı laik Beyaz Türkler tarafından nasıl karşılandıklarını bilirler.

Ama gözden ırak Ağrı Diyadin’de her türlü numarayı çeker, bunu da Batı’ya kendileriyle aynı telden çalan Cihangir solcuları, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli vasıtasıyla “Hükümet askeri siyasete alet ediyor” diye yutturmaya çalışırlar.

ÖLDÜRÜLEN KÜRT İŞ ADAMLARI VE SAKLANAN RAPORLAR

Buradan biraz eski günlere dönmeye ihtiyaç var.

O dönemleri güncelleyen bir davanın duruşması vardı geçen hafta.

Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Faili Meçhul Cinayetler davası bu.  Duruşmaya aralarında Mehmet Ağar, İbrahim Şahin ve Korkut Eken’in bulunduğu 19 sanıktan hiçbiri katılmadı. Katılan tek kişi tanık olarak; eski MİT Kontr-Terör Daire Başkanı Mehmet Eymür’dü.

Mehmet Eymür duruşmada ilk kez öldürülecek Kürt iş adamlarının infaz listesini açıkladı.

Eymür ifadesinde MİT’e 1994 Nisan ayında Güvenlik Dairesi Başkanı olarak tekrar döndüğünde faili meçhul cinayetlerinin pek çoğunun işlenmiş olduğunu ve Tarık Ümit’le 14 Temmuz 1994 tarihinde yaptığı görüşmede kendisine ilk olarak 29 kişilik liste verdiğini söyledi. Bu listedeki bazı isimler bizzat Tarık Ümit tarafından infaz edilmişti.

Bunlar o vakit neden adli makamlara intikal ettirilmemişti?

İNFAZ RAPORLARINI SAKLAYAN İSİM VE KILIÇDAROĞLU

Tarık Ümit, Eymür’e bunları “devlet adına” yaptığını söylemiş. Eymür’ün ifadesinde ilginç bir bölüm daha var:

“Ama sanık polisler Ayhan Akça ve Ziya Bandırmalıoğlu ile aynı evde kalıyordu. Onlarla beraber çalışıyordu. Bunların Tarık Ümit’le görüşme raporları var. Ancak bu raporlar, MİT’te yok edilmiş. Maalesef kendi içimizde bu olayları kapatmak isteyen arkadaşlar oldu. Örneğin MİT Müsteşar Yardımcısı Mikdat Alpay. Bazı raporları yok ettiler” 

Evet, Mikdat Alpay…

Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanlığını yapmış ilginç bir kimlik.

CHP liderinin karanlık geçmişinin arka planında yer alan isimlerden biri.

Mikdat Alpay’ı hatırlatmamın sebebi ise CHP ve Kılıçdaroğlu’nun Kürt meselesine bakışındaki çarpıklığı, riyayı, bu küçük tesadüf üzerinden de olsa anlatabilmek için.

CHP iktidarı dönemindeki Kürt katliamlarının, Dersim soykırımının inkârcısı bir siyasetçi olması nedeniyle Kemal Kılıçdaroğlu şaşırtmıyor bizi.

Şimdi Demirtaş’ın yaptığı çağrıya uydu ve Ağrı’ya bir “inceleme” heyeti gönderdi.

BAHÇELİ KULAK MEMESİ KIVAMINDA

Bahçeli de eksik kalmasın, Ağrı’ya heyet göndersin. İki yıldan fazla zamandır akan kanın durmasını sağlayıp ana-babaların yüreğini ferahlatan hükümete verip veriştiren, kan üzerinden siyaset yapmayı alışkanlık hâline getiren Bahçeli’nin geldiği duruma bakın. Terör örgütü PKK’lıların silahla, halkı tehdit ederek seçim çalışması yapmasına yönelik jandarma müdahalesini, “Hükümet askeri siyasete alet etmesin”e indirgeyerek akıl tutulmasında tarihe geçecek şahane bir örnek olabilmeyi başardı.

Demirtaş, Çözüm Süreci’ni baltalamak için ellerinden geleni yapan Kılıçdaroğlu ve Bahçeli ile birlikte şimdi PKK terörünü perdelemeye çalışıyor.

Kılıçdaroğlu’nu da az çok belledik de benim asıl hayretle izlediğim Bahçeli’nin kıvamı. Kulak memesinden bile hallice.

İyi iş çıkarıyorlar doğrusu.

TÜRKİYE GAZETESİ

YAZIYA YORUM KAT