Muharrem Güneş, Yeni Akit gazetesindeki yazısında Hamas’ın son dönemde Siyonist İsrail’e karşı neden silah kullanmadığını yorumluyor:

Haklı bir soru.

Eğer suçlama ve karalama amacı taşımıyorsa veya Siyonist ordunun sözcüsünün alaycı lakırdılarını taklit etmiyorsa!

İyi niyetli bazı kimseler “Kassam füzeleriyle boy gösterisi yapan Hamas bu silahları neden kullanmıyor?” şeklinde bazı sorular soruyorlar.

Filistin içerisinden uzmanlardan edindiğim bilgiler ışığında bu konuyu açıklığa kavuşturmaya çalışacağım

Soruya cevap vermeden önce, Hamas’ın bu halk intifadasından önce hangi şartlarla karşı karşıya olduğunu ve nerede durduğunu iyi bilmeliyiz.

“Büyük Dönüş Yürüyüşü” öncesinde Hamas büyük bir çıkmaza mahkûm edilmişti.

Mahmud Abbas kontrolündeki Filistin yönetimi bir yandan Hamas’ı sabote ediyor ve Gazze’ye gelen kaynakları, çalışanların maaşlarını, gazı ve elektriği kesiyorken, Arap ülkeleri de şeridi kuşatıyor ve yiyecek ve ilaç girişini önlüyordu. Dahlan gibi işbirlikçi ajanlar da içerideki adamlarını Birleşik Arap Emirliği gibi ülkelerin paralarıyla satın alarak içeride fitneler çıkarıyorlardı. Satılık provokatörler halkın arasına fitne sokuyor, “Siyonistler olsaydı Gazze’yi daha iyi yönetirdi. Hamas’ın ellerinde açlıktan öleceğiz” şeklinde sloganlar atıyorlardı.

Böylesine ağır şartlar arasında Hamas, 2 milyondan fazla Gazzelinin temel ihtiyaçlarını karşılamakla mükellefken; öte yandan direniş gücü Kassam savaşçıları için silahlanma, teknoloji ve eğitim verimliliğinin artırılmasından sorumludur.

Siyonist işgalci, müttefiki ABD ve hareketi dört bir yandan kuşatan hain Arap destekçilerinin masa altından yürüttüğü Filistin davasının tasfiyesini amaçlayan “yüzyılın anlaşması” hazırlıkları hareketin kaçınılmaz olarak, belki de direniş tarihinin en zorlu bir karşılaşması olacağı için hazırlık yapması gerekiyordu.

Hamas’ın düşmanlarının bu ahtapot gibi saran adımlarının arasında farklı bir stratejik hamle yapması gerekliydi. Nihayetinde çözümü büyük kuşatmaya karşı halkı direnişe katacak, “Büyük Dönüş Yürüyüşü” projesinde buldu.

Böylece Hamas, Filistinlileri Arap halkını ve İslam dünyasını Kudüs’e sahip çıkma noktasında seferber etmek için benzeri görülmemiş bir taktik plan yaptı. Filistin halkı yetersiz kaynakları ve güçsüzlüğüne rağmen Siyonistlerin kalplerinde korku oluşturdu. Direnişe geçen halk içerideki fitne hareketlerini bastırdığı gibi umutların yeniden yeşermesini sağlayarak planları belli oranda bozmayı başardı.

Peki, Hamas bu kadar şehit ve yaralısına rağmen silah kullanmaya neden başvurmuyor?

Uzun yıllardan bu yana direniş tecrübesine sahip olan Hamas içinde bulunduğu şartları dikkate alarak, askeri strateji teorisi olan “caydırıcı olmak güç kullanımından daha etkilidir” yöntemine başvuruyor.

70 yılı aşkın süredir - Hiroşima ve Nagazaki’den beri - nükleer silah teknolojisine sahip olan devletler her türlü silah için birbirleriyle savaşıyor, savaşları kaybediyor veya kazanıyor, ancak hiç biri nükleer silahı kullanmıyor. Nükleer silah kullanma girişiminde bulunacak devletin ilk kaybeden taraf olacağını herkes bilir, nükleer kuvvet onu kullanmaktan çok caydırıcı etkiye sahiptir.

Siyonist İsrail kıyas edilemeyecek derecede daha güçlü ve teknolojik bir silah gücüne sahip. İsrail’in müttefiklerini ve bölgedeki hain işbirlikçilerini de hesaba kattığınızda kendisinin sınırlı stoktaki silahları kullanmak yerine yeri ve zamanı gelinceye kadar caydırıcı güç olmayı tercih etmesinin çok daha mantıklı bir adım olduğu anlaşılacaktır.

Zirveye ulaşmış abluka şartlarında sınırlı silahlarını tüketmesini sağlamak kimin planı olabilir dersiniz. Silahlarını sadece cevap vermekte kullandığında düşmanla karşılaşacağı büyük savaşta silah tedariki yapmak bu şartlarda imkânsız hale gelecektir.

Hamas, çatışmanın boyutlarını iyi biliyor, oyunu düşmanının hamlelerine karşı profesyonelce oynuyor. Kaynaklarını ve koşullarını mümkün olan en yüksek kalitede kullanmaya çalışıyor.

Ancak bölgedeki gelişmeleri ve oyunun boyutunu yeterince farkında olamayanlar Hamas’ın neden silah kullanmadığına dair sorular sorabiliyorlar.

Sabredelim, görelim