Bursa’da Genç Sivil Toplum Kuruluşları Platformu tarafından düzenlenen programda Halep’te İran, Rusya ve Esed rejiminin gerçekleştirdiği katliamlara dikkat çekmek için Ulu Camii bahçesinde toplanan kalabalık kanlı kefenlerle birlikte Fomara Meydanı’na kadar ellerindeki dövizlerle ve “Halep’in Çığlığına Sessiz Kalma!” pankartıyla birlikte yürüyüşe geçti.

Kalabalık meydana geldiğinde  “Katil İran, Suriye’den Defol!”, “Katil Rusya, Katil ABD”, “Katil Rusya, Suriye’den Defol!”, “İran Ümmete Hesap Verecek!”, “Halep Halkı Yalnız Değildir!”, “Katil Esed, Suriye’den Defol! ‘Müslüman Uyuma Kardeşine Sahip Çık’’ sloganları attı.

Sloganların ardından Bursa Genç STK Platformu adına okunan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: 

 “Sakın, Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah, onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor!” (İbrahim/42)

Suriye’de 2011 Yılından bu yana süren iç savaşta, zalim her gün onlarca insan ağır bombardımanlar altında katledilmektedir. Savaşın 6. Yılına girerken, son aylarda Halep’in etrafına konuşlanan savaş, küresel ve yerel zorbalar eliyle gün geçtikçe şiddetini artırmakta ve yaşlı, çocuk, kadın, genç demeden mazlum Halep halkına ölüm yağdırmaktadırlar. Ve maalesef bu vahşetin bilançosu gün geçtikçe artmakta ve insanın yüklenebileceğinin çok ötesinde bir insanlık trajedisine dönüşmektedir.

Halep bütün dünyanın gözü önünde yok oluyor. 15 Kasım’dan bu yana Halep’te katledilenlerin sayısı binleri aşmış ve on binlerce insan da yaralanmıştır. Kenti son haftalarda kuşatan Emperyalist Rusya, tüm siyasi doktrinini Molla Rejiminin eline terk etmiş olan İran ve Baas Rejiminin Zalim Diktatörü Esed’in katil çeteleri ve gözü dönmüş şebbihaları kontrolü ele geçirmek için gece gündüz demeden saldırılarına devam etmektedirler. Bugün bu ağır saldırılar altında kalan 300 bin sivil insan en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamayacak hale gelmiş ve ölümle, açlıkla pençeleşmektedir.

Son günlerde Türkiye’nin yoğun diplomasi ile yürütmekte olduğu müzakereler insani yardım koridorunun açılmasına vesile olsa da ne yazık ki, gözü dönmüş caniler sivilleri taşıyan konvoyları vurmaktan geri durmamaktadırlar. Sivillerin güvenli bir bölgeye taşınması yine bölgedeki cani aktörlerin insafına kalmış durumdadır.

Üzülerek ifade etmek istiyoruz ki; bu manzara karşısında haince sessizliğe gömülen dünya kamuoyu, bir kez daha bu asrın vicdanında muhakemesini kaybetmiş ve insanlık adına utanılacak bir seviyeye düşmüştür. Ahlaktan yoksun siyasal hesaplaşmaların ortaya çıkardığı bu manzaraya sessiz kalmak hiçbir şekilde izahı mümkün olmayan bir durumdur. Halep’teki feryada kulaklarını tıkayan ve görmemezlikten gelenlere söyleyecek bir tek sözümüz vardır:

 “Bu katliamlara sessiz kalmak vahşete ortak olmaktır!”

Evet,! Halep tüm dünyanın gözü önünde yanıyor… Hiçbir insani kaygı gözetilmeden, apaçık bir ateş yağmuruyla yakılmak isteniyor. Kadim İslam medeniyetinin göz bebeği olan şehirlerimiz, bizlere taşıdığı medeniyet mirası ile birlikte yok edilmek isteniyor. Halep İslam Dünyasının hafızalarından biridir. Mekke, Kudüs, Bağdat, Buhara, Kahire, İstanbul medeniyet muhayyilemizde ne ise Halep’te aynıdır.

Halep’e düşen bombaların kaynağı neresi ise, İstanbul ve Kayseri’de patlatılan bombaların kaynağı da orasıdır. Türkiye ne zaman İslam Dünyasına soluk vermek istese şer güçleri namlularını Türkiye’ye döndürüyor. Bir kez daha görüyor ve şahitlik ediyoruz ki Halep’te yok edilmeye çalışılan 1,5 Milyarlık İslam Alemidir.  Bu vesile ile İstanbul ve Kayseri’de gözü dönmüş hain terör örgütlerinin şehit ettiği asker, polis ve sivil vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa ve aziz milletimize başsağlığı diliyoruz.

 Evet Halep yanıyor, ama boyun eğmeden, izzet ve onuruyla direnerek şehadete yürüyor. Halep, üzerlerine ölü toprağı serpilmiş siyasetini ve vicdanını birkaç dolar ve birkaç varil petrole satmış işbirlikçi sözüm ona İslam Ülkelerinin aleyhinde Allah’a şahitlikte bulunarak direniyor. Halep dünyanın suskunluğunu, acizliğini, konformist ve nemelazımcı sinmişliğini yerin dibine batırırcasına vakur ve izzetle Yalnız Allah’a dayanarak ümmetin ve mazlumların şerefini koruyor.

Tüm bunlara rağmen Halep, 1258 yılında Moğol istilasında tar-u mar edilen Bağdat nasıl ayağa kalktıysa, Haçlıların ağır katliamlarına ve işgaline rağmen Kudüs nasıl halen ayaktaysa, Halep’te bir gün kanları toprağa düşen şehitlerin çocuklarının ellerinde yeniden ayağa kalkacaktır. Halep çarşısında yine İslam’ın şiarı ezanlar yükselecek, sokaklarını çocuklarının şen sesleri dolduracaktır,  Allah’ın izniyle. Şüphesiz ki Allah’a kafa tutan Amerika, Rusya ve tüm küresel tağutlar ve onların kirli işbirlikçileri bir gün gelecek, ataları Firavun gibi, Nemrut gibi tarihin karanlık çöplüğüne gömüleceklerdir. Rabbimizin buyurduğu gibi:

Kafirlere de ki: "Siz mutlaka yenilgiye uğrayacaksınız ve toplanıp cehenneme doldurulacaksınız. Orası ne fena yataktır!" (Al-i İmran 12)

Bizler bursa genç stk platformu olarak, Suriye halkıyla omuz omuza olduğumuzu, zalimlere ve zulümlere asla rıza göstermeyeceğimizi beyan etmek için burada toplandık. Allah’tan bizleri suskunlardan değil, sorumlu mümin kullardan saymasını ve tüm İslam alemine Tevhid, adalet ve hürriyet ekseninde onurlu bir kurtuluşu nasib etmesini, Halep’in nezdinde tar-u mar edilmiş tüm İslam Beldelerinin yeniden imarında bizleri de memur kılmasını diliyoruz.

BURSA GENÇ STK’LAR PLATFORMU

Haksöz Haber

Fotoğraflar: İLKHA