1. HABERLER

  2. BASIN AÇIKLAMASI

  3. "Halep’te Düşen İnsanlık Onuru, İdlib’de Ölmesin!"
"Halep’te Düşen İnsanlık Onuru, İdlib’de Ölmesin!"

"Halep’te Düşen İnsanlık Onuru, İdlib’de Ölmesin!"

Memur-Sen’de bir araya gelen Kocaeli Gönüllü Kültür Teşekkülleri Platformu üyesi STK temsilcileri bir basın açıklaması yaparak Esed-İran-Rusya şer bloğunun İdlib’i işgal girişimlerinin kabul edilemez olduğunu kaydettiler.

07 Eylül 2018 Cuma 12:29A+A-

Basın açıklamasının tam metni:

Halep’te Düşen İnsanlık Onuru, İdlib’de Ölmesin!

Halep’in düşmesinden sonra sıranın İdlib’e gelebileceği kaygısı şu günlerde gerçeklik kazanmaya başladı. Suriye’de dikkatler İdlib üzerine yoğunlaşmış durumda. Zaman zaman biter mi acaba diye ümitlendiğimiz, ülkelerini terk etmek zorunda kalan mazlumlara Ensar olup kucak açtığımız Suriye'de kanlı bir saldırı daha başladı.

Zalimlerin dün Arakan’da, Çeçenistan’da ve mazlum İslam coğrafyasının daha birçok bölgesinde işledikleri cinayetler yanlarına kâr kaldı; ehl-i vicdan ve ehl-i barış geçinen güçlerin ölgün bakışları arasında medeniyet şaheseri nice belde yerle bir edildi, nice çocuk sakat ve yetim bırakıldı, nice ananın feryad ü figanı göklere erişti; şimdi İdlib’de de aynı utanç tekrar mı edecek? Ellerinde zalimin zulmünü durdurma imkanı olanların artık üç maymunu oynamayı bir yana bırakıp Suriye’de işlenen insanlık ayıbına bir son vermesi lazım.

Bugün biz buradan sesleniyoruz. Çünkü biz “Mü'minler kardeştir" diyen bir Allah'a inanıyoruz.

Bugün biz buradan "Müminler bir vücudun azaları gibidir. Herhangi bir uzva zarar gelse bütün vücut o acıyı hisseder" diye buyuran bir Resulün ümmeti olduğumuz için sesimizi yükseltiyoruz.

Onun için İdlip'e atılan bir bomba bizim için Kocaeli'ye atılmış hükmündedir. İdlib'de adını bilmediğimiz ölen her çocuk bizim evladımız, ölen her masum hanemizdeki bir ferdimizidir.

Dün itibariyle Katil Esed ve onun destekçileri olan İran ve Rusya İdlib'e acımasızca saldırmaya başladı. Türk ordusunun girerek himayesine aldığı Fırat Kalkanı ve Afrin'den sonra mazlumların sığındığı son yer olan İdlib'de enkazlar altından çığlıklar yükseliyor.

7 yıl boyunca 500 binin üzerinde insanın hayatını kaybettiği, yaklaşık 3 milyon kişinin engelli olarak yaşadığı, 5 milyonun üzerinde insanın ülkesini terk etmek zorunda olduğu Suriye’de bu son saldırılarla yeniden büyük acıların yaşanmaya başlayacağını biliyoruz.

İdlip saldırıları bize zoraki birlikteliklerin asla dostluğa dönüşemeyeceğini göstermiştir. Bizi Münbiç'te oyalayıp PKK yı besleyen ABD  ile Astana'da oyalayıp sözünü çiğneyen Rusya arasında hiç bir farkın olmadığını göstermiştir. Olanlar bize "Küfrün tek Millet" olduğunu yeniden hatırlatmış, Müslümanların birleşmek ve kenetlenmek zorunda olduğunu göstermiştir.

Ümmetin bir parçası diye bağrımıza basmaya çalıştığımız İran'ın her seferinde mezhepsel bir yaklaşımla nasıl zalimleşebildiğini maalesef tekrar tekrar görüyoruz.

Eğer bugün İdlib'e sessiz kalırsak, ümmetin son kalesi olan Türkiye'ye sıra gelmeyeceğini kim iddia edebilir ki? Masallara konu olan Halep'in, Şam'ın görüntüsünün Ankara'da İstanbul'da olacağının hayalleri ile yaşayan zalimlere fırsat vermeyeceğiz. Biz inanıyoruz ki, bizim savunma hattımız haritalardaki sınırlardan ibaret değildir. Biz asla sıranın bize gelmesine sessizce seyirci kalanlardan olmayacağız.

Bu ümmetin mazlumlarına” Ensar” olmaktan onur duyuyoruz. Ancak bu ümmetin artık “Muhacir” olmaya takati kalmamıştır. Türkiye'de yaşayan Suriyeli kardeşlerimiz ülkelerine dönme özlemi ile beklerken buna İdlib saldırıları ile vatanlarından koparılacak yeni muhacirlerin eklenmesi istemiyoruz.

Allah'dan; mazlumların hamisi olma görevini üstlenen devletimize güç ve kuvvet vermesini diliyoruz. Allah'dan  sadece mazlumlara bakma zenginliği değil, ümmeti mazlumluktan kurtarma ve muhacir olmaya bir son verme  gücünü Türkiye'ye bahşetmesini diliyoruz.

Milletimizin ve devletimizin çözüm olarak üreteceği her türlü insani ve İslami çabayı şimdiden desteklerken uluslararası çıkarların sürekli değişmesinden dolayı oynanacak oyunlara karşı uyanık olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz...

Halep’te düşen insanlık onuru, İdlib’de ölmesin!

İdlib düşerse sen, ben, o; insanım diyen herkes düşecektir!

İdlib kaybederse insanlık kaybedecektir!

KOCAELİ GÖNÜLLÜ KÜLTÜR TEŞEKKÜLLERİ PLATFORMU

HABERE YORUM KAT