1. HABERLER

  2. HABER

  3. MEDYA

  4. Gülenciler Dinledi; Cumhuriyet Yayınladı
Gülenciler Dinledi; Cumhuriyet Yayınladı

Gülenciler Dinledi; Cumhuriyet Yayınladı

Cumhuriyet Gazetesinin “Cihatçılara Topçu Desteği” manşetinin arka planı…

14 Şubat 2015 Cumartesi 11:42A+A-

YILMAZ BİLGEN / HAKSÖZ-HABER

13 Şubat tarihli Cumhuriyet gazetesinde “Cihatçılara TSK’dan Topçu Desteği” başlıklı haber manşetten yayınlandı.

Telefon dinlemelerine dayandırılarak yayınlanan haberde, Esed’e karşı savaşan muhalif, Türkmen Dağı Şehitleri Taburu komutanı Adil Orli’nin Türk tarafına verdiği koordinatlar ile Esed mevzilerinin vurulduğu iddiasına yer verildi.

19 Ocak 2014 tarihinde Adana’da Gülen grubuna mensup olduğu iddia edilen savcı tarafından MİT’in kontrolünde Suriye’ye gitmekte olan tır durdurulmuş ve başta CHP olmak üzere muhalefet bu tırların Suriye’de “aşırı dinci” gruplara silah ve cephane götürdüğünü iddia etmişti.

Hükümet kanadından gelen açıklamalar ise bu tırların Bayırbucak Türkmenlerine yardım amaçlı gönderildiği yönünde oldu.

Cumhuriyet Gazetesinde yer alan haberde dinlemelere takılan telefon görüşmeleri, Kesep’te Esed güçleri ile muhalifler arasında cereyan eden çatışmaların en şiddetli günlerinde kaydedilen görüşmelerden oluşuyor.

Aynı dönemde Kesep ve çevresinde cereyan eden çatışmalardan dolayı Esed mevzilerinden Türkiye tarafına 100’den fazla tank mermisi, havan topu ve benzeri silahlara ait mermi düştü. Yine aynı sebeple sınıra yakın köylere isabet eden mermi ve havanlardan dolayı birçok ölüm ve yaralanma olayı yaşandı. Konu ile ilgi görüştüğümüz yetkili isimler, Türkiye tarafından yapılan tüm atışların sadece ‘angajman kuralları’ çerçevesinde gerçekleştirildiğini ifade ettiler.

suriye-siniri.jpg

Keseb savaşının sürdüğü günlerde Esed mevzilerinden yapılan topçu atışlarının hedefleri arasında Gözlekçiler köyü camisi ve köy evi de bulunuyor. 

Dokunan yanar demişti

Cumhuriyet’in yayınladığı haberde imzası bulunan isim ise, 6 Mart 2011 tarihinde Ergenekon örgütüne mensup olma suçu ile yine Gülenci yapılanma tarafından tutuklanan Ahmet Şık. Ahmet Şık’ın tutuklandığı gün söylediği  ‘dokunan yanar’ sözü uzun süre gündemdeki yerini korumuştu.

Kaymakam da dinlendi

Gazete tarafından yayınlanan telefon dinlemelerine takılan isimler arasında dönemin Yayladağı Kaymakamı Turan Yılmaz da yer aldı. Yılmaz, “cihatçı çeteleri” yasadışı yollardan Türkiye’ye sokmakla itham edilmekte. Haberde adı geçen ve yasadışı geçiş bölgesi olduğu iddia edilen nokta (Arfalı) Suriyeli Türkmenlere insani yardımın ulaştırıldığı ve varil saldırılarından kaçan bölge halkının Türkiye’ye geçiş amaçlı kullandığı resmi kabul noktası olma özelliği taşıyor. Kaymakam ile görüşmeleri gerçekleştiren Ayhan Orli ise Suriye Türkmenlerine yardım amaçlı resmi faaliyet yürüten Suriye Türkmen Kitlesi’nin Yayladağı sorumlusu. Ahmet Şık’ın haberinde bu görüşme, yasadışı ilişkiler ağında bir diyalog olarak gösterilmekte.

Türkmen komutan insan, silah ve uyuşturucu kaçakçısı olmakla suçlanıyor

“Türk Ordusuna koordinat verdi ve Esed mevzilerinin dövülmesini sağladı”  denilen Türkmen Dağı Şehitler Taburu Komutanı Adil Orli’nin aynı zamanda insan, uyuşturucu ve silah kaçakçısı olduğu iddiası da haberde yer aldı.

Söz konusu iddialara yönelik görüştüğümüz Komutan Adil Orli, “Suriye’de savaşın başladığı ilk günlerde direniş saflarına katıldım ve 40 yıllık Baas diktasına karşı çıkmayı şeref bildim, biz burada yüzyılın en büyük özgürlük mücadelesini veriyoruz. Türkiye’de aleyhimizde yürütülen kampanya, Beşşar seviciliğin ve mezhep taassupkarlığının vardığı nokta açısından çok önemlidir.  Bize yönelik ithamlar için yargı önünde hesap verecekler. Bayırbucak bölgesinde 17 binden fazla sivilimiz bu savaşta Esed tarafından katledildi. Bizden bu katliamlara rağmen Esed Rejimine itaat etmemiz isteniyor. Bu ruh hali sağlıklı düşünme yeteneğini kaybedenlerin durumunu yansıtmakta. Biz izzetimizle, inancımızla direnişimizi sürdüreceğiz. Ta ki son nefesimize kadar.” diyor.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi  iletişim bölümü mezunu olan Adil Orli, savaş öncesi Lazkiye’de uluslararası bir şirkete ait şantiyede işletme müdürü olarak görev yaptığını ve hakkında savaş öncesi ve savaş dönemi boyunca hiçbir kaçakçılık tutanağı bulunmadığını, kendisine bu iftiraları atanların yargı önünde hesap vereceğini  belirtti.

Telefon dinlemelerinden hareketle üretilen haberler için ‘ahlaksızlık’ demişlerdi

Ahmet Şık’ın da mahkum olduğu Ergenekon davası kapsamında dönemin etkin gazetecilerinden Mehmet Baransu, Gülenci savcı ve polisler tarafından yapılan dinlemeleri kamuoyu ile paylaştığı için eleştirilmiş, işlenen fiil aralarında Ahmet Şık ve Nedim Şener’in de bulunduğu kişilerce, gazetecilikle ilişkisinin bulunmadığı ve gayri ahlaki olduğu gerekçesi ile mahkum edilmişti.

Mehmet Baransu için aynı çevrelerin bulduğu isim ise ‘Bavulcu’ olmuştu.

Ahmet Şık, Bayırbucak bölgesine dair elinde binlerce sayfalık dinleme kaydının bulunduğunu iddia etmekte.

Aleviler gerçekten öldürüldü ve Ermeniler bölgeden zorla göç ettirildi mi?

Kesep’in muhaliflerin kontrolüne geçtiği ilk günlerde kasabada yaşayan Ermenilerin katledildiği haberleri Türkiye ve dünya medyasında geniş yer bulmuştu. Cumhuriyet’in son haberinde ise bir de Ermenilere Aleviler eklendi. Oysa bir tatil kasabası olan Kesep’te Nusayri nüfusun yok denilecek kadar az olduğu biliniyor.

Ermeniler katledildi iddialarına dönük ise tek bir delil o dönem de dahi ortaya konulamadı. Muhalifler Keseb’te yaşayan ve çatışmalarda yaralanan Ermenileri Yamadi sahra hastanesinde tedavi ettirmiş, bazıları ise Türkiye’ye geçerek buradaki kamplara yerleştirilmişti.

Bayırbucak Türkmen bölgesini IŞİD’le irtibatlandırma gayreti

Türkmen dağı ile ilgili gelişmeleri IŞİD meselesi ile de ilişkilendirerek açıklamaya çalışan Ahmet Şık Niğde’de yakalanan IŞİD’çilerden hareketle Bayırbucak bölgesinde bulunan Türkmenleri de IŞİD üyesi veya yardım eden durumunda göstermekte. Oysa Bayırbucak bölgesi IŞİD’in hiçbir faaliyetinin bulunmadığı yerlerin başında geliyor.

Cemaat için karanlık bir çete demişti

Geride kalan 2 yıllık süreçte yasadışı yollarla dinlediği birçok kişi ve kurumla ilgili yoğun eleştiri alan Gülenci yapı için Ahmet Şık, cezaevinden salıverildiği gün yaptığı açıklamada “Bu komployu kuran cemaat bağlantılı çete bu cezaevine mutlaka girecek!” demişti.

 

HABERE YORUM KAT

4 Yorum