1. YAZARLAR

  2. ALİ ÖNER

  3. Gazze’de İşlenmekte Olan Vahşete Karşı İslam Ülkeleri Liderlerinin Tutum
ALİ ÖNER

ALİ ÖNER

Yazarın Tüm Yazıları >

Gazze’de İşlenmekte Olan Vahşete Karşı İslam Ülkeleri Liderlerinin Tutum

03 Ocak 2009 Cumartesi 00:57A+A-

Gazze’de, İsrail’in işlemiş olduğu ve devamını getirmeye çalıştığı vahşet, insanın kanını donduruyor. İnsanlık bir sınavdan daha geçiyor. İnsanlığını unuttuğu veya utanılması gereken bir hayvanlık karşısında sessizliğini koruduğu için utanması gerekir. Eğer içinde insanlık adına bir küçücük kırıntı taşıyorsa, utançtan yerin altına girmesi gerekir. Ya da tepki vermesi ve taraf olmadığını ve ellindeki tüm imkânları seferber ederek, bu vahşete karşı çıkması ve dur demesi gerekir.

Halkı Müslüman ülkelerde ve hemen hemen tüm dünyada, insanların bu vahşette seyirci kalmadığını, yaptıkları protesto eylemleriyle göstermektedir. Gazzelilere, bazı sivil toplum kuruluşları vasıtasıyla küçücük insani yardımlarını oraya ulaştırmaya çalışarak yanlarında olduklarını göstermeye çalışmaktadır. Bir nebze de olsa, Siyonist katiller tarafından yaralanan kadın ve çocukların yaralarını sarmaya çalışıyorlar. Peki, bu Siyonist katillerin Gazze’ye girmesine engel olur mu? Bombaların atılmasını durdurur mu? Hayır!

Siyonist İsrail kurulmadan önce, nasıl dünya emperyalist güçlerinden yardım alarak, buraya göç sağladılarsa, nasıl bu emperyalist güçlerden silah aldılarsa ve Filistinlileri yerlerinde ettilerse, bugünde bu saldırılarının rahatlığını yine bu emperyalist güçlerine dayanarak, rahat bir şekilde vahşetlerini işlemeye devam etmektedirler. Buna dur diyecek ve içinde insani bir vasıf barındıracak lider yoktur. Sözlerle, kınamalarla, konuştukları şeyler, bulundukları yerin eşiğini dahi aşamamaktadır.

Onlarda bunu biliyor olmalılar ki, rahat konuşmaktadırlar. Çok uzağa gitmeye gerek yok, Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması, bu ülkede yaşayan, hatta sadece bu ülke değil, İslam coğrafyasında yaşayan halkların yüreğine su serpmiştir. İnsanlardan büyük alkışlar almışlardır. Diğer tarafta, TBMM’indeki en büyük dostluk grubu, İsrail parlamentosuyla olan dostluk grubu oluşturmaktaydı (son olaylarla 302’den 252 istifa etmiş). Peki, İsrail ile bu dostluk grubu kurulmadan önce, AKP’li milletvekilleri bu tür vahşetleri duymamışlar mıydı? Celile’de 2006 yapmış olduğu katliamdan iktidar partisi vekillerin haberi yok muydu? İkili oynamak İslam coğrafyasında liderlik koltuğuna oturan liderlerin kaderidir(!)

Halk vahşette kurban giden kardeşlerinin yanında olunca, liderler duruma göre, vaziyeti kurtaracak açıklamalar yaparlar. Diğer taraftan, Filistinlilere atılan her bombadan ve sıkılan her merminden pay sahibi olduklarını, böylece halklarından gizlemiş oluyorlar. ABD tarafından sağlanan İsrailli F 16 savaş uçakları ve Apaçi helikopterler pilotları bunu nerede öğreniyorlardı? Evet Gazze’ye bomba yağdıran İsrailli pilotlar nereden eğitim alıyorlar? Bunu sayın Erdoğan bilmiyor mu? Yürekleri coşturan konuşmalar yerine bu askeri eğitim anlaşmalarını tek taraflı feshetmeyi düşünür mü? MGK’den çatışmayı durdurun sloganları yerine, eğitim verdiğimiz pilotlar, Filistin topraklarına bomba yağdıramaz kararı çıkarabilir mi?

Onun için İsrail yetkilileri Erdoğan’ın duygusal olduğunu ve İsrail ve Türkiye arasındaki ilişkilerin hiç bir zaman sekteye uğramayacağını söylüyorlar. Türk yetkililerin İsrail’i iyi anladığını söylemekten de geri kalmıyorlar. 

Amerika uşağı, yanlarında olduklarını Mısır ve Ürdün liderleriyle, Mahmut Abbas’la görüşmek neyi çözecektir. Bu ülkelerin her biri İsrail ile iyi ilişkiler bitmesin diye sınırlarını kapatmadılar mı? Bu liderlerin her biri önce Hamas’ı suçlamadı mı? Peki bundan ne çıkar, Mısır ve Ürdün’den bir şey çıkmaz. Ama Türkiye’de mart ayından yapılacak seçimlerde sandıktan oy çıkacağı kesin. Çünkü halk Türkiye ile İsrail arasındaki askeri ve ticari ilişkilerin geldiği noktandan habersizler. İsrail sırtını sadece ABD’ye dayayarak ayakta durmuyor. Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan ve Türkiye’ye de sırtını dayamış durumdadır. Onu güçlü kılan da budur.

İslam coğrafyasındaki liderlerin hemen hemen hiç biri halkın tercihiyle olduğu yerde bulunmuyor. Emperyalistler tarafından desteklenerek oraya getirilmişlerdir. Konuşmalar ona göre yapılamaktadır. Sessizler, çünkü yeni patronları Obama daha konuşmadı. Onun ne konuşacağı önemli. Seçimlerde koşulsuz bir şekilde Siyonistlerin yanında yer alsa da, daha önce Filistinliler lehine olabilecek birkaç söz söylediğinden dolayı karar veremiyorlar. Patron sessiz onun için beklenmeli diye düşünüyorlar.

Oysa Obama konuşacak ve “kirlendi dünya” olacak. Kirli uşaklarının ağzından akabilecek salyalar etrafa pis bir koku yayacak. Liderler, kendileri olmayınca, dilleri de onlara ait olmuyor. Ağızlarından çıkanı kulakları duymuyor. Ve güç onları tanrısı olmuş durumda, onlarda güce tapıyorlar. Oysa Allah Kasas suresinde 5 ve 6 ayetlerde bölmeye ve ezmeye çalışılan mustazaflara lütfetmek, onları yeryüzünde önder ve varis kılmak istediğini belirtmektedir. Böylece onlarda zalimlere gereken dersi versinler.

YAZIYA YORUM KAT

4 Yorum