Haber, Fransa'nın BM daimi temsilcisinin Güvenlik Konseyi'nde Gazze'deki şartlarla ilgili tartışmada kulaklığını çıkarıp salondan öfkeyle çıktığını, ABD, Britanya, Belçika, İtalya ve Hırvatistan temsilcilerinin de onu izlediğini ifade ediyor. Sebepse, Libya'nın BM temsilcisinin Gazze'deki mevcut durumu Nazi toplama kamplarındaki şartlara benzetmesi. Baskın görüş, Fransa elçisinin ve diğerlerinin salondan çekilerek 'kahramanca bir protesto' eylemi gerçekleştirdiklerini düşündükleri yönünde. Kuşkusuz Siyonistler ve İsrail'in de fikri bu yönde. Fakat evrensel insani değerler açısından, elçilerin yaptığı hem kendileri hem ülkeleri için bir utanç lekesi. Salonu terk etmeleri, Siyonist iradeye alçaltıcı bir boyun eğişin ve insanlığın ve İsrail'in dünyanın karşısında işlediği soykırım suçunun masum kurbanlarının ayaklar altına alındığının işareti.

Uluslararası yasalar niye var?

Libya temsilcisi bunları ifade ettiği zaman dünyanın bilmediği bir şey söylemiş olmadı. Hatta BM'nin kendi alt kuruluşları bile
Gazze'de yaşananların soykırım suçu olduğunu raporlarına kaydetti. Dünyada pek çok kişi İsrail'in yaptıklarının Nazi suçlarından farklı olmadığını ifade ediyor. Kimse bu karşılaştırmayı yapmasa bile, dünyanın masumların her gün boğazlanması ve Filistinlilerin ambargo altında toplu halde öldürülmesine dair izledikleri bunu teyit etmek için yeterli. Hatta Gazze'deki şartlar, Libya temsilcisinin Güvenlik Konseyi salonunda o alçaltıcı çekilmeden bir sonraki gün söylediği gibi Nazi suçlarından çok daha kötüdür. Libya temsilcisi bunu 'Gazze'ye her gün bombalar atılıyor' diye gerekçelendirdi. Nazi kamplarında böyle bir şey yaşanmamıştı.

Fakat Gazze'de yaşananlar daha önemli bir nedenden ötürü Nazi kamplarından daha kötü. Dünya o dönemden beri soykırımın tekrarlanmaması, devlet ve halkların güvenliğiyle saygınlığının korunması için mücadele etti. BM bu nedenle kuruldu.

Yasalar ve uluslararası sözleşmeler bu nedenle formüle edildi. O halde bugün İsrail gibi gasp edici bir oluşum gelip soykırım yaptığında Nazilerden daha çirkin görünüyor. Süper devletler sessiz kaldığı, hatta bu suçları işlemesi yönünde bu oluşumla işbirliği yaptığı zaman Siyonist oluşumun suçu katlanıyor.

Libya'nın BM temsilcisi bunları ifade ederek dikkatleri İsrail'in işlediği suçların çirkinliğine çekmek istedi. Hedef dünya vicdanını uyandırmak ve Filistinlilere yönelik bu suçları durdurmaktı. Fakat bugünün süper devletleri buna imkân vermemekte ve vicdanlarının Filistin halkına yönelik soykırım suçları karşısında harekete geçmeyecek veya uyanmayacak derecede ölü olduğunu teyit ediyorlar. Filistin halkının sıkıntısının ele alındığı Güvenlik Konseyi toplantısından çekilmelerinin nedenine bir bakın. Nazi karşılaştırmasıyla Siyonizm'e ve İsraillilere acı vermekten endişe ediyorlar. Fakat Filistinlilerin toplu olarak boğazlanması, abluka altında ve aç bırakılmak suretiyle toplu halde öldürülmeleri vicdanlarını harekete geçirmiyor, bu suçları durdurma yönünde birşeyler yapmaya sevk etmiyor. Yapacakları şey Güvenlik Konseyi'nden bir bildiri çıkarmaktan ibaret olsa bile... (Bahreyn gazetesi Ahbar El Haliç, 27 Nisan 2008)

Radikal gazetesi