1. HABERLER

  2. ETKİNLİK

  3. Gaziosmanpaşa Özgür-Der’de “Malezya” Konuşuldu
Gaziosmanpaşa Özgür-Der’de “Malezya” Konuşuldu

Gaziosmanpaşa Özgür-Der’de “Malezya” Konuşuldu

Özgür-Der Gaziosmanpaşa Temsilciliğinin 2015-2016 yılında düzenlemiş olduğu aylık seminerlerinde bu ay, “Malezya” semineri Hatice Koçak tarafından gerçekleştirildi.

05 Mayıs 2016 Perşembe 16:03A+A-

Hatice Koçak tebliğinde özetle şunları söyledi:

Malezya Devleti, Güneydoğu Asya’da yer alan, doğu ve batı olarak iki kara parçasına sahip, 13 eyaletten oluşan, “seçmece krallıkla” yönetilen ve Başkenti Kuala Lumpur olan federe bir ülkedir. Sınır komşu ülkeleri, kuzeyden Tayland ve Brunei ve güneyden Endonezya ve Singapur’dur. Malezya topraklarının % 30'u tarım alanı, % 61'i ormandır. 2016 yılı tahmini rakamlara göre yaklaşık 31 milyon’dur.

Resmi dilinin Malayca olmasının yanı sıra Tamilce ve Çince başta olmak üzere çeşitli etnik unsurların dilleri de konuşulmaktadır. İngilizce ve Arapça da geçerli diller arasındadır. Malezya’da halkın % 50’si Malay, % 23’ü Çinli, % 11’i yerliler (aborjinler), % 7’si Hintli ve % 9’luk kalan kesim ise diğer etnik kökenler ve ülke vatandaşı olmayanlardır. Bu etnik farklılık ülkenin dini yapısını da etkilemiş olup, çok farklı dinleri ülke içinde barındırmaktadır. Müslüman nüfus toplumun yaklaşık % 55’ine tekabül ederken, ülke nüfusunun mensubu olduğu diğer önemli dinler ise Budizm, Hıristiyanlık, Hinduizm ve düşük bir yüzdeye sahip olsa da Sihizm, Taoizm, Şamanizm, Bahailik, Animizm’dir.

Güneydoğu Asya ülkeleri arasında en güçlü ekonomiye ve en yüksek kalkınma oranına sahip ülkelerden biridir. Tarım, madencilik, imalatçılığın yanı sıra balıkçılık ve turizm de önemli gelir kaynakları arasında sayılabilir. Sanayi bakımından da oldukça gelişmiştir. Dünya kalay ihtiyacının % 70’ini karşılar ve kendi petrolüne sahiptir.

22 yıl boyunca ülkenin Başbakanlığı’nı yapan Mahathir Muhammad öncülüğünde üretilen yerli otomobilleri, Proton, Türkiye de dâhil olmak üzere birçok ülkeye ihraç edilmektedir. Malezya, güçlü ekonomisi, farklı etnik ve dini yapısıyla yalnızca Güneydoğu Asya ülkeleri arasında değil İslam ülkeleri arasında da özel ve önemli bir konuma sahiptir.

13.yy’a kadar Malaya Bölgesi’nde farklı dönemlerde Hindistan ve Çin’den gelen tüccarlar ve yerleşimciler tarafından kurulan Hindu ve Budist kökenli devletler hükmediyordu. Malaylar arasında İslam’ın yayılması 15.yy’da (1411 yılında) Malakka şehri yöneticisinin Müslüman olması ve adını İskender Şah olarak değiştirmesi ile başladı. İslam’ın yayılmasında bölgeye gelen Arap ve Hintli tüccarlarında oldukça etkili olduğu ifade edilir.

16.yy’ın başında Portekizli sömürgeciler bölgeyi rahatsız etmeye başladılar. 1511 yılında Malakka’yı ele geçirdiler. Portekizliler Malakka'yı ele geçirdikten sonra bu bölgede hıristiyanlaştırma çalışmaları başlattılar ancak başarılı olamadılar. 17.yy’ın başından itibarenHollandalılar Portekizliler’e savaş açarak Malakka’yı 17.yy’ın ortalarında Portekizliler’in elinden almayı başardılar. Hollandalılar, 18.yy’ın sonlarına kadar buraya egemen oldular.

Penang ve Singapur bölgelerine yerleşmeye başlayan İngilizler giderek bölgedeki ticari ve siyasi etkinliklerini artırdılar ve 1824'te Malakka'yı Hollandalıların elinden alarak bölgedeki bütün yerel yönetimleri İngiliz himayesini kabule zorladılar. En son 1889'da Malay yarımadası tamamen İngiliz sultasına geçmiş oldu.

İngilizler bir yandan bölgenin bütün tabii zenginliklerini kendi ülkelerine taşırken bir yandan da yerli Müslüman halkı fakirleştirdiler. Özellikle kauçuk ve diğer madeni ve tabii zenginlikleri sömürdüler. Bu durum halk arasında yeni bir uyanış hareketinin doğmasına yol açtı. 1930'dan itibaren bu uyanış hareketi örgütlü bir faaliyete dönüştü. II. Dünya Savaşı'ndan sonra bağımsızlık mücadelesi daha da etkili oldu. Bu arada Birleşik Malay Milli Organizasyonu (UMNO) kuruldu. Ancak bazı etnik gruplar bu organizasyona girmediler. 1948'de İngiliz denetiminde bir Malaya Federasyonu kuruldu. 31 Ağustos 1957'de de Malezya'nın bağımsızlığı ilan edildi.

Yüz yıllarca sömürgeciler, bölge Müslümanlarını Hıristiyanlaştırmaya ve İslam’ı imha etmeye çalıştılar fakat başarılı olamadılar.

Malezya seçmece krallıkla yönetilen ve çok partili demokratik sisteme dayalı bir konfederasyondur. Konfederasyonu oluşturan federal eyaletler de krallıkla (sultanlık) yönetilir. Batı Malezya'da bulunan eyaletlerin sultanlarından biri 5 yıllığına genel kral yani "yüce başkan" seçilir. Sultanların yetkileri parlamento ve anayasayla sınırlandırılmıştır. Ülke 31 Ağustos 1957'de yürürlüğe konan anayasayla yönetilmektedir. Ülkenin genel hukuk düzenini de Genel İngiliz Hukuku oluşturur.

Sivil mahkemelerin yanı sıra Şeriat Mahkemeleri vardır fakat bu mahkemeler daha çok ailevi ve miras gibi meselelerle ilgilenir. Cezai hükümler sivil mahkeme tarafından verilir. Şeriat mahkemelerinin hakları federal hükümet tarafından sınırlandırılmıştır.

Çok sayıda muhalefet partisi vardır. Siyasi partiler genelde etnik unsurlar üzerine inşa edilmiştir. En önemli muhalefet partilerinden biri deİslami eğilimi olan PAS Partisi’dir. 1951 yılında Malezya'nın İslami temellerde kurulmasını isteyenler tarafından kuruldu. UMNO'nun desteklediği laik devlet projesine karşı çıkan PAS, 1959'da ilk kez katıldığı Kelantan ve Terengganu eyaletlerinde seçimi kazandı ve şeriat hukuku uygulamaya başladı. 

Malezya hiçbir zaman İsrail’i tanımamış ve siyasi hiçbir ilişkisi olmamıştır. Büyükelçiliği yoktur. Uluslar arası Ceza Mahkemesi’ne Gazze Flotilla (Mavi Marmara)’sına yönelik saldırısından dolayı İsrail’in yargılanması için çağrıda bulunmuştur.

Soru ve katkılarla daha da kıymetli hale gelen sunum selam ve dua ile sonlandı.

img-20160505-wa0016.jpg

img-20160505-wa0018.jpg

HABERE YORUM KAT

1 Yorum