1. YAZARLAR

  2. Abdurrahman Raşid

  3. Fransa liberal değerlerini çöpe attı
Abdurrahman Raşid

Abdurrahman Raşid

Yazarın Tüm Yazıları >

Fransa liberal değerlerini çöpe attı

30 Nisan 2010 Cuma 11:23A+A-

Fransa peçe takan kadınlara baskı yaparak kendisini özgürlüğü sınırlayan ülkelerle aynı kefeye koyuyor. Peçenin bir kumaştan ibaret olduğu ve çok az kadının zarar göreceği doğru ama burada bir prensip meselesi söz konusu

Özgürlüklere saygı göstermekle övünen ülkelerdeki yasalar, Fransa’da kadınların kamu kurumlarında ve araç kullanırken yüzlerini tamamen örtmesine yönelik yasaktan önce böylesine zorlu bir sınavdan geçmemişti. Söz konusu yasa, kadının örtünmesine karşı çıktığı bahanesiyle özgürlüğü mü koruyor?
Yoksa bir kadını dini bir gereklilik veya en azından bireysel bir tercih olarak gördüğü kıyafetten mahrum bırakarak özgürlüğü ihlal mi ediyor?
Bu durumdan zarar gören kim? Fransız Müslüman toplumunda, bu topluma ulaşan muhafazakâr dalga kapsamında yüzlerinin tamamını örten az zayıda kadın ortaya çıktı. Fransa’daki muhafazakâr kadınlar eskiden sadece saçlarını örtmeyi yeterli buluyordu ve çoğunluğu esasında başörtüsü takmıyordu. Şimdiyse bütün yüzün örtünmesi, Fransa’da yeni ortaya çıkan kadın aşırılıkçıların özelliklerinden biri haline geldi ve bu kişiler sadece bir azınlık. 

Kadın örgütleri yanlış düşünüyor
Dahası, yeni yasadan zarar görecekler arasında Körfez ülkelerinden gelen turistler de var; zira bu ülkelerde, özellikle de Suudi Arabistan’da bütün yüzü örtmek istisna değil, kaide. Fakat bu sınırlı bir
zarar çünkü yüzlerini örtmesi yasaklanan kadınlar Fransa yerine sözgelimi Britanya’ya gidebilir. Dolayısıyla, AB Fransa’daki yasayı kabul edip bütün üyelerinde uygulanmasını talep etmezse (ki bu
şu an için uzak bir ihtimal bu),
sorunun sınırlı olduğu söylenebilir.
Peki bu yeni yasanın arkasında kim var? Muhtemelen, bir kadının babası veya kabile kökenli toplumu gibi kendisini zorlayan birileri olmasa yüzünü tamamen örtmeyeceğini düşünen kadın örgütleri ve bazı insan hakları örgütleri. Bu düşüncelerden yola çıkan söz konusu örgütlere göre, bir kadın yüzünü kendi isteğiyle örttüğünü dile getirse bile yasalar onu tamamen örtünmekten korumalı. Bu örgütler kendilerini aşırılıkçılarla mücadele içinde görüyorlar ve gerekçeleri ne olursa olsun, kadınların bu aşırılıkçıların yasalarını uygulamasına izin verilmemesi gerektiğini ifade ediyorlar.
Yasağı hararetle destekleyen fakat konuya daha az ideolojik bakan bir başka grup daha var. Yasak onların taktiksel hedefi. Zira onlara göre peçe yasaklanırsa, kıyafetle başlayan ve toplumu reddetmeye, hatta şiddet yoluyla isyan etmeye varan aşırılık olgusunun yayılmasına nokta konulacak.

Zamanlama da manidar
Peçenin yasaklanması Fransa ve Avrupa ülkelerinin çoğunluğunda büyük bir sorun oluşturmayacaktır, zira bu ülkelerdeki peçeli kadınların sayısı birkaç yüzü geçmez. Fakat başörtüsü kullanan binlerce kadın var ve bu örtünme şeklinin yasaklanması zor.
İşin aslı şu ki, buradaki mesele kimin zarar göreceğiyle ilgili değil. Sorun yasaklama ilkesinden kaynaklanıyor, çünkü bu durum bireysel özgürlükleri açıkça ihlal ediyor. Ne söylenirse söylensin ve başlayan peçe avı nasıl meşrulaştırılırsa meşrulaştırılsın, gerçek şu: Bu yasak, Avrupa sistemlerinin dayandığı temel ilkeyi, yani bireysel özgürlüklere saygı ilkesine aykırı. Bu liberal ilke olabilecek en kötü zamanda çöküyor; Müslüman kadın siyasi açıdan şaibeli bir dönemde örtünme hakkını kullanmaktan alkonuluyor. Bu yasak başka bir zamanda getirilseydi, belki de daha az olumsuz yansımaya yol açacaktı.
Peçe yasağını için tek kabul edilebilir gerekçe, teröristlerin veya hırsızların peçeli kadın kılığına girerek eylemlerde bulunmasına yönelik güvenlik korkusu olabilir, ki bu tür olaylar yaşandı da.
Fakat pasaport kontrollerinde ve güvenlik açısından hassas bölgelerde bu yasağın uygulanması makul olacakken, yasağı her yere ve zamana genelleştiren yeni yasa bunu ifade etmiyor.

Hoşgörüsüz özgürlük olmaz
Feminist kurumların gözünde peçe ne kadar ürkütücü veya rahatsız edici olursa olsun, bireysel tercih hakkı kapsamındaki şahsi bir konudan söz ediyoruz. Fransa yüzlerini örten kadınlara baskı yaparak kendisini, özgürlükleri sınırlamakla ve baskı uygulamakla suçlanan diğer ülkelerle aynı kefeye koyuyor.
Peçenin sadece bir örtü ve bu yasaktan zarar görenlerin sayısının da az olduğu doğru, ancak burada bir prensip meselesi var. Hepimiz şunu biliyoruz ki, özgürlük kavramındaki en zor nokta, başkalarının özgürlüklerini hayata geçirmesine hoşgö-rüyle bakmaktır. (Londra’da Arapça yayım- lanan Şark ül Evsat gazetesi, 25 Nisan 2010)

RADİKAL

YAZIYA YORUM KAT