1. HABERLER

  2. İSLAM DÜNYASI

  3. SURİYE

  4. Fetih Ordusu Şeriatı Uyguluyor mu?
Fetih Ordusu Şeriatı Uyguluyor mu?

Fetih Ordusu Şeriatı Uyguluyor mu?

Idlib'de Fetih Ordusu'nun operasyonuna katılan Dr. Abdullah el Muhaysini gözlemlerini paylaştı.

30 Ağustos 2015 Pazar 17:56A+A-

Suriye'de Esed rejimine karşı savaşan Suud asıllı Dr. Abdullah el Muhaysini, Fetih Ordusu'nun misyonu hakkında bilgi verdi. Ebu Zuhur Havalanı'ndaki operasyona katılan Muhaysini, önce alınan esirlerin önünde bir konuşma gerçekleştirdi. Araç içi bir söyleşi de yapan Muhaysini, Fetih Ordusu hakkındaki sorulara cevap verdi. Arabistan'da imamlık ve vaizlik görevleri yapan Dr. Muhaysini, Kabe imamı Muhammed Muhaysi'nin oğludur.

Esirler önündeki konuşma şöyle gerçekleşti:

"Türkiyeli muhacirlerin sayesinde esir aldık"

Savaşçı: Şeyh Abdullah, Bu domuzların esir alınışı nasıl gerçekleşti? Allah'a hamdolsun, şükür ve minnet O'nadır.

Muhaysini: Evet, Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

Allah'a hamdolsun, Rasulüne salat-u selam olsun.

Bu domuzların esir alınışı ile ilgili şunu ifade edeyim:

Esir alınmaları neredeyse bu türden ilk operasyon olan, özel ve nitelikli bir fedai operasyonu ile gerçekleşti.

İslam'ın aslanlarından bir grup Türkiyeli muhacirin yaptığı operasyonla oldu. Allah bu yiğitleri ve dine hizmet ve desteklerindeki kahramanlıklarını mübarek kılsın, onlara helal olsun.

Kardeşler motorlara binerek bu operasyonu yaptı. Bir kardeş arkadan silahı saklıyordu. Bir diğeri delice bir hızda 60-70 km hızla saldırıda bulunuyordu. Kafirler üzerlerine bir grup motorun ana kapıdan girdiğini ve motorlardan kendilerine ateş açıldığını görünce şaşırdılar. Kardeşlerin zırhsız, çıplak göğüsleri ile kurşunları karşıladığını görünce şaşırdılar.

Bunu ancak Allah'a (svt) imanlı bir kalbe sahip şahıs yapabilir, kişi sadece kalbinde akide güçlü bir şekilde yer edince bu kahramanca fedai eylemini yapabilir.

İşte bu noktada kafirler, kendilerinin hayatı sevdiği gibi ölümü seven topluluklar gördüler. Bu kişilerin, Allah'ın düşmanları arasına susuz kişinin soğuk suya saldırdığı gibi daldığını gördüler.

Allah'ın izzeti ve kuvveti ile düşman saflarında ölü, yaralı ve esirler oldu. Inşallah yakında insanlar Allah katından bir zafer görecekler.

Savaşçı: Ebu Zuhur Havaalanı'nın önemi nedir?

Muhaysini: Ebu Zuhur Havaalanı'nın önemiyle ilgili olarak öneminin sondan bir önceki nokta olduğunda saklı bulunduğunu söyleyebiliriz. Son nokta el- Fua ve Keferyadır. Allah'tan orayı kurtarmakla bize ihsanda bulunmasını dileriz. Ebu Zuhur Havaalanı Yeşil Idlip'in Allah'ın izzeti ve kudretiyle Islam Ehli'ne Nusayrilerin elinden koparılmasının ardından dönmesi için sondan bir önceki nokta olarak değerlendirilmektedir.

Fetih Ordusu şeriat mı uyguluyor?

Savaşçı: Şeyhimiz, Bu vesile ile bir sorum olacak. Deniyor ki Fetih Ordusu ne zaman bir bölgeyi kurtarsa, ele geçirse o bölgeyi şeriat uygulamaksızın kendi haline bırakıyor. Fetih Ordusu Allah'ın şeriatını orada hakim kılmaksızın kendi haline bırakıyor deniyor.

Bu sözün doğruluğu nedir?

Muhaysini: Bu soruya cevap vermeyi aslında gereksiz sözlerden, fazlalık sözlerden görürüm. Bu cevap açık ve net şeyleri açıklamak şeklinde kabul edilebilir ancak aldatanların, kafa karışıklığına sebep olanların varlığı ve kafirler arasına dalan, dünyayı satıp onu Allah için boşayan şu kişilerin pak, temiz ve sadık kanları üzerinde söz eden ve kendi fikirlerini açık artırmaya çıkaranların varlığından ötürü açıklama yapmamız gerekli olmuştur.

Şeriat uygulanmadı diyenlere şunu söylerim:

Hayır uygulandı ama sizin akıllarınız şeriatın ne demek olduğunu anlamıyor. "Idlip'te şeriat uygulanıyor mu?" diye soranlar şeriatın tatbikinden ne anlıyorsunuz?

Nasıl ve ne zaman şeriatın tatbik edildiğine hükmedilir?

Bu konuya tabelalarla mı hükmedilir?

Güzel görüntülerle mi hükmedilir?

Bu konuya Allah'ın " Hüküm ancak Allah'ındır" kavli ile hükmedilir.

Sana diyorum, her kardeşe diyorum.

Gel, Idlib'e gir, Idlib'in merkezindeki İslami mahkemeye bak. Onlara istediğin herhangi bir şeri soruyu sor. Eğer sana beşeri anayasa kanunları ile cevap verirlerse bu takdirde başkasından önce benim bu tüfeği bırakacağımı, bu silahı terkedeceğimi sana söylerim. Niye savaşayım?

Laiklik vb. şeyler için savaşmaktan Allah'a sığınırız. Ancak Idlib'teki mahkemelerde bulunanlar; Allah'ın buyurduğundan, Rasulullah'ın buyurduğundan başkası ile hükmetmiyor. Şeriatı hakim kılmak budur.

Şeriatı hakim kılmak, şirki izale etmektir. Bakın Müslümanların beldelerinde, bölgelerinde şirk buluyor musun?

Şeriatı hakim kılmak, içkileri ortadan kaldırmaktır. Nerede içki dükkânları ? Barlar nerede?

Dans kulüpleri, gece kulüpleri nerede?

Elhamdülillah, tüm bu mekanlar kapatılmış veya davet ofisleri, şer'i akademiler gibi yerlere çevrilmiştir.

Bugün Idlib Kuran öğretim ve ezberi için merkezlere, enstitülere sahiptir. Idlip bugün kadınlar için, erkekler için eğitim veren akademilere sahiptir. Cihat eğitimi veren akademilere sahiptir.

( Bu sırada Şeyh Süleyman el Alvan Akademisi'nin görüntüleri gösteriliyor)

Şeriatın tatbikinin ne demek olduğunu fıkhetmeyenlere, anlamayanlara cevabım cihadın şeriatın en büyük tatbik şekillerinden biri olduğudur. Bu özelliği dolayısıyla Maverdi (rha) : el-Ahkam- us -Sultaniyye adlı eserinde şöyle der: "Allah'ın şeriatını yeryüzünde tatbikin temeli, saldırgan düşmanı Müslümanların ülkesinden def etmektir."

Şeriatın tatbikinde en büyük ve mühim husus Duma, Zebedani, Halep, Binniş, Teftenaz vb. Müslümanların bölgelerinde kardeşlerimizin üzerindeki, Hule, Va'r, Telbise gibi yerlerde kardeşlerimizin üzerindeki ölüm varillerini durdurmamızdır.

En mühim ve büyük husus evlerimizi ve halkımızı imha eden varil bombalarını durdurmamızdır.

Işte bu şeriatın tatbiki demektir, seleflerimizin bize öğrettiği anlamı ile şeriatın tatbiki budur.

Mahkemelere bakın, meyhanelere, barlara bakın, gece kulüplerine, dans kulüplerine bakın, Allah yolunda yapılan cihada bakın.

Sonra şeriat uygulanıyor mu, uygulanmıyor mu bu mevzuya dair hükmünüzü verin.

Anlayışı kısa olup şeriatın tatbikini kendi nefsinden bir şeyle, bir ihtiyaçla düşünerek peçenin her yerde yaygın olması gibi şeyler isteyen aksi takdirde şeriatın uygulanmadığını söyleyenler ise onların afeti anlayışlarındandır, Allah yolunda cihadın realitesinden kaynaklı değildir.

Örnek vermek gerekirse belli sayıda örtüsü şeri örtüye uygun olmayan kadınlar gören ve " Nerede şeriatın tatbiki?" diyen kişi böyledir.

Bu kişiye " Sen şeriatın tatbik edilişini fıkhetmemişsin, iyice anlamamışsın" deriz.

Şeriatın tatbik edilmesi...

Bugün biz, Fetih ordusundaki kardeşler veya başka gruplardaki kardeşler şunu yapabiliriz. Peçeyi kadınlara zorunlu kılan bir karar çıkarabiliriz, kardeşler bunu yapabilir. Bu arada peçe alimler arasında tartışmalı bir meseledir.

Aynı şekilde sakal bırakmayı zorunlu kılan, sigarayı (tamamen) yasaklayan kararlar çıkarabiliriz. Bunlara benzer onlarca meselede böyle davranabiliriz.

Ardından insanlar hoşlanmadıkları halde 10 gün içerisinde icabet ederler, uyarlar. Sonra insanlar şeriatı tatbik ettik diye çığlıklar atar. Ancak bu şeriatın tatbik edilmesi midir? Şeriat bu yolla mı tatbik edilir? 
Bu insanlar bunu yapıp evlerine girerek tek bir defada kendilerine yüklenen söz konusu baskı yüzünden Allah'ın dininden hoşlanmamaya başladıklarında mı? 

Kendilerini isyankâr kullar olarak görüp nefislerinde şeriatı uygulamaya çalışmaktayken Allah'ın dininin tatbikini kendilerine tasallut eden bir grup insan şeklinde düşünerek Mücahitlerin gitmesi ve eski hallerine dönmeyi beklemeye başladıklarında mı şeriat tatbik edilmiş olacaktır?

Devle Cemaati'nin eskiden elinde olan bazı bölgelere bakın.

PKK ve diğer gruplar tarafından işgal edilip önceki haline dönen bölgelere bakın.

Devle Cemaati ve diğer cemaatler zamanında kadınlar peçe ile zorunlu tutulunca cemaatlerin bölgeden ayrılmasının ardından kadınlar birbirine karşı sigarayla övünerek dışarı çıktı, örtüyü ihlal ettiler. 
Çünkü insanları zorunlu kıldığında şeriatı ihlal etme arzusu buluyorsun. Ancak insanlar razı olunca, kadınlar razı olduğunda, dinden ve cihattan razı olup kendileri hakkında Allahtan sakınmayı iman ve davet ile gerçekleştirdiklerinde farklı oluyor.

Bununla birlikte hisbenin ve Allah yolunda hisbe görevi yapmanın kaldırılmaması gerekiyor.

Ömer bin Abdülaziz'in (rha) oğluna dediği gibi: 
"Görmüyor musun? Gün geçmiyor ki bir bidat yok olup onun yerini bir sünnet almış olmasın "

Bu husus insanlar Allah'ın dinine gelene kadar bu şekilde sürer.

Şeriatın tatbik edilmesini böyle anlamamız gerekmektedir. Şeriatı uygulamak insanlara merhamet göstermektir, sevgi göstermektir. Insanları karanlıktan aydınlığa çıkarmaktır. Şeriatı tatbik; komşuya iyi davranmak, sıla-i rahimde bulunmak, akrabalığı gözetmek, açları doyurmak ve darda kalanların yardımına koşmaktır, bütün bunlardan önce insanların şeriatı sevmeleridir, şeriat için sevilmesidir. 
Allah'a hamdolsun, Minnet O'nadır.

Idlib'te Allah'ın şeriatı uygulanıyor mu diye soranlara cevabımız: Evet, kendisinden başka ilahın olmadığı Allah'a yemin olsun ki uygulanıyor. Biz asla sadık ve hayırlı şehitlerimizin Şam toprağında dökülen kanlarını desteksiz bırakmayacağız.

Allah'tan kardeşleri korumasını ve Allah'ın dini üzerinde sabit kılmasını dilerim.

Yüce Allah'tan; şeriatının toprağında tatbik edilmiş olması gibi, Idlip ve Gab Ovası fetihleri gibi bizlere fetihleri tamamlamayı nasip etmesini dilerim.

Kardeşlerimize şunu diyoruz: Yakın bir zamanda Mücahitleri yanınızda göreceksiniz. Nusayri rejimin baskısı altında olan sizler

Yakında Allah'ın izniyle başlarınızdan ve alınlarınızdan öperiz, Allah'ın sizlerle görüşmeyi bize bahşetmesi ile seviniriz.

"İşte o gün Müminler Allah'ın zaferi ile sevinirler, dilediğine zafer verir. O Azizdir, Rahimdir."

Allah'a hamdolsun. Salat-u selam Peygamber (as), ailesi ve ashabının tamamının üzerine olsun.

Muhaysini'nin diğer videoları:

Halep'te hayatını kaybeden bir Türk'ün önünde yaptığı konuşma.

Muhaysi'ninin Halep Cezaevi operasyonu öncesi konuşması.

Kaynak: İncanews

HABERE YORUM KAT