1. HABERLER

  2. HABER

  3. 15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ

  4. Eski EDOK Komutanları İçin İstenen Ceza Belli Oldu
Eski EDOK Komutanları İçin İstenen Ceza Belli Oldu

Eski EDOK Komutanları İçin İstenen Ceza Belli Oldu

​​​​​​​FETÖ'nün darbe girişimi sırasında eski EDOK komutanlarının faaliyetlerine ilişkin davada savcı, esasa ilişkin mütalaasını açıkladı.

26 Şubat 2018 Pazartesi 21:28A+A-

15 Temmuz darbe girişimine ilişkin, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) Eğitim ve Doktrin Komutanlığı (EDOK) Muharebe ve Muharebe Eğitim Destek Komutanı eski korgeneral Metin İyidil ile EDOK kurmay başkanı Hamza Koçyiğit'in de aralarında bulunduğu 6 sanığın yargılandığı davada cumhuriyet savcısı esasa ilişkin mütalaasını açıkladı.

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklarla sanık avukatları ve şikayetçi sıfatıyla Başbakanlık avukatı Fatih Altınbaş katıldı. Sanıklardan, Koçyiğit, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemiyle (SEGBİS) duruşmaya bağlandı.

Duruşmada esasa ilişkin mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, Muharebe ve Muharebe Eğitim Destek Komutanı eski korgeneral Metin İyidil, Kurmay Başkanı eski tümgeneral Hamza Koçyiğit ile Harekat Eğitim ve Öğretim Daire Başkanı eski tuğgeneral Lütfü İhsan Yanıkoğlu hakkında, "Anayasal düzeni ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi.

Sanıklardan EDOK Okullar Komutanı eski korgeneral Abdullah Barutcu, hakkında "Terör örgütü üyeliği" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası talep eden cumhuriyet savcısı, sanıklar Muharebe Geliştirme Başkanı eski tuğgeneral Mehmet Topçu ve gözlem subayı Ersal Duman'ın beraatini istedi.

"Aramalar kendisiyle ilgili bilgi verme mahiyetindeydi"

Mahkeme Başkanı Hüsamettin Otçu, daha önce tanıklığına karar verilen Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Ümit Dündar'ın, celse arasında beyanda bulunduğunu belirterek, Dündar'ın ifadesini okudu.

Buna göre, Dündar, darbe girişimi sırasında Ankara'da bulunmadığını, İstanbul'da 1. Ordu Komutanlığı görevini yürüttüğünü belirtti.

Darbe teşebbüsünün başladığı andan itibaren anayasal düzenin yanında yer alarak girişimi engellemek için faaliyet yürüttüğünü ifade eden Dündar, saat 00.50 sularında ulusal kanallara bağlanıp durumunu kamuoyuyla paylaştığını bildirdi.

Dündar, bu saatten itibaren birçok üst rütbeli subayın kendisiyle irtibata geçtiğini aktararak, şunları ifade etti:

"Zaten o gün Kara Kuvvetlerinde görevi başında en yüksek rütbeli subay olarak ben kalmıştım. Kanaatimce İstanbul'da saat 03.00'ten itibaren darbe teşebbüsünün başarılı olamayacağı anlaşılmaya başlandı. Tam hatırlamıyorum ancak saat 02.00-02.30 gibi olma ihtimali yüksek, Ankara'da Lojistik Komutanı olan Korgeneral Yıldırım Güvenç beni aradı. 'Komutanım ben Ankara'dayım.' diyerek, Ankara ile ilgili bilgi vermeye başladı. Genelkurmay, Kara Kuvvetleri Komutanlığı karargahı ve Akıncı Hava Üssü'nün darbecilerin kontrolünde olduğunu belirtti. 'Ankara'da şu anda en yüksek rütbede sen misin?' diye sordum, 'Evet benim.' dedi. Bu nedenle Ankara ile ilgili kendisiyle görüşmeye devam ettim, gelişmeler hakkında beni zaman zaman bilgilendirmesini istedim. Bu kapsamda Yıldırım Güvenç 4 veya 5 kez beni telefonla arayarak Ankara'nın durumu hakkında bilgi verdi."

Sanıklardan sadece Metin İyidil ile 16 Temmuz sabahı, İyidil'in kendisini aramasıyla görüştüğünü belirten Dündar, "Görüşmede Metin İyidil bana Polatlı'da görevli general Osman Ünlü'nün 4. Kolordu'ya gittiğini, Kolordu Komutanlığını üstlenmek istediğini, Ünlü'yü bundan vazgeçirdiğini söyledi. Ben hiçbir şekilde o sabah İyidil'i aramadım ancak İyidil arayıp bana ulaşamayınca geri dönüş olarak arayıp aramadığımdan emin değilim." ifadesini kullandı.

İyidil ile ilerleyen saatlerde 4 veya 5 kez daha görüştüğünü vurgulayan Dündar, şunları kaydetti:

"Hiçbir şekilde kendisine bir talimat vermedim. İyidil beni arayarak 'Etimesgut'a gidiyorum. Tankların çıkmasını engelleyeceğim.' gibi sözler söyledi. Bir defasında aradı, Etimesgut'tan tankların çıkmasına engel olduğunu söyledi. Aramalar kendisiyle ilgili bilgi verme mahiyetindeydi. Bir aramasında bana darbe teşebbüsünü bastırmakta ihtiyaç olduğu takdirde kullanılabilecek emrinde iki birliğin olduğunu, bu birliklerden birinin Ankara'daki Atıcılık ve Uzman Nişancılık Birliği, diğerinin ise Isparta Eğridir'deki birlik olduğunu söyledi ancak ben kendisine hiçbir şekilde birlik hazırla gibi veya Ankara'ya intikal ettir gibi bir talimat vermedim. Yıldırım Güvenç'e de darbe teşebbüsünü bastırmakta kullanılmak üzere ne Isparta, ne Eğridir, ne de başka bir birlikten asker hazırlaması ve intikali hususunda talimatım olmadı. İyidil ve Güvenç'in de darbeyi bastırmak için herhangi bir birliğin intikali hususunda teklifi olmadı. Saatini tam olarak hatırlayamıyorum ancak Genelkurmay Başkanımızın Akıncı'dan helikopterle ayrılmasını müteakip, Akıncı'daki çatışmaların tamamen sonlandığını değerlendirdiğim bir sırada, darbeciler tarafından Akıncı'ya götürülen komutanların Ankara'ya nakli için Yıldırım Güvenç'i aradım. Güvenç'e 'Üssü çevrelemiş emniyet güçleriyle koordineli olarak Akıncı Üssünün kontrolünü sağlayarak, buradaki komutanların Ankara'ya naklini sağla.' dedim. Zırhlı personel taşıyıcı gibi araçlar kullanarak nakillerin sağlanmasını istedim."

Dündar, soru üzerine, Isparta Eğridir'deki birliklerden Ankara'ya nakil için herhangi bir şekilde emir vermediğini belirterek, "Olayların bittiği bir anda ve bu birliklerin daha önce darbeye destek niteliğinde bir tutum da aldıkları dikkate alındığında Ankara'ya birlik naklini istemem söz konusu olamaz." ifadesini kullandı.

Mahkeme heyeti, esas hakkındaki savunmalarını hazırlamaları için sanıklar ve avukatlarına sonraki celseye kadar süre verdi.

Tutuklu sanıkların tutukluluklarının devamını kararlaştıran heyet, duruşmayı 26 Mart'a erteledi.

AA

HABERE YORUM KAT