1. HABERLER

  2. ETKİNLİK

  3. Erzurum'da Adeviyye Katliamı Protesto Edildi
Erzurumda Adeviyye Katliamı Protesto Edildi

Erzurum'da Adeviyye Katliamı Protesto Edildi

Erzurum Lalapaşa Camii Meydanındai ikindi namazını müteakiben bir araya gelen Müslümanlar, Mısır Cuntasının Adeviyye Meydanı'nda Müslümanlara yönelik katliamlrını protesto ettiler.

29 Temmuz 2013 Pazartesi 00:18A+A-

 

EYLEM HABERLERİ

ADANA

AKHİSAR

ANKARA

ANTALYA

BARTIN

BATMAN

BİNGÖL

BURSA

ÇORUM

DENİZLİ

DİYARBAKIR

ELAZIĞ

EREĞLİ

ERZURUM

EYNESİL

ISPARTA

İZMİR

KOCAELİ

MUŞ

SAKARYA

SAMSUN

SİVAS

TATVAN

VAN

YALOVA

 

Bugün Erzurum Lalapaşa Camii Meydanındai ikindi namazını müteakiben bir araya gelen Müslümanlar, Mısır Cuntasının Adeviyye Meydanı'nda Müslümanlara yönelik katliamları protesto ettiler. 

Grup adına Yavuz BAYRAM'ın okuduğu basın açıklamasının ardından Mısır şehitleri için topluca dua edildi.

Açıklama esnasında sıkça tekbirlerin getirildiği gösteride "İslami Hareket Engellenemez", "mısır Halkı Yanlız Değildir", "Yaşasın Küresel İntifada", "Suriyeye Mısıra Kardeşlere Bin Selam", "Erzurumdan Mısıra Direnişe Bin Selam", "Seyyid Kutub El Benna Sem Olsun İhvana", "Kahrolsun Amerikan Darbecileri" vb. sloganlar atıldı. 

"Diren Mursi, Diren İhvan, Diren Mısır, Zalimlerin Devrilmesi Yakındır", "Ey Firavunlar Ordusu, Mısır Şehidlerinin Kanı Hepinizi Boğacak!" pankartlarının yanında; "İslami Hareket Engellenemez", "Biz Müslüman Kardeşleriz", "İslam Düşmanı Darbecilere Karşı Bütün Ümmet tek Yürek", "Diren Mursi Diren Mısır", yazılı dövizler ve Muhammed Mursi resimleri açıldı.

Dua sonrasında Lalapaşa'dan Havuzbaşına yürümek isteyen kalabalık Cumhuriyet Caddesinin müsait olmaması gerekçesiyle yürüyüşten vazgeçtiler. 

erzurum-misir-20130728-2.jpg

erzurum-misir-20130728-3.jpg

erzurum-misir-20130728-4.jpg

erzurum-misir-20130728-5.jpg

erzurum-misir-20130728-6.jpg

Basın Açıklamasının Tam Metin:

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM.

Yaşadığımız bu günler; İslam Coğrafyası’nın kan, gözyaşı, şehadet ve direnişle bedel ödeyerek doğrulmaya çalıştığı “Furkan günleri”dir.

Müslüman Coğrafyanın bir çok beldesinde dalga dalga yayılarak küresel istikbarın ve işbirlikçi taşeronların uykularını kaçıran hak, adalet ve özgürlük temelli kıyamların omurgasını hiç şüphesiz “İslami Hareketler” oluşturmaktadır. Tunus, Mısır, Libya ve bilhassa Suriye’de kıyama kalkan Müslümanlar’ın  zulme ve tuğyana karşı ödedikleri bedeller; on yıllardan beridir her türlü baskı, şiddet, tecavüz ve cinayete rağmen yürüyüşlerini durdurmadan sürdüren İslami Hareketlerin zafer sayılabilecek mevziler elde etmelerine yol açmıştır.

İslami Hareketlerin bu büyük kazanımları karşısında tedirgin olan emperyalist güçler ve yerli işbirlikçilerin, sarsılan düzenlerini ve kaybolan rantlarını yeniden elde edebilmek adına gerek psikolojik gerekse fiili yollarla her türlü hile, ihanet, komplo ve tecavüze başvurmalarında şaşılacak bir durum yoktur. Asıl şaşılacak olan; yüz yılı aşkın bir süredir İslam Dünyası’na kan kusturan, bu müstekbirlerden adil, insaflı, tarafsız davranıp tavır almalarını beklemektir. Zira biz biliyoruz ki, İslami Hareketlerin yükselen dalgası karşısında tüm gücüyle direnip, devrim süreçlerini tersine çevirebilmek için seferber olan; çapulcuları, darbecileri, şebbihaları, baltacıları, kuklaları görevlendirip Müslümanların önünde dalgakıranlar yaratarak karşı devrimler oluşturmak isteyen bizzat bu “Batılı Müstekbirler”dir.

Biz bu Firavunları, Irak’a getirdikleri demokrasilerinden tanıyoruz. Afganistan’da her ay  insansız cinayet uçaklarıyla vurdukları kadın ve çocukların cesetlerinden tanıyoruz. Biz bu Nemrutları, Grozniden, Felluceden, Cenk Kalesinden, Şam, Halep, Mogadişu, Gazze, Urumçi, Arakan, Patani, Saray Bosna’dan tanıyoruz. Şimdi bizler kalkıp, yüzünün derisi kalmamış olan bu alçakların neden Mısır Halkına kurşun sıkanları kınamadıklarına, darbeci kuklalarına neden “darbe yaptınız” diyemediklerine, neden kutsal değerleri demokrasiye gerekli hürmeti göstermeyip çiğnediklerine mi şaşıracağız?  

Oysa gören her gözün, işiten her kulağın, düşünen her aklın çok rahat anlayacağı bu oynun ne manaya geldiği basittir. Şüphesiz ki “küfür tek millettir”. Zalimler İslam’a ve Müslümanlara karşı kinlerinden parmaklarını ısırırlar. Kalplerinde taşıdıkları nefret ise daha şiddetlidir. Bu yüzdendir ki, tüm dünyanın gözleri önünde işledikleri cinayetlerden, acıkınca yedikleri helvadan bir puta çevirdikleri demokrasilerinden utanacak değillerdir.

Taksim Gezi Parkında bir kaç ağacı bahane ederek 9 saat boyunca canlı yayın yapıp dünyayı ayağa kaldıranların; çiçek, böcek, ağaç edebiyatıyla haftalarca ekranlarda boy gösteren borazanların gözünde Adeviyye Meydanında katledilen 200 Müslümanın, Suriye'de her gün katledilen masumların değerini sorgulamak Batı'yı teşhir etmek değil, kendi aczimizi ikrar etmektir. Çünkü Batı hep o bildik, aynı Batıdır.

Mısırın şeffaf seçimler sonucunda seçilen ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin, tüm dünyanın gözleri önünde güpegündüz alaşağı edilmesinin ardından devam eden barışçıl gösteriler, dün sabaha karşı Mısır Cuntasının keskin nişancıları ve baltacılar olarak bilinen cunta beslemesi suç şebekeleri tarafından, 200’ü aşkın Müslümanın şehadeti, 5000’e yakın Müslümanın da yaralanmasıyla sonuçlanan saldırılara maruz kalmıştır. Mısır Cuntası’nın ve ona yaslanarak sözde demokrasi-özgürlük naraları atan liberallerin, solcuların ve yargı diktasının tek cepheden ihvana karşı giriştiği kıyımın boyutları gün geçtikçe daha ileri cinayetlere taşınmanın sinyallerini veriyor.

 Bu oyunlar şimdilerde Tunus ve Libyada da tezgâhlanmakta ve azgın laik, seküler taşeronlar eliyle İslami Hareketleri devirmek için sahnelenmeye başlanmıştır. Ve yakın bir gelecekte yeniden ve daha kapsamlı bir şekilde bizlerin gündemini meşgul etme potansiyeli taşımaktadır. Karşımızda duran küresel ve yerel istikbarın toplu katliamlarla mücadelemizi, kazanımlarımızı gasp etmeye; yeryüzünü Müslümanlara zindan etmeye çalıştıklarını görüyoruz. 

Bizler Erzurumlu Müslümanlar olarak, yaşananların bir çeşit hakla batıl, iman ile küfür, zalimle mazlum, tevhid ve şirk savaşı olduğunu ve elbette cephemizi tevhidin, hakkın ve adaletin cephesi olarak belirlediğimizi ilan etmek için toplanmış bulunuyoruz.

Müslümanlar olarak buradan bütün dünyaya ilan ediyoruz ki; “yeryüzünde fitne kalmayıp din yalnız Allah’ın oluncaya kadar mücadelemizi ve direnişimizi sürdüreceğiz.” Bu vesileyle tüm Müslümanları daha uyanık olmaya davet ederken, başta Adeviyye Meydanı'nda şehit olan kardeşlerimize ve tüm İslam şehidlerine Allah'tan rahmet diliyor, Mübarek Ramazan Ayı hürmetine ve Müslümanlara zafer vermesini diliyoruz.

 

HABERE YORUM KAT

1 Yorum