1. YAZARLAR

  2. Cengiz Alğan

  3. Dürümlü’de HDP’ye Oy Veren ‘Yerel İşbirlikçiler’
Cengiz Alğan

Cengiz Alğan

Yazarın Tüm Yazıları >

Dürümlü’de HDP’ye Oy Veren ‘Yerel İşbirlikçiler’

21 Mayıs 2016 Cumartesi 23:50A+A-

 

PKK’nın son büyük katliamı Dürümlü’yle ilgili ilk haberlere göre dört kişi ölmüş, 12 kişi de ‘kaybolmuştu’. Ortada ne patlayan kamyondan eser vardı, ne onu takip ettiği söylenen araçlardan, ne de 12 köylüden. Aklım almadı. PKK’nın bu köylüleri kaçırmış olabileceğini düşündüm, hatta bu düşüncemi sosyal medyada da paylaştım. Sonra gerçek ortaya çıktı.

Kamyona yüklenip patlatılan 15 ton patlayıcı öylesine güçlüydü ki köylüleri ve yakındaki araçları adeta moleküllerine ayırmıştı. İnsanlar araziye dağılıp etrafa saçılan et ve kemik parçalarını aramış, bulabildiklerini çöp poşetlerine doldurup İstanbul Adli Tıp’a yollamışlar. İnceleme bittikten sonra yollanan insan parçaları toplam 60 kiloymuş. 12 insan 5’er kiloluk et parçaları halinde 12 mezara gömülmüşler. Olayda öldürülenlerin akrabası Mizbah Yaman şöyle diyor:

“Bütün parçaları bulamadık. Yarın öbür gün, yakınlarımızın bir kolu, bir bacağı, ayağı, ayakkabısı bir yerlerden çıkacak”.

Belli ki bu katliam aslında şehirde yapılacaktı. Bingöl’de gasp edilip bomba yüklendikten sonra Diyarbakır’ın merkezinde, kim bilir nerede patlatılıp yüzlerce insan öldürülecek ve ‘sansasyonel bir eylem’ yapılmış olacaktı. Ama ‘yerel işbirlikçi’ köylüler planı bilmeden bozmuş oldu ve bunu hayatlarıyla ödediler.

Nitekim basına yansıyan ve askeri kaynaklara dayandırılan haberlerdeki telsiz konuşmalarında, bölgeden sorumlu olduğu anlaşılan iki kişi çok kızgınlar. Köylülere etmedik hakaret bırakmayanlardan biri telsiz konuşmasını şöyle bitiriyor:

“O köyle daha işimiz bitmedi. Hesabını soracağız şerefsizlerden. O patlayıcı ile biz şehirde stratejik eylem yapacaktık. Çok kötü, çok kötü oldu. Tüm dünya duyacaktı, hissedecekti gücümüzü, daha bitmedik, anlayacaklardı”.

PKK’nın yazılı açıklamasında da yüzlerce insanın ölümünü tesadüfen önlemiş olan köylülere kızgınlık var. 1 Kasım seçimlerinde köydeki geçerli 366 oyun 361’i HDP’ye verilmiş. İki oy (herhalde yanlışlıkla) Halkın Kurtuluş Partisi’ne, üç oy da AK Parti’ye çıkmış. Bu %98 desteğe rağmen PKK köylüleri ‘hain’ ve ‘yerel işbirlikçi’ ilan etti.

Katliam olduğu gün Kanal A televizyonundan aradılar. Telefon bağlantısıyla yorum alacaklardı. Ben telefonun ucunda beklerken, o köyden bağlantı yapılan bir tanık konuşuyordu. Son birkaç dakikasını dinledim. Patlamadan epey sonra, henüz köylüler kayıp sanılırken, ailelerine telefonlar gelmiş. “Yakınlarınız filanca hastanede, gelip alabilirsiniz.” demişler. Köylüler araçlarıyla konvoy oluşturup söylenen yere gitmeye hazırlanırken jandarma onları durdurmuş. Meğer ihbar alınmış. Yola çıkan köylüler de öldürülecekmiş. “15 ton mühimmatları boşa gitti diye bizi de cezalandıracaklardı.” diyordu telefondaki köylü.

Dondum kaldım. Amaçlarına ulaşsalardı şehirde çok daha fazlası ölecek Kürtlerin de, neredeyse hepsi kendilerini desteklemiş Dürümlü’nün Kürt köylülerinin de canı, güya Kürt hakları için mücadele eden PKK’ya göre, bir kamyon mühimmattan ve ‘stratejik eylem’den daha değersizdi. Köşeye sıkışıp tükenme noktasına gelen örgütün çıkarları Kürt kanından çok daha kutsaldı onlar için.

PKK’nın ilk toplu Kürt katliamı değil bu, muhtemelen son da olmayacak. 80 ve 90’lı yıllar boyunca PKK çok sayıda katliam yapıp öldürdüğü insanları işbirlikçi ve hain ilan etti. Birkaçını hatırlatayım:

20 Haziran 1987: PKK, Mardin Ömerli'ye bağlı Pınarcık köyüne baskın düzenleyerek, 16’sı çocuk, 6’sı kadın 30 kişiyi öldürdü.

8 Temmuz 1987: Şırnak'ın İdil ilçesine bağlı Peçenek köyü basılarak, kadın ve çocukların da aralarında bulunduğu 16 kişi kurşuna dizildi.

18 Ağustos 1987: Eruh'a bağlı Milan mezrasında aralarında 3 ve 6 günlük bebeklerin de bulunduğu 25 sivili öldürdü. Örgüt, yayın organlarından öldürdüğü çocuklar için "çete üyesi" ifadesini kullandı.

21 Eylül 1987: Şırnak’ın Güneyce köyü, Çiftekavak mezrasını basan PKK'lılar, 2’si hamile 5'i kadın, 4’ü çocuk 11 kişiyi katletti.

28 Mart 1988: Şırnak'ın Yağızoymak köyüne saldıran PKK, 9 çobanı boğarak öldürdü. Örgüt, yaptığı açıklamada, çobanların köy korucusu olduğunu iddia etti.

10 Haziran 1990: Şırnak’ın Güçlükonak ilçesine bağlı Çevrimli köyündeki korucu evlerine saldıran PKK, 12’si çocuk, 7’si kadın ve 4'ü korucu 27 kişiyi katletti.

22 Temmuz 1991: Mardin’in Midyat ilçesinde PKK militanları, sivilleri taşıyan araçlara saldırarak 19 vatandaşı katletti.

1 Ekim 1992: Bitlis’e bağlı Cevizdalı köyünü basarak, kadın ve çocukların da arlarında bulunduğu 30 kişiyi öldürdüler.

27 Haziran 1992: Silvan'ın Yolaç köyünde namaz saatinde cami basan PKK'lılar, 10 kişiyi öldürdü.

18 Temmuz 1993: Van'ın Bahçesaray ilçesinde bulunan Sündüz Yaylası'ndaki saldırıda 14'ü çocuk 24 kişi hayatını kaybetti.

1 Ocak 1994: Mardin’in Savur ilçesine bağlı Ormancık ve Akyürek köylerine saldıran PKK, 11’i çocuk 21 kişiyi katletti.

Liste uzayıp gidiyor. Şimdi ve Burada isimli TV programında çalışan ve Dürümlü’ye gidip olayı yerinde araştıran Şehadet Çitil, PKK’nın katliamlarına dair daha kapsamlı bir araştırma hazırladığını söylüyor. Yayınlandığında bu kanlı örgütün Kürt katliamlarını topluca okuma fırsatımız olacak. Ancak sadece yukarıdaki mini liste ve bunun Dürümlü’ye kadar gelen sürekliliği bile, PKK’nın başka ülkeler hesabına çalışan, Kürtlerin tepesinde bir tür gladyo örgütüne dönüştüğünü göstermeye yeter.

Not: Dürümlü Katliamı konusunda ‘demokratik çevreler’deki utanç verici sessizlik hakkında, Yıldıray Oğur’un PKK’nın gömüleceği büyük krater başlıklı yazısını tavsiye ediyorum. Üşenmemiş, tek tek hepsinin ipliğini pazara çıkarmış:

http://serbestiyet.com/yazarlar/yildiray-ogur/pkknin-gomulecegi-buyuk-krater-688108

Serbestiyet

YAZIYA YORUM KAT