1. HABERLER

  2. HABER

  3. Ölen Askerin Annesi de Başörtüsü Mağduru
Ölen Askerin Annesi de Başörtüsü Mağduru

Ölen Askerin Annesi de Başörtüsü Mağduru

Oğlu askerlik görevini yaparken işkenceyle öldürülen aile, ikinci şoku, bilgi almak için gittikleri askeriyede "başörtüsü nedeniyle" içeri alınmayınca yaşadı.

15 Ekim 2011 Cumartesi 10:08A+A-

Kıbrıs’ta Disiplin Koğuşu’nda (Disko) gördüğü işkence sonucu hayatını kaybeden er Uğur Kantar’ın cenazesine TSK’dan katılım olmadı. Acılı baba ise bilgi almak için gittikleri askeri tesise eşinin başörtüsü nedeniyle alınmadıklarını belirterek “Eşimi başörtüsü nedeniyle içeri almayanlar oğlumu da askere almasalardı” diye tepki gösterdi.

Kıbrıs’ta asker olduğu sırada askerler arasında Disko diye adlandırılan disiplin koğuşunda işkence sonucu hayatını kaybeden er Uğur Kantar son yolculuğuna sade bir törenle uğurlandı. Askerde vefat etmesine rağmen hiçbir askeri yetkilinin katılmadığı cenazede yakınları “Oğlumuz askerken öldürüldü, neden şehit sayılmıyor. Devlet nerede?” diye isyan etti. Uğur Kantar’ın tabutuna bayrak da sarılmadı. Cenaze törenine Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara katılırken, aynı mahallede oturan Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kardeşi Mustafa Erdoğan Cuma namazı için geldiği camide cenaze namazına da iştirak ederek aileye başsağlığı diledi.

ugur-kantar-cenaze1.jpg

Disko adlı disiplin koğuşunda gördüğü işkence sonucu vefat eden Uğur Kantar son yolcuğuna uğurlandı. Cenazede acı ve öfke vardı. Acılı aile oğullarının işkence sonucu öldürüldüğünü ve askeri hiçbir yetkilinin törene katılmamasına isyan etti. 4 çocuklu Kantar ailesinin tek erkek evladı olan Uğur, gözyaşları içersinde uğurlandı. Aile askeri mahkemede devam eden ve iki kişinin tutuklandığı skandalı önce sivil yargıya ardından da gerekirse AİHM’e kadar götürmeyi düşünüyor.

KOMUTANLAR BİZİMLE DALGA GEÇTİ

Baba Aydın Kantar, oğlu Uğur Kantar’ın son olarak annesiyle internette konuştuğunu ve “İnşallah diskoya girmem buraya girenlerin hepsi özürlü çıkıyor” dediğini aktardı. Daha sonra çocuğundan bir haber alamadıklarını söyleyen acılı baba şöyle devam etti: “Aradık kampa gitti dediler. GATA’ya gönderdiklerinde ise çocuk ölüydü. Sonra bir hafta dövüldüğünü, aç bırakıldığını, işkence yapıldığını öğrendik. Çocuğumu öldürdüler. Komutan benle dalga geçer gibi ‘Ebru Gündeş de güneş çarpması sonucu hasta oldu bişey olmaz’ diye dalga geçtiler.”

ASKERİN ANNESİNİN BAŞÖRTÜSÜNÜ SORUN ETTİLER

Ankara’da çocuğunu beklerken banklarda yattığını anlatan baba Aydın Kantar, “Asker ailesi olmamıza rağmen bizi içeri dahi almadılar. Eşim başörtülü diye bizi içeri almayanlar, çocuklarımızı da askere almasınlar” diye tepki gösterdi. Eşinin başörtülü olması nedeniyle de sıkıntı çektiklerini belirten Kantar, “80 gün bana 80 yıl gibi geldi. Çocuğumun yavaşça ölümünü izlettiler. Böyle bir zulüm, vahşet görülmemiştir. Bir tane askeri yetkili beni aramadı. Dün bir albay aradı ve şimdiye kadar neredeydiniz dedim. Benim çocuğum dağda ölmedi işkenceyle öldürüldü. Askere gitmeden önceki check up’ı var sapasağlamdı. Ama zamanla ayaklarındaki, kafasındaki deriler akmaya başladı” diye konuştu.

Uğur Kantar’ın cenazesi helallik için Üsküdar Emniyet Mahallesi’ndeki baba evine getirildi. Ailesi ve yakınlarının baygınlık geçirdiği helallik sırasında Kantar’ın yakınları, ‘Devlet nerede, Oğülumuz askerde öldürüldü hiçbir yetkili niye yok, Oğlumuzu devlet öldürdü’ diye tepki gösterdi. Acılı yakınları, görevli imam megafonla teskin etmeye çalıştı. 

ARKADAŞINDAN EN ACI SİTEM
Su vermemize bile izin vermediler

Uğur’u son görenlerden biri olan asker arkadaşı Soner Kandemir de cenazedeydi. Kandemir Disko işkencesini şöyle anlattı: “Bir arkadaşıyla tartıştı diye bir hafta disiplin koğuşu cezası verilmişti. Muayenesini yaptırdık ve sapasağlamdı. Sonra bir asteğmenle birlikte disiplin koğuşuna götürüp teslim ettik. Bir hafta sonra saat 11’de almaya gittiğimizde Uğur güneşin altında oturuyordu. Bizden su istedi. Verecektik ama oradaki gardiyanlar bize engel oldu. Süresinin dolmadığını söylediler biz de saat 13’te almak için geri gittik. Uğur bu sefer sandalyenin üzerinde elleri kelepçeli ve kendinden geçmiş haldeydi. Ama bize ‘Buna inanmayın numara yapıyor’ dediler. Sedyeyle bize teslim ettiler. Cezaevindeki 30 kişi ifade verdi. Sonra öğrendik ki 3 gün su vermemişler ve feci şekilde dövmüşler.”

TBMM UĞUR İÇİN DEVREDE
Sadece iki asker sorumlu olamaz

TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, Uğur Kantar’ın ölümündeki sorumluğun iki erle sınırlı olamayacağını ifade etti. Üstün şunları söyledi: “Bu konuda bizim incelemelerimiz sürüyor. Savunma Bakanlıktan bilgi istemiştik, belgeler gönderildi ancak henüz komisyona ulaşmadı. Fakat sözlü olarak aldığımız bilgilere göre 2 er tutuklanmış ve Adana’da askeri cezaevinde tutuluyorlar. Bu konuda hayatını kaybeden erin babası ile de görüştük. Aldığımız bilgilere göre bu hadisedeki sorumluluğun sadece iki erle sınırlı kalamayacağı yönünde. Basit bir dayak meselesi değil. Yani o birimin yetkililerinin de muhakkak sorumluluğu var.”

GENELKURMAY’DAN AÇIKLAMA
Kantar’ın ölümü soruşturuluyor

Genelkurmay Başkanlığı er Uğur Kantar’ın ölümü ile ilgili soruşturma açıldığını bildirdi. Olay hakkında KTBK K.lığı As. Savcılığınca derhal soruşturma başlatılmış ve yapılan soruşturma neticesinde iki gardiyan 27 Temmuz 2011 tarihinde tutuklanmıştır. Adli işlemler devam etmektedir” denildi. Kantar’ın GATA’daki tedavisi sırasında annesi ile babasının misafirhanede ağırlandığı edildiği ifade edildi.

ASKER GARDİYANLAR TUTUKLANDI

Olayla ilgili ‘yaralama’ suçundan soruşturma başlatan askeri savcılık, sorumlu olan asker gardiyanlar Fırat Keser ile Ayhan Arslan’ı tutukladı. Savcılığın, “işkenceyle adam öldürme” suçundan ek soruşturma başlatarak, davayı bu suçtan açacağı belirtiliyor.

Tutuklu asker gardiyanlar ifadelerinde, “Neden işkence yaptınız?” sorusuna, “Uğur çok agresifti, agresif davranışları vardı. Biraz sakinleştirmeye çalıştık, bir iki tokat attık... Biz bu kadar ağır bir darp yapmadık. Bizimle ilgisi yok” yanıtını verdi. İşkence yapılması için kimseden emir almadıklarını da anlattı.

37 askerin de tanık olarak ifadesine başvuruldu. Tanıklar ise Uğur’un çok sakin birisi olduğunu, kavga eden, kıran birisi olmadığını anlattı. Tanıklar, iki sanığın olayı gerçekleştirdiğini söyledi. Aynı bölükte daha önce de işkence ve dayak olayı yaşandığı öğrenildi.

GENELKURMAY'DAN İDDİALARA CEVAP

Genelkurmay Başkanlığı Kantar'ın ölümüyle ilgili soruşturma açıldığını bildirdi. Babanın "Eşimin başörtüsü yüzünden bizi GATA'ya almadılar" iddiasını ise yalanladı.

İşte TSK'nın internet sitesinde yapılan o açıklama: "1. P.Er. Uğur KANTAR, 28'inci Mknz.P.Tüm.K.lığı (KKTC) Disiplin Ceza ve Tutukevinde kaldığı sırada gördüğü kötü muamele sonucu olduğu iddia edilen rahatsızlığı nedeniyle 26 Temmuz 2011 tarihinde ambulans uçak ile GATA'ya sevk edilmiştir. GATA'nın bütün imkanları seferber edilerek yoğun ilgi ve tedaviye rağmen maalesef kurtarılamayarak, 12 Ekim 2011 tarihinde, tedavisinin 79'uncu gününde vefat etmiştir. Vefat eden Erimize Allah'tan rahmet kederli ailesine başsağlığı dileriz.

2. P.Er. Uğur KANTAR'ın GATA'daki tedavisi süresince kendisine refakat eden babası, annesi ve yakınları GATA misafirhanesinde misafir edilmiş, kendilerine her türlü idari destek sağlanmıştır.

3. Olay hakkında KTBK K.lığı As. Savcılığınca derhal soruşturma başlatılmış ve yapılan soruşturma neticesinde iki gardiyan 27 Temmuz 2011 tarihinde tutuklanmıştır. Adli işlemler devam etmektedir."

Kaynak: Ajanslar/Star/Habertürk

HABERE YORUM KAT

2 Yorum