1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Dış Güçlerden Sonra Krize Yeni Bir Sorumlu Daha Bulduk: Piyasa!
Dış Güçlerden Sonra Krize Yeni Bir Sorumlu Daha Bulduk: Piyasa!

Dış Güçlerden Sonra Krize Yeni Bir Sorumlu Daha Bulduk: Piyasa!

Yüksek maliyet artışlarına rağmen tüketici fiyatlarının daha düşük kaldığına dikkat çeken İbrahim Kahveci ‘piyasa’nın ekonomik krizden sorumlu tutulup, suçlu ilan edilmesinin mantıksızlığını vurguluyor. 

24 Eylül 2018 Pazartesi 14:03A+A-

İbrahim Kahveci’nin Karar’daki köşesinde yayınlanan yazısını (24 Eylül 2018) ilginize sunuyoruz:

“Hain Piyasa!”

Piyasalar bugünlerde can sıkıyor.

Etrafta fırsatçılar kol geziyor.

Zam üstüne zam yapan hainler piyasaya çıktılar.

Bir de sayısız insan işsiz bu piyasada. Sorun çıkarıyorlar. Çalışalar da memnun değiller. Ücretler yetmiyor, istekler bitmiyor.

***

Oysa devlete bakın.

Hiç kriz-miriz yok orada.

Herkes işine gidiyor, ay sonu saat geçmeden maaşını alıyor. Alan memnun-satan memnun.  Kapısında KPSS için kuyruk yığınla.

***

Piyasada fiyatlar istekler doğrultusunda oluşamıyor. Bir öğrenci bile hamburger yemeye kalktığında, içecekle beraber günlük 5 liralık harçlığı bitiyor (ahbr)

Oysa devlet öyle mi? Onun ihalesinde fiyatlar belli. Hazine dolar bazında garantisini veriyor. Araç geçse ne olur-geçmese ne olur. Sadece bir köprünün hazine garantisi bugünkü kurla 75 milyar TL. Geçen araç sayısına bakınca 18 yılda müşteriler sadece 10 milyar lira ödeyecek. Yapım aşamasında hazineden tek kuruş çıkmadı ama hizmet aşamasında 18 yılda 65 milyar garanti parası ödeyecek olmamız çok mu?

Bugün ülkemizin ana sorunu serbest piyasa.

Hain yer orası.

Gerçi yakın zamana kadar hainler “Şer güçlerdi”. Dış mihraklar bize hainlik yapıyordu.

Bugün ise ABD ile ilişkileri düzeltiyoruz. Zaten kırdığımız cep telefonları da yanımıza kar kaldı. ABD’li iş insanlarına “siyasete bakmayın, ekonomi ayrı” demedik mi?

Ya AB!

Oraya da ihtiyacımız had safhada. Onlar da artık “Şer güç” değil.

Artık düşman belli.

Kod adı: PİYASA.

Gören ihbar etsin. TÜRK-İŞ bile ihbar edin diyor işçilerine. Fırsatçılara aman vermeyin diyor.

Diyoruz da, devletin fırsatlarını da kaçırmayalım. Siyasete girmeden elbette.

Ne diyor TOBB Başkanımız “Siyaset ve futbolu bırakın. Nasıl para kazanırız, ona bakın”

***

Piyasa neydi?: Alıcı ve satıcıların buluştuğu yer.

2016-2018 arası ortalama tüketici fiyat artışı ne olmuş: Yüzde 23,6

Aynı dönem ortalama üretici maliyeti ne artmış: Yüzde 36,3

Kim baskın bu durumda?

Maliyetleri etikete yansıtamayan üretici mi?

***

Hain üretici yüzde 36,3 maliyet baskısı ile, tüketiciye yüzde 23,6 zammı nasıl yapar? Fırsatçılık böyle mi olur?

Eğer özel sektör piyasası bu dengesizliği gideremiyor,  zarar ve iflasla karşılaşıyorsa ne iş yaparak para kazansın?

Özel sektörde maliyetleri ne artırıyor?

1-Dolar

2-Faiz

O zaman bu etkilerden etkilenmeyecek tek alan var. Geriye tek bir piyasa kalıyor. İşte para da orada.

Devlet ile iş yapın. Hazineden garanti alsın, köprü yapsın. Hazineden garanti alsın hastane yapsın.  Hazineden garanti alsın yol yapsın.

***

Serbest piyasada rekabet var - Devlette ise eşitlik.

Serbest piyasada işsiz var - Devlette ise ömür boyu iş garantisi.

Serbest piyasada düşük maaş var - Devlette ise iyi maaş.

Serbest piyasada çok alıcı ve satıcı var -Devlet ise tek...

***

Bugün serbest piyasayı adeta günah keçisi ilan ettik. Yukarıda ise devlet piyasasından da bazı örnekler verdik.

Serbest piyasa yüzyıllardır ekonominin temel fiyatlama mekanizması olarak en adil alan olarak görülür. Devlet bu piyasada sadece yönlendirme ve teşviklerle bazı alanlar açabilir. Oysa biz bugün serbest piyasanın bütün dinamiklerine saldırıyoruz.

Acaba neyi hedeflediğimizi biliyor muyuz? Nereye gittiğimizi hesap ediyor muyuz? Uzun vadeli sonuçları ve maliyetleri de dikkate alıyor muyuz?

Devlet eliyle fiyat belirmeye başladığımızda bu sonuç bizi nereye götürür gerçekten biliyor muyuz?

 

HABERE YORUM KAT

3 Yorum