Habib Güler’in Haberi:

Olaylarda mağdur olan ailelerin dilekçelerinde, ağırlıklı olarak yazılı olarak özür dilenmesi ve manevî tazminat talebi yer alıyor. Çok küçük yaştayken bütün ailesini olaylarda kaybeden 85 yaşındaki Halazur Geviş'in talebi ise el konulan arazilerini geri almak. Olaylardan sonra ellerinden alınan ve üzerine kışla yapılan 100 bin dönümlük arazisini isteyen Halazur Nine, bugüne kadar 'faili meçhul cinayet endişesiyle' bu konuda mahkemeye başvuru bile yapamadığını kaydetti.

Geviş'in dilekçesinde şu ifadeler yer alıyor: "1938 yılında yapılan Dersim katliamında, ailemden ve akrabalarımdan hiçbiri kalmamıştır. Bu dönem yaşanan olaylarda katledilmiştir. Ben, eski ismi ile Deştyeni ismi ile Geyiksuyu mevkiindenim. Katliamda babamı (Rekemoğlu Mustafa), dedemi (Kerem), büyükannemi (Besi), akrabamız Kara Hasan'ı, karısı ve kızını katliamda kaybettim. Ben ailemden geri kalan tek kişiyim. 1938 katliamından sonra aileye ait yaklaşık 100 bin dönümlük araziye askerî kışla kuruluyor. Birkaç kez mahkemeye başvurup arazimi geri almaya teşebbüs ettim ama arazinin bana ait olduğunu bilenler korkusundan şahitlik etmediler. Mahkeme de keşif götürmeyi kabul etmedi. 'Boşuna dava açma' dediler. Asker, söz konusu olduğunda ve bölgede sürekli faili meçhul cinayetler işlendiğinden ben dahil herkesin korkmasının normal olduğunu düşünüyorum. Atalarımın öte dünyada kemiklerinin sızlamasını ve bu dünyadan gözlerinin açık gitmesini istemiyorum. Bu nedenle arazimi geri almak istiyorum."

ZAMAN