1. YAZARLAR

  2. Atilla Özdür

  3. Çok karılılıkta sınıf ayırımı...
Atilla Özdür

Atilla Özdür

Yazarın Tüm Yazıları >

Çok karılılıkta sınıf ayırımı...

03 Haziran 2011 Cuma 03:22A+A-

Çok karılılık, üst sınıflara has de-facto bir imtiyazdır... Türkiye misalinde görüleceği gibi, insanlar, doğuştan hapsolundukları sosyal sınıf çemberini kırarak daha yukarılara atladıklarında, kendinden menkul bu imtiyazlarını kullanmak isterler. Nitekim istiyorlar da...

İkili üçlü karı sahibi olmak isteyen imtiyazlı sınıf, kendi içinde serbest meslek sahipleri, köy kent ağalıkları, imalat sanayinin önde gelen sermaye sahipleri, para kredi odaklarının merkez üslerindeki CEO’lar ile tüccarlar aynı sınıf içinde korporatif çeşitlilik gösterirken, aynı zamanda Müslümanlar, atheler ve değişik mezheplere bağlı Hıristiyanlar olarak farklı kitap sahipleri olarak hep birlikte bir arada mutlu bir hayat sürer...

Bu sınıfın Müslüman olmayan kesiti çok karılılıkta pervasızdır... Kimseden izin, ruhsat ve icazet alma ihtiyacını hissetmez... Parası vardır ve demokratik cumhuriyetin kendilerine bahşettiği Anayasa güvencesindeki harcama serbestliğinin arkasında, istedikleriyle ve arzu ettikleri gibi yaşayıp gider...

Erkek milletinin bu zemindeki sınıfdaşı Müslümanlar ise, orta ve alt sınıflardaki Müslüman dost ve kardeşlerinin ayıplayıp yuhlamalarına karşı kendi zinakarlıklarını çirkinleştirilmiş bir imam nikahı safsatasıyla meşrulaştırmaya yeltenirler...

¥

Dikkat eder misiniz lütfen... Amerika’da patlayarak dünya ekonomisinin altını üstüne çeviren mali krizin tetikçileri inşaat sektörünün süper müteahitleriyle entegre para kredi müesseseleri olmuştu...

Ardından Dubai’de açıkla finanse edilen inşaat sektörünün yarattığı ‘dünyanın dokuzuncu harikası’ ortalığı salladı. Türkiye de az buçuk sallandı...

Şimdilerde Türkiye’de de pek moda oldu... Toprağın ve onu işleyenin hakkı olan yer altı sularının kullanım alanının değiştirilerek maksat dışı israfat yoluyla yaratılmaya çalışılan suni göllerin etrafını çevreleyen çok katlı akıllı modern siteler, Bursa Ovası’nın velud şeftali bahçelerinin üzerinde pıtırak gibi yükseliyor...

Benzerlerinin İstanbul’daki sayısı ise bilinmiyor. Gazetelerde çarşaf çarşaf tam sayfa ilanat. Sitelerin ortak kullanım alanlarında bir tek cami alanı müstesna, her şey var... Benzer manzaralar Anadolu’da da söz konusu ve bunların hepsi, ‘açıkla finanse edilip, açığa satılıyor’...

Rengi yeşile kaçan abdestli müteahhitler de bu furyanın içerisinde...

Dünya Bankası’nın Türkiye’yi, Yunanistan ve Portekiz’in durumuna döndürerek kolunu bacağını kıracak bu tehlikeli gidişata çektiği özel dikkatlere, ne hükümetin, ne Merkez Bankası’nın ve ne de bankalarla müteahhitlerin kulak astıkları var... Sanırsınız ki idare, sermayenin kuklası...

¥

Çok karılılık, erkek milleti için bir haktır... Erkeğin elindeki kirinin hakkı olarak, hakkıdır...

Dünyanın en borçluları arasında yer alan fakir Türkiye halkı, erkeğiyle kadınıyla cep telefonlarını yeni çıkan bir üstün modeliyle değiştirmekte dünyanın en hızlı milleti... Cep telefonları, belli bir süre sonra kullanıcılarında bıkkınlık yaratıyor...

Fert başına düşen üç bin dolarlık milli gelir payımızın on bin dolara yükselmesi, içinde yıllar yaşanılarak koca bir ömrün tüketildiği mekanları, biti kanlanmış sahiplerine dar getiriyor... Rezidans denilen israfat belasının tetikçisi de bu darlık...

Sadece mekanlar değil, yoksulluk yıllarındayken üzerinde titredikleri o biricik hanımları da, sınıf atlayan kocaları üzerinde bıkkınlık yaratıyor...

Sınıf değiştiren kimi Müslümanlarımız, bıkkınlığı nikbinliğe çevirterek sınıf içinde giderek yayılan çok karılılık modasını meşrulaştırmayı, eşyanın tabiatı gereği, kendileri için erkekliğin şanından sayıyor.

Tam da bu kertede çıtı pıtı mütesettir bir aile uzmanı hanım, Allah’ın kendisine tanıdığı tek hanımlık haklarından feragat edercesine ortaya fırlıyor ve hemcinsi kadın milletini, din üzerinden kocalarının ikinci üçüncü karısı olmaya teşvikleyerek, kaderlerini o tarafa yönlendirmeye çalışıyor...

Çağımız modern kapitalizmin parayı kendisi için tanrı edindiği bir çağ... Bütün kutsallar da, pazara sürülmüş birer meta...

¥

Çok karılılığın resmi kütüklere dercedilmesi için kendini heba edercesine pazarda tezgah açan bu fırlayışın, yüksek bedel ödenmiş bir reklam ürünü olup olmadığını biraz da sizler düşünedurun...

YENİ AKİT

YAZIYA YORUM KAT

1 Yorum