1. YAZARLAR

  2. HALİME GERÇEK

  3. Çocuklarımız İçin Yaz Mevsimi Nasıl Değerlendirilmelidir?
HALİME GERÇEK

HALİME GERÇEK

Yazarın Tüm Yazıları >

Çocuklarımız İçin Yaz Mevsimi Nasıl Değerlendirilmelidir?

30 Temmuz 2009 Perşembe 10:55A+A-

Bütün bir mesaisini tüketmek için üreten ve bu pazarda aktif olmaya harcayan modern zamanın insanı için yaz ayları tatil yapmanın en ideal mevsimi olmuştur. Tatil yapma ihtiyacı ise modern insanın en tabii gereksinimi ve eksikliği iyice hissedilen bir kültür halini almıştır. Müslümanlar olarak bizim hayatlarımızın içine de giren tatil yapmanın bir ihtiyaç olarak kabul görmesi ciddi bir gündemdir. Ve yeni tanıştığımız bu gündeme yeterince hazırlanmadığımızda önemli sıkıntılar yaşamak çok olasıdır. Bir kültür olarak kazandığımız tatil olgusu birçok yönüyle tartışılabilir elbette. Ancak asıl olarak üzerinde duracağımız konu yaz mevsimi itibariyle bizleri etkisi altına alan tatil motivasyonunun çocuklarımız açısından değerlendirmesi olacaktır. 

Çocuklarımız sistemin öngördüğü ve bizim dahilimiz dışında sekiz yıllık ve artı dört yıllık olmak üzere 12 yıllık bir eğitimi kuşanıyorlar. Sınavdan sınava koşturarak yorucu ve çevreleyici bir eğitim yılı boyunca çocuklarımıza önemli değerlerimiz adına dokunuşlar yapamıyoruz.       Bütün bir yılı laik sistemin hazırladığı sınırları çizilmiş eğitim-öğretimi başarıyla tamamlamak için geçiren çocuklarımıza nefes alma zamanıdır yaz ayları. Bu açıdan bakıldığında çocuklarımız için bağımsız bir zihinsel donanım kazanabilecek en etkili ve verimli vakitlerdir. 

Ancak bu önemli vakitleri en faydalı biçimde değerlendirmek çocukların anne babaları olarak biz ebeveynlerin rehberliğiyle gerçekleşecektir. Anne baba örnekliği çocukların gelişiminde oldukça büyük bir öneme sahiptir. Çocuklar birçok kişilik özelliğini, ahlaki kurallarını ve önemli alışkanlıklarını aile içinde anne babalarından gözlemleyerek öğrenmektedirler. Müslüman aileler olarak çocuklarımıza Allah'a layık kul olma idealiyle yaşamlarımızı oluşturduğumuz bilincini doğru örneklendirmeliyiz. 

Bu bağlamda değerlendirdiğimizde “nasıl tatil yapmalı” sorusunu yanıtlarken bu alışkanlığımızı çocuğumuza miras bırakacağımızı unutmamamız gerekmektedir. Çocuklara, yaz aylarını sokakta diledikleri gibi geçirebilecekleri boş vakitler mevsimi olarak öğretmemeli, bu durumu alışkanlık haline getirmelerini engellemeliyiz.

Bütün yıl zaten çalıştı, çocuğum yoruldu, yaz tatilinde dinlensin, eğlensin; ders çalışmaya paydos” şeklindeki bir denklem özü itibariyle bir yanılsamanın göstergesidir. Sonuç itibariyle de büyük bir kayıptır.   “Boş kaldın mı hemen (başka) işe koyul” (İnşirah, 7) diyerek rabbimiz insanın, yorgunluğunu başka bir işe yönelerek dağıtabilecek bir yeteneği olduğunu bize öğretmiştir.

İnsan zihinsel açıdan bir duraklama sürecine girmez. Çünkü insan zihni sürekli yeni bilgilerin işlendiği bir merkez gibidir. Ve dolayısıyla bu merkeze doğru bilgileri uygun şekilde göndermek gerekmektedir. Sokağa dinlensin, eğlensin diye gönderilen çocuk aslında sokak okulundan -amma doğru amma yanlış- birçok yeni bilgi ve alışkanlıklarla eve dönmektedir. Ya da üç aylık süreci gönüllerince eğlenerek ve tatil beldelerinin tadını çıkararak geçirebilmek için rezerve edilmiş bir tatil anlayışı tercih edilmektedir. Müslüman bir şahsiyetin ülkesinde milyonlarca fakir insan varsa, evi, ailesi olmadığı için çocuklar sokakta yaşıyorsa, açlıktan insanlar ölüyorsa rezerve edilmiş lüks bir tatil planını öncelememelidir. Herşeyden önce İslam'ın “komşusu açken tok yatmamak” şeklinde sembolize edilmiş erdemini çocuklarımıza öğretmenin yolu bu örnekliği önce kendimizin uygulamasından geçmektedir.   

Çocuklarımızı olabildiğince hayata karşı donanımlı hale getirmek için  onların hayatlarına önemli vurgular yapacak sözler söylememiz şarttır. Çocuklarımızı boşlukta bırakmamalıyız. Zira bizim gözden kaçırdığımız boşluklar belki istemediğimiz şekilde dolacaktır.   

Çocuklarımız okul döneminin tatile girdiği yaklaşık üç aylık yaz dönemini bizim yapacağımız iyi bir programla eğlenerek, dinlenerek ve öğrenerek verimli geçirebilirler. 

Son yıllarda çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimlerini destekleyen yaz okulları çok revaçta ve ailelerin ilgi odağı buralara yönelmiştir… Bu ilgiyi karşılamak adına yaz okulları çocukları birçok yönden kuşatacak farklı aktivasyonlarla zenginleştirilmektedir. Müslüman aileler olarak bizler de çocuklarımıza yaz okulları şeklinde alternatif olabilecek çalışmalar oluşturmalıyız. Yaz mevsimi için çocuklarımıza özel olarak hazırlayacağımız yaz programı onların gelişimlerini destekleyecektir. “Tatil geldi sözcüğü kendilerine ayrılan özel zamanlar olarak hatırlayacakları güzel bir gelenek olacaktır. Ve bu dönemde öğrendikleri bilgiler ve edindikleri arkadaşlıklar da hafızalarından silinmeyecek günlükleri olacaktır. 

Çocuklarımızın sosyal çevre edinmeleri hangi yaşlarda olurlarsa olsunlar gelişimleri açısından oldukça önemlidir. Yaz okulları şeklinde organize edilen seçkin gruplara çocuklarımızı dâhil ettiğimizde bizim onlara evde veremeyeceğimiz güzel arkadaşlıklar kazanmış olacaklardır. 

Yaz ayları insanoğlunun ve de tabiî ki çocukların doğayla bütünleştikleri, Allah'ın yarattığı kullara faydalı olmak için bahşettiği nimetlerini ve rabbin varlığına delalet eden bütün güzellikleri doğada keşfettikleri zamanlardır. Yaz okullarının çocukları doğayla bütünleştirmeleri ve kır gezileri şeklindeki çalışmaları bu bağlamda oldukça eğitici olmaktadır.  

Çocukların eğlenmelerini ve eğlencenin yanında eğitimi de hedefleyen yaz okullarının çocukların yaz tatillerini verimli bir şekilde geçirmelerinde büyük katkısı olduğunu düşünmekteyim. Bu bağlamda bizim çocuklarımız için mevcut bulunan en köklü yaz çalışması Diyanet'in yönetimiyle oluşturulmuş olan ve her yıl yaz mevsiminde çocuklara kapısını açan Yaz Kur'an Kursları ve camilerdir. 

Hepimizin bir yaz da olsa misafir olduğu Yaz Kur'an Kursları ve camiler çocuklara Kur'an-ı Kerim'in yanında dini bilgilerin de öğretildiği en çok talep gören eğitim kurumlarıdır. Ücretsiz olarak ilköğretim çocuklarını bünyesine kabul eden bu kurslar ve camiler hafızalarımızda kalabalık sınıflardan oluşan ve cami imamının eğitim verdiği mekânlar olarak yer almıştır. Ancak Diyanet İşleri Başkanlığı bu fotoğrafı değiştirmek ve çocukların İslami eğitimlerini iyi hatırlamaları için yeni çalışmalar ve teknikler geliştirme gayreti içine girmiştir. Diyanet, Yaz Kur'an Kursları eğitimi için bu yıl dördüncü yılına giren kur sistemi adıyla yeni bir eğitim sistemi hazırlamıştır. Bu sistem sayesinde eğitim görsel-işitsel dökümanlarla desteklenmiş ve böylece Kur'an ve din eğitimini çocuklar için daha eğlenceli ve kaliteli hale getirmek hedeflenmiştir. Her yaz dönemlerinde Yaz Kur'an Kursları'nda eğitim verecek eğitmenler de belli bir seminere tabii tutularak donanım kazanmaları da sağlanmıştır. 

Sonuç olarak Diyanet'in hazırladığı Yaz Kur'an Kursu eğitim paketi, eksikleri olmakla beraber yaz mevsimlerinde çocuklarımızın İslami eğitimleri için atılmış çok önemli bir adımdır. Adımları çoğaltmak için yapılan yaz çalışmalarını yakından takip etmek ve eksikleri en aza indirerek iyi bir çalışmaya çocuklarımızı dâhil etmek gerekmektedir. Oluşturacağımız yaz çalışmasında dikkat etmemiz gereken en önemli hususlardan birisi de “sosyal etkinliklerle süslenmiş bir İslami eğitimi en iyi nasıl oluşturabilirim” sorusu olmalıdır. Çocukların aktif katılımlarını en üst seviyeye çekebilecek teatral çalışmalar, doğayı keşif gezileri, fiziksel güçlerini kontrol edebilecek ve enerjilerini atabilecek bedensel aktivasyonlar, spor etkinlikleri ve yüzme faaliyetleri, kütüphane, yardım kuruluşlarına düzenlenen geziler v.b çoğaltılabilecek organizasyonlar yaz okullarını çocuklar için çekici kılan özelliklerdir.

Mevsimin en güzel kokuları yaz çocuklarının besmele seslerinden yükselmekte... 

Sabahın en güzel güneşi ellerinde Kur'an-ı Kerim'le üzerlerine erdemin en güzel elbisesine giyen çocuklarımızın yüreklerinde…  

Hayatlarının besmelesini Yaz Kur'an Kursları'nda çeken yaz çocuklarına bin selam olsun! 

 

 

YAZIYA YORUM KAT