30 Mart yerel seçim sonuçları tartışılıyor. İtirazlar karara bağlanmaya çalışılıyor. Muhalefetin "şaibe" iddiaları ise azalsa da devam ediyor. 

Özellikle CHP, bu tartışmalar arasında aldığı büyük yenilginin üzerini kapatmaya çalışıyor. Oysa,CHP bugün Cumhuriyet tarihinin en acı tablolarından biriyle karşı karşıya… 

Güneydoğu'yu saymıyorum. Orada CHP zaten yok. 38 ilde aldığı sonuçlar CHP açısından gerçekten içler acısı. Şu örneklere bakın: 

"Erzurum yüzde 1,61, Nevşehir yüzde 1,82, Yozgat yüzde 1,53, Karabük yüzde 2,61,Çankırı yüzde l,32, Kütahya yüzde 1,69." 

CHP, milletvekili çıkardığı bazı illerde de yarın seçim olsa barajı aşamayacak durumda. Kayseri'de yüzde 8,75, Tokat'ta yüzde 5,28, Sivas'ta yüzde 4,84, Afyon'da 5,36 ve Isparta'da da yüzde 9,91 oy alabildi. 

Örnekleri artırmak mümkün… Bu rakamlar üzerinde şimdilik konuşulmuyor. Ancak, yakında masaya yatırılacak, parti içinde alabildiğine tartışılacak. 

***

Şimdi gelelim CHP'nin "kale" dediği yerlere…

Belki oralarda seçimi aldı ama oy oranlarında ciddi düşüşler var. CHP, İzmir'de 2009 seçiminde yüzde 55,2 oy almıştı. 30 Mart'ta aldığı oy oranı yüzde 45,86. 

İzmir'de seçime girerken 29 ilçede belediye başkanı vardı. CHP, tam 8 ilçe birden kaybetti. Sayı 21'e düştü. 

Üstelik İzmir'de kaybedilen belediyeler içinde Aliağa, Torbalı ve Selçuk gibi "kale" denilen önemli yerler var. 

Türkiye geneline bakılırsa, CHP 30 Mart'ta elinde olan belediyelerden 84'ünü kaybetti. Bunların içinde önemli iller yer alıyor: 

Antalya ve Mersin gitti. Ordu ve Artvin kaybedildi. Karşılığında sadece Burdur'da belediye başkanlığını alabildi. Kaybettiği yerlerin 3'ü büyükşehir. 

"Kale" denilen Trakya'da da farklı bir sonuç yaşanmadı. CHP ciddi oy kayıplarıyla karşı karşıya kaldı.Kırklareli'ndeki oyu yüzde 49,88'den yüzde 37,88'e, Edirne'deki oyu yüzde 48'den yüzde 36,86'i indi. Sadece Tekirdağ'da binde 20 oy artışı sağlayabildi. 

***

CHP'nin 2011'de Türkiye genelinde 11 milyon 147 bin oyu vardı. Aradan 3 sene geçti. Seçmen sayısı arttı, listelere genç seçmenler eklendi. Buna karşılık, son seçimde de 11 milyon 474 bin oy alabildi. 
Bu oyları ise "ithal adaylarla" toplayabildi. Ankara'da Mansur Yavaş ve diğer illerde AK Parti'den aldığı adaylar olmasaydı, oy oranını koruması bile mümkün değildi. Tablo ortada: Ankara'da Mansur Yavaş, Melih Gökçek'le başa baş bir mücadele götürdü. Buna karşılık, AK Parti 99 belediye meclis üyeliği alırken, CHP'nin kazandığı üyelik sayısı sadece 24'te kaldı. 

CHP açısından iç acıtıcı bu rakamların baş sorumlusu Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu. Diğer sorumlular ise, Aday Belirleme Komitesi'nde yer alan Gökhan Günaydın, Adnan Keskin, Bilhun Tamaylıgil, Umut Oran ve Bülent Tezcan. 

***

Hatırlarsınız, seçim öncesi İzmir'de Aziz Kocaoğlu'nun "çekilirim" tehditleri karşısında Kemal Kılıçdaroğlu hep geri adım attı. Mersin'de ön seçim istendi, Kılıçdaroğlu yapmadı; mevcut başkanla seçime girdi. Yüzde 30,99 olan oy oranı yüzde 28,21'e düştü. Antalya'da Mustafa Akaydın için direnen yine Kılıçdaroğlu'ydu. Bu yüzden geçen seçimde yüzde 40,99 olan oy oranı yüzde 35,28'e indi. 

Cemaatle omuz omuza vererek, pek çok ilde CHP seçmenini ürküten yine Kılıçdaroğlu oldu. Tapelerle yanlış bir seçim kampanyasını yürüten de Kılıçdaroğlu'ydu. 

Doğal olarak bütün bunların bir faturası olacak. CHP'de daha şimdiden 3 milletvekili bayrak açtı. Dilek Akagün Yılmaz kurultay çağrısı yaptı. İhsan Özkes partisinin kendisine destek vermediğinden yakındı.Hüseyin Aygün de CHP'ye "Cemaat Halk Partisi" adını taktı. 

Öyle görünüyor ki CHP'de önümüzdeki haftadan itibaren içe dönüş başlayacak. Oklar Kılıçdaroğlu'na yönelecek. İlk büyük kavga da ilk Parti Meclisi'nde yaşanacak. 

Kılıçdaroğlu için tek çıkış yolu kurultay toplayıp güven tazelemek. Ancak, kurultayda güven tazeleyebilir mi, bilinmez. CHP'de Muharrem İnce'nin Genel Başkanlığa hazırlandığı söyleniyor. Baronlar,"Mustafa Sarıgül mü, Kemal Derviş mi?" diye düşünüyor. Üstelik yakında başka adaylar da çıkabilir. 

AKŞAM GAZETESİ