1. HABERLER

  2. HABER

  3. "Çalışmak Değil, Okumak İstiyorum"
"Çalışmak Değil, Okumak İstiyorum"

"Çalışmak Değil, Okumak İstiyorum"

İstanbul Fatih'te, bir apartman dairesinde 40 Suriyeli çocuk...

05 Ocak 2016 Salı 10:22A+A-

Hafta sonları, resmî olmayan bu kursta sınırlı bir eğitim alıyorlar. Bazıları hafta içi çalışıyor, 11 yaşındaki Muhammed gibi. Ayda 300 TL alıyor ama aslında o da tüm dünyadaki yaşıtları gibi okumak istiyor.

Günlerden Pazar… İstanbul'da, çok sayıda Suriyeli mültecinin yaşadığı Fatih’te bir apartman dairesi… Salona dizilmiş kolçaklı sandalyelerde oturanlar ise Suriyeli çocuklar. Maddî imkânsızlıklardan dolayı okula gidemiyorlar. Hemen hepsi Esenyurt’ta oturuyor. Hafta sonları servisle Fatih’teki “okul”larına, yani bu apartman dairesine geliyorlar. İki aydır burada ders görüyorlar. Onlar buraya “okul” diyorlar ama bir resmîyeti yok.

“Hafta İçi İş Hafta Sonu Okul”

Çocuklar 7 ile 12 yaş arasında. Çoğu yetim. Bazıları çalışıyor, eve ekmek götürüyor. Çalışan çocuklar için hayat daha zor. Haftanın yedi günü sabah çok erken kalkıyorlar. Hafta içi işe hafta sonu okula gidiyorlar.

Muhammed de onlardan biri. 11 yaşında. Babası Suriye’de savaşta hayatını kaybetmiş. Bir yıldır bir tekstil atölyesinde ortacı olarak çalışıyor. Babaannesi, halası dâhil sekiz kişilik bir ailesi var. Evin geçimine katkıda bulunuyor. 7 yaşındaki erkek kardeşi ile geliyor buraya. Muhammed okuma yazmayı burada öğrendiğini söylüyor:

“Bu okula gelmeden önce okuma yazmayı bilmiyordum. Burada aldığım yardımla artık okur yazar oldum. Okula her gün gitmek isterim. Sadece hafta sonu değil. Hafta içi çalışıyorum. Hafta sonu okula geliyorum. Ben çalışmak istemiyorum, doktor olmak istiyorum. Okula paramız olmadığından gitmiyorum. Çünkü çalışmam lazım. Anneme ve kardeşlerime yardım edebilmek için.”.

Sabah 7.00-Akşam 20.00 Saatleri Arasında Çalışıyor, Maaşı: 300 Lira!

Muhammed ayda 300 lira maaş alıyor. Bir yıldır patronundan zam istediğini ancak patronun vermediğini söylüyor. Haftanın beş günü sabah 07.00’de işe gidiyor. Akşam saat 08.00’de işten geliyor. Eve gelip yemeğini yedikten sonra hemen yatıyor. Çünkü ertesi gün çok erken kalkmak zorunda. Hafta sonu da benzer bir tempo bu kez bu kurs için devam ediyor.

Eğitim Alamayan Çocuklara Gönüllü Destek

Muhammed'in geldiği merkezin kurucusu Suriyeli Hiba. Ailesi hâlâ Suriye’de olduğu için soyadını vermek istemiyor. 23 yaşındaki Hiba, üç senedir İstanbul’da. Her gün İstanbul’un semtlerini gezerek Suriyeli yetim ve yardıma muhtaç çocuklara yardım ediyor, onların listesini çıkarıyor, yardımseverler ile onları buluşturuyor.

Eğitim Suriyeli çocukların en büyük sorunu. Türkiye'deki 400 bin Suriyeli çocuk eğitimden mahrum. Hiba da çalışmalarını sürdürürken Esenyurt’ta eğitim alamayan, hatta okuma yazma bilmeyen çok sayıda Suriyeli çocuk olduğunu fark etti. Onlar için ücretsiz bir kurs açmaya karar verdi. Aileleriyle görüştü, onlara ders verecek öğretmenler buldu. Ancak Esenyurt’ta eğitim verecekleri bir yer bulamadı. O, yer arayışına devam ederken Suriye Âlimler Birliği Fatih’teki merkezlerinin kapılarını onlara açtı. Hiba, sonunda bir yer buldukları için sevindiklerini söylüyor:

“Fatih ile Esenyurt arası çok uzak ama başka şansımız yoktu. Bir servis ayarladık. Servis ücretini bir Türkiyeli yardımsever karşılıyor. Hafta sonları sabah erkenden çocukları servisle toplayarak Fatih’e getiriyoruz.”.

“Amacımız Temel Dersleri Vermek”

Hâlihazırda 40 öğrencileri var. Hepsi servise sığamadığı için onları da iki kısma ayırmışlar. Öğrencilerin bir kısmı cumartesi bir kısmı pazar geliyor. Bazıları her iki günde de geliyor. Çocuklara sadece temel bazı dersleri veriyorlar. Türkçe, matematik, Arapça, Kur’ân-ı Kerîm ve bir de resim-müzik gibi onları neşelendirecek bir etkinlik dersi var. Ders veren beş gönüllü öğretmen var. Arapça, Türkçe ve matematik öğretmenleri daha önce de öğretmenlik yapan kişiler.

Hiba, amaçlarının çocuklara okuma yazma ve temel dersleri vermek olduğunu söylüyor:

“Biz gerçek bir okul değiliz mâlesef. Burada yaşları 10-11 olup hiç okula gitmemiş, okuma yazma bilmeyen çocuklar vardı. Amacımız onlara bazı temel dersleri öğretmek. İki aydır onlara eğitim veriyoruz. Okuma yazmayı hiç bilmeyenler vardı, burada öğrendiler. Bazılarına burs bulduk, okula gönderdik. Ama takviye için hâlâ gelmeye devam ediyorlar.”.

okul-001.jpg

“İki Yıldır Babamı Görmüyorum”

Okuldaki öğrencilerden biri de 10 yaşındaki Cudi. İki yıldır babasını göremediğini çünkü onun Suriye’de hapiste olduğunu söylüyor. Cudi iki aydır bu merkeze geliyor. Ama o daha şanslı. Bir ay önce burs bularak normal okula gitmeye başlamış. Ama takviye almak için hâlâ buraya gelmeye devam ediyor. Cudi’nin geleceğe dair hayalleri var:

“Hafta sonu buraya Kur’ân, Arapça, Türkçe ve matematiği öğrenmek için geliyorum. Gelecekte doktor olmak istiyorum ki babaannem veya ailemden birin hastalandığı zaman hemen tedavi edeyim. Türkiye’yi seviyorum. Çünkü Türkiye ve Türkiyeliler çok güzel. Ama Suriye’ye geri dönmek istiyorum. Çünkü o benim vatanım ve ben orayı çok özledim. Ben babama üzülüyorum. Çünkü iki yıldan beri onu göremiyorum.”.

“Babam Nerede? Cennetten Geri Dönecek mi?”

Dua Fettuh, okulda ders veren gönüllü öğretmenlerden biri. 24 yaşındaki Fettuh, Suriye’de hemşirelik okumuş. Bir yıl önce Türkiye’ye gelmiş. Okulda resim ve müzik dersleri veriyor. Çocukların psikolojilerinin çok iyi olmadığını, onlarla etkinlik derslerinde biraz olsun içinde bulundukları psikolojiden uzaklaştırmak istediklerini söylüyor. Bunun için de uzman yardımı aldıklarını anlatıyor:

“Birçok etkinliğimiz de var, boya yapıyoruz. Bazen sınıf dışı aktivite ve gezilerimiz de oluyor. Çocukların psikolojisi çok kötü. Bunun birinci nedeni evlerini, ülkelerini, oyuncaklarını terk etmek zorunda kalmaları. Bir çocuk için oyuncaklarını terk etmek bir felaket. Birçok çocuk bize ‘Babam nerede? Cennetten geri dönecek mi?’ gibi sorular soruyor. Bu tarz sorular gözlerimizi yaşartıyor. Psikolojileri çok kötü.”.

Bu merkezin açan Hiba, bu merkezle çocukların sorununu çözemeyeceklerini farkında. Bu yüzden daha çok çocuğun çalışmaktan kurtulması ve okula başlaması için burs arayışında olduklarını söylüyor.

Al Jazeera

HABERE YORUM KAT