1. YAZARLAR

  2. Mehmet Kamış

  3. Bu konuşma hiçbir şey değiştirmeyecek mi?
Mehmet Kamış

Mehmet Kamış

Yazarın Tüm Yazıları >

Bu konuşma hiçbir şey değiştirmeyecek mi?

31 Ağustos 2011 Çarşamba 00:21A+A-

Işık Koşaner'in internete düşen ses kayıtlarıyla ilgili, "Söylediklerimin hepsinin arkasındayım." demesinden sonra olay bambaşka bir hal aldı.

Zira Koşaner'in konuşmasında bazen kendini savunurken, bazen özeleştiri yaparken söyledikleri çok önemli bir sistem analizi. Bugüne kadar yaşadıklarımızı bütün çıplaklığıyla önümüze koyuyor. Bakalım bu analiz yapıldığıyla mı kalacak yoksa birçok yapısal değişikliğin de tetikleyicisi mi olacak? Işık Koşaner'in söylediklerinden sonra bu ülkede bir şeyler değişecek mi yoksa dinleyip, "Vay be!" sesleri arasında herkes bildiği işinde devam mı edecek?

Yani askerler subayların ya da subay eşlerinin köpeklerini dolaştırmaya, 60 binden fazla asker orduevlerinde garsonluk yapmaya devam edecek mi? Yoksa bu askerlik sistemini yeni baştan ele alıp milyonlarca saatlik gereksiz istihdamın önüne mi geçilecek? Güneydoğu'daki askerî kepazeliklere bir son verilip teröristlerle gerçek bir asker gibi savaşılacak mı? Oradaki terörle mücadele biçimi 30 yıldan sonra yeniden ele alınıp yeni metotlar geliştirilecek mi?

Türkiye'nin en temel sorunlarına baktığımızda her daim aynı şeyler çıkıyor karşımıza. 1960 yılından sonra kurulan yapı ve eğitim biçimi Koşaner'in de söylediği gibi darbe yapmak için yasal bir gerekçe bile aramayacak kadar darbeye teşne bir asker sınıfı yetiştiriyor. Her şeye müdahil, her konuyu herkesten iyi bildiğini düşünen ama en basit askerî becerilerde bile yetersiz kalabilen bu düzen, toplumsal yapının kendi mecrasına oturmasına bir türlü müsaade etmiyor.

30 yıldır askerîn yürüttüğü terörle mücadelede hem büyük başarısızlıklar yaşandı hem de Kürtlerin bir kısmının devlete küsmesine sebep olundu. Kamuoyu özellikle son yıllardaki başarısızlığın arkasında ihanete varan gafletlerin varlığından haberdar oldu. Terörün aslında bir siyaseti dizayn etme çabası olduğu iyice gün yüzüne çıktı.

Peki, çıktı da ne oldu? Hâlâ terörle neden aynı mantıkla mücadele edilmeye çalışılıyor? Türk vatandaşı erkeklerin büyük bir kısmı 20 yaşında askere alınıp sopalarla eğitime tabi tutulduğu, onlara korkmanın öğretildiği bir askerlik biçiminin mutlaka yeniden gözden geçirilmesi gerekmez mi? Askere alınan yüz binlerce gencin mesailerinin askerlik dışı faaliyetlerle çarçur edilmesi de cabası.

Bu problemi artık herkes ortaya koyuyor. Hatta müstafi Genelkurmay Başkanı bile internete düşen ve "Hepsinin arkasındayım!" dediği konuşmasında birçok problemi teşhis ediyor. Böyle bir zamanda artık teşhis etmekten öte hastalığı tedavi etmeye yönelik adımların bir an önce atılması lazım değil midir?

Hatırlayacaksınız AK Parti seçimlere giderken yeni bir anayasayla yeni bir ülke vaat etmişti. Seçmen de son 60 yılda hiçbir iktidara nasip olmayan bir oyla iktidara taşımıştı.

Toplumsal konsensüsün büyük oranda sağlandığı, seçmenin böylesine güçlü bir destek verdiği bir dönemde, asker içinde bile problemlerin yüksek sesle konuşulduğu bir zamanda problemlere yapısal neşterler vurmak, çocuklarımızın geleceği açısından hayati önem arz ediyor. Türkiye bir daha ne zaman bu şartları bulabilecek? Toplum bir iktidara ne zaman böylesine bir destek verecek? Bu tarihsel süreçte herkesin kendisinden, siyasî geleceğinden, meşrep taassuplarından sıyrılıp tarihin ona sunduğu fırsatı mutlaka değerlendirmesi gerekir.

ZAMAN 

YAZIYA YORUM KAT