1. YAZARLAR

  2. Hayrullah Hayrullah

  3. Bölünme sırası Sudan'da
Hayrullah Hayrullah

Hayrullah Hayrullah

Yazarın Tüm Yazıları >

Bölünme sırası Sudan'da

27 Nisan 2010 Salı 13:44A+A-

Irak'ta mezhep temelli siyaset seçim sonrasında bile devam ederken Sudan da bölünmek üzere. ABD'nin bölgeyi dönüştürme planı devam ediyor.

Bölge haritasını yeniden çizme girişiminin son bulacağını düşünenler, bölge şartlarına ilişkin değerlendirmelerinde büyük hata yapıyor demektir. Bunu teyit etmek için Irak’a bakmak yeterli. Ortadoğu’nun sancılı bir süreçten geçtiğinden şüphe duyanlar da, son seçimlerin güneyin ayrılması yolunda bir adım olarak görüldüğü Sudan’a bakabilir. Güney Sudan’da bağımsız devletin kurulması kesin görünüyor. Burası, saygın bir yaşamın asgari dinamiklerine bile sahip olmayan başarısız bir devlet haline gelecek ve referandum sonucunda kurulmasının, Sudan ve bütün bölge üzerinde yansımaları olacak.
Irak ve Sudan, bölgenin yaşadığı hayati dönüşümlere iki açık örnek oluşturuyor. Irak’ta bir ‘demokrasi girişimi’nde bulunulduğu ve 7 Mart’taki seçimlerin ülke halkının canlılığını kanıtladığı doğru. Ancak bu seçimlerin epey tehlikeli iki noktayı su yüzüne çıkardığı da bir gerçek: İlki, Irak’taki dış nüfuzun boyutuyla ilgili. Yabancı ülkeler Irak’a o kadar çok müdahale ediyor ki, seçimleri kazanan koalisyonun başkanı İran başta olmak üzere dış sebeplerden ötürü, hükümet kurmaktan aciz. İkinci tehlikeli noktaysa şu: Seçimler, büyük partilerin önceliğinin ulusal entegrasyonu sağlamaktan çok Iraklılar arasında mezhep temelli bölünmeyi derinleştirmek olduğunu ortaya koydu. Yani seçimler ülkenin bölgesel dengeyi koruması yönünde değil, meçhule doğru bir adım oldu. Peki seçimden sonra nasıl bir Irak ortaya çıkacak? Ülke birleşik mi kalacak? Siyasi konularda son sözü kim söyleyecek? Irak’ta demokrasinin geleceği var mı, yoksa seçimi kazananın ulusal kaynaşmayı sağlamaya çalışacak hükümeti kurmasını engelleyen mezhepçilikten başka bir düşünceye yer yok mu?
Irak’taki farklı bir açıdan bir ölçüde Sudan için de geçerli. İki ülkede de seçimler yapıldı. Seçimlerin ardından söylenecek söz şu: Bu iki önemli ülkenin yakın gelecekteki haritası nasıl olacak? Sudan’daki şartlar daha net. Referandumun şimdiden bilinen sonuçlarını büyük ölçüde kabul etme yönünde bir
anlayış hâkim. Devlet Başkanı Ömer Beşir, sonucu ilk kendisinin tanıyacağını birkaç kez belirtti. Sudan’da iç savaşa dönülmemesinin önemine dair bir bilinç söz konusu.
Diğer yandan, kuzeyle güney arasındaki anlaşmazlığın ayrılmayla birlikte sona ereceğinin garantisi yok. Keza Darfur’da çözüm sağlanılacağının veya başka vilayetlerdeki emellere nokta koyulacağının da garantisi yok.
Irak’taki endişeyse, siyasi trajedinin sürmesinin sonuçlarıyla ilgili. Bu durum şiddeti ve aşırılığın dönüşünü teşvik eder. Dahası şiddet daha fazla dış müdahaleye kapı açacak, mezhepleri ve ırkları başka ülkelerin korumasını aramaya sevk edecektir.
Bölgeyi yeniden şekillendirmeye yönelik bir girişim söz konusu. ABD’nin eski dışişleri bakanı Colin Powell Irak savaşı öncesinde bunu ifade etmişti. Bu savaş, Irak’ın bölgesel sistemin temel dayanaklarından biri olması nedeniyle bu ülkeyi çevreleyen bölge üzerinde bazı sonuçlara yol açtı. Sudan ve Irak’ta yaşananlar arasında ilişki olmadığını düşünsek bile, Arap dünyasının 60 yıllık bildik tablosu değişmeye başladı. Bu durum İsrail’in saldırgan politikasını ve makul bir çözüm istememesini de büyük ölçüde açıklıyor. (Lübnan gazetesi Müstakbel, 22 Nisan 2010)

RADİKAL

YAZIYA YORUM KAT