Nurullah HEKİMOĞLU’nun sunuculuğunu yaptığı program Edip KORLAELÇİ’nin Kuran’ı Kerimin Arapça tilaveti ve Abdulkadir ÇURLUN’un Türkçe meali ile başladı. Program daha sonra Sedat TAŞDEMİR’in selamlama konuşması ile devam etti.

TAŞDEMİR özetle,” Bu gibi programların düzenlemesindeki amacımız öncellikle bilinçli, bilgili ve dava sahibi gibi gençlerin yetişmesinde öncülük etmektir. Gençlerin bu gibi programlarla bir araya gelerek cemaat, birliktelik ve bir dava şuuru kazanmaktadırlar. Böylelikle ileriye yönelik hareketli ve dinamik bir Müslüman genç nesil yetişmiş olacaktır. Diyerek konuşmasına devam etti.

TAŞDEMİR, daha sonra konuşmasına şu iki ayet paralelinde devam etti. ‘‘Ey inananlar! Allah'ın dininin yardımcıları olun. Nitekim, Meryem oğlu İsa, Havarilere: "Allah'a giden yolda yardımcılarım kimlerdir?" deyince, Havariler: "Allah'ın dininin yardımcıları biziz" demişlerdi. İsrailoğullarının bir takımı böylece inanmış, bir takımı da inkar etmişti; ama Biz, inananları düşmanlarına karşı destekledik de üstün geldiler.’’(saff 14)

‘‘Onların kalpleri üzerinde (sabrı ve kararlılığı) rabtetmiştik; (Krala karşı) Kıyam ettiklerinde demişlerdi ki: "Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbi'dir; ilah olarak biz O'ndan başkasına kesinlikle tapmayız, (eğer tersini) söyleyecek olursak, andolsun, biz saçma sapan konuşmuş oluruz.’’

Konuşmacı Sedat Taşdemir bu iki ayet bağlamında ; ‘‘Bizlerin hayatımızın her alanına dava bilincini yerleştirmemiz gerekir. Nitekim Kuran’da bu gibi kıssaların ve örnekliklerin bizlere sunulması müslümanların her daim diri ve dinç bir şekilde islami davaları için Allah’ın dinine yardımcı olma bilincini aşılamaktır. Yine tarihe baktığımızda bugün örnek aldığımız ve şimdi Şehitler Gecesinde andığımız şehitlerimiz ve dava önderlerimiz islam dininin hakim kılınması için birer hayat mücadelesini verdiğini görüyoruz. Bizler de öncelikle Kur’an ve Peygamberler örnekliğinde daha sonra da İslam davası için çalışan ve Şehid edilen dava adamlarını dustur alarak bu mucadeleye ve tebliğ etmeye devam edeceğiz. diyerek konuşmasını Hz. Muhammedin bir hadisi ile sonlandırdı.

Daha sonra program bir sinevizyon gösterimiyle devam etti.

Akabinde kürsüye çıkan Yusuf YILMAZ Gençlik ve İbadet adlı konuşmasını gerçekleştirdi. YILMAZ; bu yaşadığımız çağda günahların özellikle genç nesilleri çepeçevre kuşattığını görmekteyiz. Bunlara örnek vermek gerekirse televizyonun, internetin, telefonun ve hatta mahallelerimizde bile her tarafta şeytanın vesveselerine maruz kaldığımızı görmekteyiz. Birçok kişinin hem bu vesveselere uyması hem de kendilerini Müslüman olarak ilan etmesi büyük bir tezatlıktır. Çünkü hem çirkin işleri yapmak hem de Müslüman olduğunu deklare etmek bir arada bulunmaması gereken özelliklerdir.  Buna paralel olarak Ankebut 2 ve 3. Ayetler bağlamında ‘‘insanlar inandık demekle, sınanmadan bırakılacaklarını mı sandılar?’’ açıklamasını yaparak konuşmasına devam etti.

YILMAZ: gençlerin günahlardan ve şeytanın vesveselerinden kurtulmaları için hayatını Allah’a gereği gibi ibadet etmekle geçirmeleri gerekir. Bu bağlamda Fatiha 5 ve Enam 162 ayetlerini hatırlatarak insanın sadece Allahtan yardım dilemesi gerekir ve ‘‘De ki: Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, yaşamım ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah'ındır." diyerek biz gençlerin yalnızca Allah’a ibadet etmemiz gerektiğini vurgulayarak konuşmasını sonlandırdı.

Ardından, Şeyh Said‘in hayatını ve İslami mücadelesini Yusuf BİLGİ kısaca anlattı. Şeyh Said’in asılmadan önceki sözlerini hatırlattı: ‘‘Değersiz dallarda beni asmanıza perva etmem. Muhakkak ki ölümüm Allah ve İslam içindir. Hüküm ve karar yalnız Allah’ındır. Sizin sahte ve uydurma idam hükmünüzün hiçbir kıymeti yoktur.‘‘

Program Erhan OZAN’ın okuduğu şiirle devam etti. Program Salih DARĞIN’ın Malcolm X’in hayatı ve islami mücadelesini anlatmasıyla devam etti. Son olarak Beytullah KILIÇ’ın dua etmesiyle pogram sona erdi.