1. YAZARLAR

  2. Kerim Balcı

  3. Bazen âlemlere sığmaz insan bazen bir noktaya takılır kalır
Kerim Balcı

Kerim Balcı

Yazarın Tüm Yazıları >

Bazen âlemlere sığmaz insan bazen bir noktaya takılır kalır

04 Mart 2011 Cuma 00:51A+A-

Değişim heyecan verici.

Düşünceyi tetikleyen, hayal gücünün sınırlarını genişleten, insanı kendini aşmaya zorlayan, fikir çilesine davet eden bir enerji var değişimde. Durağanlık hakkında yorum yapmıyor; durağanlığın tarihini yazmıyoruz. İnsanlık tarihinin ekser kısmı durağan olduğu halde, fikri tetiklemediği, bilinci yeniden şekillendirmediği için durağanlık kayda değmiyor. Cennette Adem ile Havva Hazretleri kim bilir kaç yüz yıl yaşadılar; ama varlık tecrübeleri durağandı. Belki bin yıl hiçbir yeni düşünce üretmeden, hiçbir fikir sancısı çekmeden yaşadılar orada. İnsanı ilk defa derin derin düşünmeye iten, hâlâ üzerinde düşünüp durduğumuz o düşüş sahnesi Ademoğlunun mizacında mevcut bir heyecanı dürtükledi: Değişim heyecanı.

Kuzey Afrika'da yaşananlar heyecan verici. Gerçek özgürlüğü hiç tatmamış bir kuşağın zulme karşı isyanı. Fikri zorlayan, tahayyüle de kapı açan bir süreç. Sorular soruları tetikliyor. Cevaplar başka soruları. Tamamen doğal, tamamen iç dinamiklerin yol açtığı bir patlama mı? WikiLeaks'e ne diyeceğiz? Google'ın Libya'da Tweeter'a ulaşamayanlara sağladığı telefon numarası hizmetini nasıl açıklayacağız? Küresel güçler değil de küreselleşmenin kendisi mi dönüştürüyor? Yıllardır sırtlarını küresel güçlere dayayarak ayakta kalmayı başarmış tiranlar şimdi küreselleşme rüzgârının önünde dökülüyorlarsa küreselleşme küresel güçlerin oyunlarını bozuyor olmaz mı?

Sırada kim var, çok basit bir soru. Cevabı o kadar kolay değil. Ben Sudan var desem; öteki Bahreyn dese; bir başkası Yemen'i bölse... Ne çıkar? Haklı çıkmayı arzu etmek her zaman ahlakî değil. "Haklı çıktım; işte binlerce Darfurlu da öldürüldü..." lafı üslup açısından bile problemli.

Rejimler değişmiyor; insan değişti. Adı mühim değil, eylemi mühim. Tunuslu sokak satıcısı üniversite mezunu mühendis bir tek hareketle insanın ne olduğunu hatırlattı İslam dünyasına. Bir tek insanın neleri değiştirmeye muktedir olduğunu! Bir elma yer Cennet'ten düşer insan; bir kibrit çakar, yeryüzü cennetlerinde, kristal köşklerinde, Babil kulelerinde yaşayan tiranları düşürür.

Mısır'da ordu yeni başbakanı önce Facebook sayfasından duyurmuş. Bu, insanın değişmesinin ötesinde, insanla kurumların iletişiminin de yeniden formatlandığını gösteriyor. Devletin, yasanın, ordunun yeni baştan tanımlanacağı yepyeni bir döneme giriyoruz. 21. yüzyıl şimdi başlıyor. Hayal gücü iyimserlikle şekillenmiş benim gibiler için her gece bir başka güzel. Yarın yeni bir insan kültürüne uyanabilir miyiz? Aydınlanma'nın öldürdüğü insan canlanır mı? Karşı bayıra gömülmüş yiğit kalkar mı mezarından? Sadece Doğu'yu değil, Batı'yı da uyandıracak bir "insanlığa çağrı" çıkar mı Tahrir Meydanı'ndan?

Kafam karışıkmış. Elbette kafam karışık. Dünyanın böylesine karıştığı bir zamanda kafası karışmayanın kafası dünyadan kopuktur. Bazen âlemlere sığmaz insan, bazen bir noktaya takılır kalır. Komploculuk hazin ama bütünlüğü olan bir dünya telakkisi dayatıyordu. Her işin arkasında Amerika, her dönüşümün başında bir kukla görüp rahat ediyorduk. Şimdi komple dökülüyor komplocuların dünyası.

Yine de önünü almaya çalışmazlar mı; yönünü kendi çıkarlarına göre uyarlamazlar mı? Halkın iradesinin tecellisine müsaade ederler mi Hakk'a bile isyan etmiş nadanlar? Ben bir noktada takılıp kaldım: Evet Amerika sokaktaki enerjiyi yönlendirmeye çalışıyordur. Biz de kendimizce doğallığını koruması için gayret gösteriyoruz. Adem-i müdahale de bir mücadeledir. Herkesin müdahale dediği bir zamanda hayır demek esaslı bir mücadeledir. Peki, o iki sessiz ülke ne yapıyor? İsrail ve İran sadece seyrediyorlar mı sizce? Bu noktada takılıp kaldım...

ZAMAN

YAZIYA YORUM KAT