1. YAZARLAR

  2. Yener Dönmez

  3. Başbuğ ne cevap verecek?
Yener Dönmez

Yener Dönmez

Yazarın Tüm Yazıları >

Başbuğ ne cevap verecek?

05 Ocak 2012 Perşembe 00:12A+A-

İnternet Andıcı, silahlı terör örgütüyle mücadele için TSK’ya Milli Güvenlik Kurulu’nca verilen internet sitesi kurma yetkisinin istismarının adıdır.

Bu süreci yakından takip ettiğimi biliyorsunuz.

Şu an Genelkurmay eski Başkanı Org. İlker Başbuğ dışında Andıç’ta imzası bulunan sıralı komutanların tümü Hasdal Askeri Cezaevi’nde...

Bugün Başbuğ’un da ifadesine başvurulacak.

Tam 110 gün önce yazdığım gibi, 14 kişi için gerçekleşen kaçınılmaz son şimdi de “Sn. K.”yı bekliyor.

Yargılamasına tutuklu mu, yoksa tutuksuz mu devam edilir şu an itibariyle kestirmek güç.

Hatırlarsanız söz konusu belgedeki “Sn. K.’a arz” ifadesi çok tartışılmıştı.

Dava sürecinde Savcı, Org. Hasan Iğsız’a, “Bu belgedeki ‘Sn. K.’a arz’ ifadesi nedir? Genelkurmay Başkanı olabilir mi? Ona arz edilmiş midir?” diye sormuş, Org. Iğsız da “Bu ifade sadece Genelkurmay Başkanı’na sunulunca yazılır. Sunulup sunulmadığını bilmiyorum. Onun onay ve emri olmadan bir şey yapılamaz” demişti.

Aynı soruya Kora. Mehmet Otuzbiroğlu “cevap yok” derken, Korg. İsmail Hakkı Pekin’in cevabı ise, “Bu belgenin Komutan’a arz edilip edilmediğini bilmiyorum” şeklinde olmuştu.

Bugün bu sorular bizzat muhatabın kendisine sorulacak.

O zaman Genelkurmay Adli Müşaviri Tümgeneral Hıfzı Çubuklu için “Kaçınılmaz son”un Hasdal Cezaevi olduğunu yazmıştım.

Sonrası malum...

Tutukluluk öncesi Karargah’taki işleyişi en ince ayrıntılarına kadar bilen Çubuklu’yla gerek yüz yüze gerekse telefonla pek çok kere konuşmuştum.

Yaklaşık bir saat süren son görüşmemizde yürüyen davaya ışık tutacak nitelikte şok ifşaatlarda bulunmuştu Çubuklu.

Hatta cezaevine girmeden önce “Sizi son kez arıyorum” diyen Çubuklu’nun ilk sözü, “Sonunda beni cezaevine attırdınız. Sizi tebrik ediyorum” olmuştu.

Çubuklu’ya yargısal işleyişin bütünüyle dışında olduğumuzu hatırlattıktan sonra sözkonusu parafı sormuştum.

Çubuklu, İnternet Andıcı belgesinin resmi bir belge olduğunu, bunu kimsenin inkar edemeyeceğini, belgenin arz edildiği “Sn. K.”nın dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ olduğunu ifade etmişti.

Karargah içerisinde “Komutan” olarak addedilen kişinin Genelkurmay Başkanı’ndan başkası olamayacağını vurgulayıp, bu belgenin 12 Şubat 2010’da 4 yeni internet sitesi kurulmasıyla ilgili olduğunu öne sürmüştü.

“Peki diğer kara propaganda sitelerini kim ve nasıl kurdu?” şeklindeki sorumuza ise: “Benden samimi cevap istediniz; yemin ediyorum, bilmiyorum. Ancak psikolojik harekatın kurduğu söyleniyor. İnternet ortamı siz de biliyorsunuz kontrol edilmesi güç bir ortam. Maalesef istismar edildi” cevabını vermişti.

Görüşmemizin devamında ilginç biçimde İnternet Andıcı’nı Başbuğ’un imzaladığını, bir sorumluluk varsa o sorumluluğun Başbuğ’a ait olduğunu söylemişti.

“Komutan imzalamadan yürürlüğe giremez. Ben Genelkurmay’ın Adli Müşaviriyim prosedür böyle işler. Tıpkı bakanlarda olduğu gibi. Örneğin bakana bir iş arz edilirse bakan onaylamadan yani imzalamadan icraata geçilebilir mi? Yürürlüğe girer mi? Girmez. Burada da Komutan’a arz edildiğine ve bu 4 site kurulduğuna göre Komutan imzalamıştır ve o şekilde yürürlüğe girmiştir” diye konuşmuştu.

Açık açık Başbuğ’u adres göstermişti.

Çubuklu’nun bizimle paylaştığı bu yöndeki görüşleri daha sonra mahkemedeki ifadelerine de yansıdı.

Bilinen farklı bir durum da Andıç’tan dolayı Hasdal Cezaevi’nde tutuklu bulunan muvazzaf subaylardaki tarifi imkansız pişmanlık ve burukluktu.

Bu burukluk Andıç’ta imzası bulunan Başbuğ’un, Fenerbahçe Orduevi’nde yaptırdığı 10 adet deniz manzaralı süper lüks rezidansta sefa sürerken, kendilerinin mahpusta çile çekmesinden kaynaklanıyordu...

Şimdi sırada “Sn. K.” var!

Tabii bu arada, Fenerbahçe’deki “Paralel Karargah” boş durmuyor.

Ankara’da trafiğin hareketlenmesi bundan.

Bakalım “Paralel Karargah”, resmi Karargah’ı ne kadar etkileyebilecek.

Sancı sürüyor.

Sonuç mu?

Türkiye normalleşiyor.

Tüm bu olup bitenler de normal...

YENİ AKİT

YAZIYA YORUM KAT