1. YAZARLAR

  2. Serdar Akinan

  3. Başbakan'ı eleştirmek veya övmek
Serdar Akinan

Serdar Akinan

Yazarın Tüm Yazıları >

Başbakan'ı eleştirmek veya övmek

07 Ocak 2009 Çarşamba 13:59A+A-

Şu anda İsrail ne yazık ki orantısız güç kullanımıyla bir insanlık dramına imza atmıştır. Bu insanlık dramı inanıyorum ki İsrail'i kendi içinde birçok sıkıntılara mahkum edecektir. Bu gidiş, gidiş değil. Yanına bazı yandaşlar bulabilirsiniz, destek verenler bulabilirsiniz ama hiçbir zaman hak yerde kalmaz. Er veya geç hak egemen olur. Zira o bombaların altında ölen çocukların ahı yerde kalmayacaktır, o savunmasız kadınların, annelerin ahı yerde kalmayacaktır, o gözyaşları yerde kalmayacaktır. O gözyaşlarını dökenler döktükleri gözyaşında boğulacaklardır.'

Başbakan önceki gün şu cümleleri sarf ettiğinde hissettiğim mutluluğu tarif edemem...

Bu cümleleri kelimesi kelimesine alıp Gazze katliamından görüntülerle harmanlayarak bir klip haline getirdik ve SKYTURK ekranlarında yayınlamaya başladık.

Sonuna da Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan yazdık.

İlk yazdığım cümle ise çok güçlü ifadeler içeren bir tebrik mesajı gibiydi.

Haber müdürüm Fikret Bulut itiraz etti, 'Yarın bu lafından geri dönerse çok mahcup oluruz. Sadece Türkiye'nin Başbakanı diyelim. İmzasını atalım. Türkiye'ye yakışan bir Başbakan'ın sözleriydi bunlara vurgu yapalım' dedi.

Hak verdim ve öyle de oldu...

Can Dündar ise ertesi gün (dün) gazetecilikte bizden bir adım öteye geçerek.

Başbakan'ın yedi yıl önce yaptığı bir konuşmada İsrail'le yapılan anlaşmaların iptalini isteyen sert konuşmalarını hatırlattı.

'Bu terör karşısında Türkiye'nin İsrail'le imzaladığı M-60 tanklarının modernizasyonuna ilişkin anlaşmayı askıya alması gerekir.'

'Eğer mevcut hükümet Türkiye'nin gücünün farkında değilse yazıklar olsun. 700 yıllık Türkiye, tanklarını modernize etmek için 50 yıllık İsrail'e muhtaç oluyorsa, bu kara kara düşünülmesi gereken bir unsurdur.'

Başbakan, değişmedi diyenlere açık yanıtım bu olacak.

Bakın dün çıktı açık açık İsrail'i hedef aldı...

Bu cümleler, tarihsel bir perspektifle baktığınızda, bugünün Türkiyesi'nin Başbakanı'nın ağzından çıkması gereken sözlerdir:

* Ben buradan Ehud Barak'a, Livni'ye sesleniyorum. Siz seçimi bırakın. Tarih sizi insanlık tarihine kara leke düşürdünüz diye yargılayacak.

* Ramallah Sınır Kapısı'nda yarım saat bekletilen bir başbakan olarak konuşuyorum. Bunu yapan kim? İsrail. Bunu yapan İsrail hala demokrasiden bahsediyor.

* 550 insanın öldürülmesi 2000'in üzerinde insanın yaralı olarak tedavi ediliyor olması, hiçbir gerekçe ile böyle bir vahşeti insanlık vicdanında meşrulaştırma yolu olabilir mi?

* Pazar yerlerine, hastanelere, okullara, camilere, evlere fırlatılan bombaların bir izahı var mı?

* Suyu, elektriği, ilacı esirgenen insanların üzerlerine bomba yağdırarak neyi çözebilirsiniz?

Başbakan'ı, yarın, daha önce de yanlış bulduğum konularda yaptığım gibi en ağır şekilde eleştirmem gerektiğinde eleştireceğim.

Ki, edindiğim bir bilgi doğruysa, bunu çok ama çok kısa bir zaman içinde yapacağım. Çok canı sıkılacak...

Ama Gazze meselesindeki duruşundan ötürü, canı gönülden destekliyor ve kutluyorum onu...

AKŞAM

YAZIYA YORUM KAT