Özel Hava İstihbarat Dairesi müdürlerinden ve Suriye istihbaratından ayrılan Afak Muhammed Ahmed Suriye’de Hava İstihbarat Özel Dairesi’nin gösterilere yönelik şiddetini ortaya koyan itiraflarda bulundu.

El Cezire Televizyonu’na konuşan Ahmed, dairenin Suriye muhaberatındaki rolünü, üst mevkilerden gelen emirlerin siyasi güvenlik ve askeri hedeflerinin gerçekleştirilmesi şeklinde tanımladı.

Afak, bilinmeyen bir yerden internet yoluyla yaptığı açıklamada Der’a’daki Mesakin Sayda katliamında 120 kişinin hava istihbarat özel dairesinin emirleriyle öldürüldüğünü ve ayrıca Suriye direnişinin ilk dönemlerinde sembolleşen küçük çocuk Hamza el Hatib’in tutuklanmasına şahit olduğunu söyledi.

Bu dairenin bir başka rolüne de dikkat çeken Afak Muhammed, dairenin eski Der’a güvenlik müdürü Atıf Necib ve Beşşar Esed’in kuzeni ile ortak olarak Der’a’ya yapılan ilk saldırıları gerçekleştirdiğini söyledi.

Mesakin Sayda Katliamı

Afak Muhammed Ahmed, Der’a’da 120 kişinin öldürüldüğü ve Hamza el Hatib adlı çocuğun tutuklandığı katliam esnasında orada olduğunu ve cesetlere insanlık dışı uygulamaların yapıldığını ifade etti.

Ayrıca bu esnada 160 kişinin tutuklandığını ve aralarında çocukların da bulunduğunu, Hamza el Hatib’in ise hafif yaralı olarak tutuklandığını gördüğünü söyleyen Afak Muhammed Ahmed “Ben tutuklananların bir kısmının orada öldürüldüğünü gördüm, fakat kesinlikle Hamza el Hatib aralarındaydı ve öldürülmemişti.” dedi.

Kendisinin daire reisi Albay Süheyl el Hasan’ı uyarması üzerine Albay’ın kendisiyle yanındakileri katliam yerinden 200 metre uzaklaştırdığını ifade etti. Katliam esnasında öldürülen 120 kişinin tamamının cesetlerinin hastaneye taşındığını fakat sadece bir kısmının ailelerine teslim edildiğini söyleyen Afak Muhammed Ahmed, geri kalanların ise akıbetinin ne olduğunu bilmediğini, cesetlerin sadece bir kısmının teslim edilmesinin bir günde 120 kişinin cenaze gösterisi yapılmasından çekinilmesi sebebiyle olduğunu söyledi.

Hava Muhaberat Özel Dairesi’nin soruşturma şubesinin yapısı hakkında da bilgi veren Afak Muhammed Ahmed, şube başkanının İdlibli  Tuğgeneral Abdusselam Mahmud olduğunu, yardımcısının sahil bölgesinden Tuğgeneral Nezih Malhum, ikinci yardımcının Humuslu Salim Dağıstani odluğunu ayrıca diğer sorumluların da subaylar Süheyl el Zemam, Tarık Süleyman ve Basim Muhammed olduğunu ve bunların tutukluların götürüldüğü hapishanelerden de sorumlu olduklarını söyledi.

Katliam esnasında tutuklananların soruşturulmasından Tarık Süleyman ve Süheyl el Zemam’ın sorumlu olduğunu ve bunların Hamza el Hatib ve diğerlerini sorguladığını söyleyen Afak Muhammed Ahmed, “Hamza el Hatib’i bizzat kimin öldürdüğünü bilmiyorum fakat sorumlular bu 5 kişidir.” dedi.

Mezhepçilik Fitnesi

Afak Muhammed Ahmed, Baas nizamının gösterilerin başladığı ilk günden beri nasıl bir mezhepçilik fitnesi yaratmak istediğini de itiraf etti. Afak Muhammed, Baas Partisi’ne bağlı çetelerin özellikle Alevileri hareketlendirdiğini ve çeşitliliğin çok fazla olduğu bölgelerde farklı mezheplere bağlı kitleleri karşılaştırmak istediğini söyledi. Özellikle göstericilere yönelik şiddet uygularken mezhepçi dil ve argümanlar kullandığına dikkat çekti.

Afak Muhammed Ahmed, rejimin mezhep fitnesi çıkarırken Alevilere büyük bir silahlı grubun kendilerini öldürmek için geleceğini söyleyerek Alevileri silahlandırarak diğerlerinin üzerine gönderdiğine de dikkat çekti… Afak Muhammed, sahil bölgesinde yaşayan Alevilerin ‘Şebbiha’ yapılanmasını ilk kez ortaya koyanlar olduğunu açıkladı. Sınırda ticaret yapan Alevilerin bu Şebbihalar tarafından nasıl haksızlıklara uğradığını da anlatan Afak Muhammed, orada olan birçok hikâyeyi en iyi Alevilerin bildiğini söyledi.

Bu bölgede çıkan çatışmalarda binlerce kişinin öldürüldüğünü ve bunların önemli bir kısmını Alevilerin oluşturduğunu vurgulayan Ahmed, Alevilerin kendilerinin dahil olmadığı Özgür Ordu ve Baas Ordusu arasındaki çatışmalarda öldüğüne dikkat çekerek Alevilere seslendi: “Orada Baas nizamının Alevileri koruduğu yönünde bir algı var fakat bu düşünce tamamen yanlış bir düşüncedir, çünkü Baas nizamı Alevileri korumuyor aksine Alevileri kendisine kalkan yapıyor.” 

İsmail Çoktan / Haksöz-Haber