1. YAZARLAR

  2. KENAN ALPAY

  3. Askeri Dil ve Mantıkta “Şerefsizleştirme”
KENAN ALPAY

KENAN ALPAY

Yazarın Tüm Yazıları >

Askeri Dil ve Mantıkta “Şerefsizleştirme”

05 Ağustos 2011 Cuma 02:24A+A-

YAŞ arifesinde yaşanan istifalar ve Şura’nın ilk gününde medyaya yansıyan fotoğraf doğal olarak “Eski düzen-Yeni düzen” tartışmalarını yoğunlaştırdı.

Rejim tartışmalarının TSK ve uzantıları eliyle nasıl manipüle edildiğine bakarak bu tartışmalarda mesafe alabiliriz. YAŞ öncesinde Org. Koşaner ve Kuvvet Komutanlarını istifa aşamasına getiren konulardan biri de “İnternet Andıcı” davasından çıkan tutuklama talebiydi. Genelkurmay Başkanlığı’nın kontrolündeki 40’tan fazla internet sitesinin amacı malum: AK Parti Hükümetini ve cemaatleri psikolojik savaş taktikleri ile olabildiğince yıpratmak. Burada temel amaç, Genelkurmay Başkanlığı’nın kurduğu ve Bilgi Destek Daire Başkanlığı’nın işletmesini üstlendiği internet siteleri aracılığıyla Cumhuriyetin temel değerlerinin nasıl büyük bir tehdit altında olduğu tartışmalarıyla askeri vesayete güç kazandırmaktı.

Askeri vesayete güç kazandırma işine endekslenmiş bu “tehdit algısı stratejisi” bir asırdır tereddütsüz ve acımasız bir saldırganlıkla topluma ve siyasete her türlü tuzak kurmayı kendine asli vazife edindi. 28 Şubat’ın başlangıç tarihi olarak 1923’ü işaretleyen dönemin Genelkurmay Başkanı Kıvrıkoğlu “1000 yıl sürecek!” sözüyle ne kadar derin ve bitimsiz bir nefretin temsilcisi olduklarını deklare etmekteydi.

Anayasa’da ifadesini bulan “devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü” mantığının ürettiği bu derin ve bitimsiz nefretin anatomisini çıkarmak, analizini yapmak için o kadar çok malzeme var ki elimizde. O malzemelerden birine bakmadan önce “Değiştirilmesi teklif dahi edilemez.” olan bu anayasa ile ortaya çıkan hastalıklı teamüle bakalım: Devletin ve rejimin sahibi TSK’dır. Doğal olarak ülkenin de milletin de sahibi TSK’dır. Bölünmez bütünlükten anlaşılan, anlaşılması gereken budur.

www.irtica.org adresi üzerinden yürütülen Psikolojik Savaş’ın sorumlularından biri de Ege Ordu Komutanı Org. Nusret Taşdeler. “Kara propaganda yapmak ve hükümeti yıpratmak” maksadıyla kurulan internet sitelerinde 13’ü general 22 subay görev almış. Bu davaya dahil edilen isimler ve görevleri gibi internet sitelerinin isimleri de biliniyor. Fakat bu sitelerin deşifre olmasından sonra arşivlerinin tamamen silinmiş olması dolayısıyla içerik hakkında örneklere rastlamak pek mümkün olmadı. Sadece genel olarak hükümet karşıtı faaliyetlerin bir parçası olduğu yönünde vurgular haberleştirildi.

Yeni Akit muhabirleri Murat Alan ve Kenan Kıran arkadaşlarımızın iki gün önce başarılı bir şekilde gazeteye taşıdıkları haber bu konuyla ilgili yaşanan belirsizliği gidermek adına önemli bir adımdı. Murat Alan ve Kenan Kıran, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kabul ettiği İnternet Andıcı iddianamesinde Karargah’ta 35 defa güvenli silinmesine rağmen kurtarılan bilgilerden iddianameye geçen ifadeleri titizlikle taramışlar. Bu tarama sonucu yaptıkları haberle ülkeyi vesayet altında tutmak isteyen askerin dil ve mantığını olduğu kadar edep ve terbiyesini de ortaya koymuşlar.

www.irtica.org sitesi, hakkında tutuklama istemi çıkarılan Org. Taşdeler adına imzaya açılmıştı. Bu sitede yer alan haberlerde Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan, AK Partili vekiller, cemaatler vs. hakkında ısrarla hakaret ve küfür içerikli cümleler kurulmuş. Hükümet üyelerine hitaben “Kiralık sefil yaratıklar” gibi edep dışı sıfatlarla sesleniliyor. Kurulan birçok cümlede “fitneci, fesatçı, hükümet olmak dışında her şey, defolun gidin, şerefsizler, zavallılar, en küçük şahsi çıkar için ülkeyi satanlar” vb terbiyesizce ithamlar yer alıyor.

Söz konusu sitede yer alan bir haberde “Oturumunuzu sonlandırmaya geldim.” tehdidiyle başlayan bir cümle ise şöyle bitiyor: “Meclisi yaptığınız her icraat ile kirletmenize ve şerefsizleştirmenize artık kalıcı bir son vermeye geldim.” Kemalist kadroların akıl ve terbiye düzeylerini göstermesi açısından “şerefsizleştirme” kavramlaştırması kadar uydurma bir kelime her halde zor bulunur. Şerefi kendilerinden, laik-ulusalcı kimliklerinden, üniformalarından, darbeci geleneklerinden, başkalarına layık görmeyen bu kibir ve küstahlık olsa olsa kesif bir zavallılığın eseri olabilir.

Askeri söylem ve işleyişte her zaman için “şerefsizleştirme” siyasete ve topluma isnat edilirken, “şereflendirme” ise TSK’nın onurlu personeline münhasır kılınmaktadır. Atatürkçülükten uzaklaştığın oranda “şerefsizleşmekte”, Atatürkçülüğü benimseyip esas duruşta hizaya girdiğin oranda ise şereflenmektesin ha! Bu ne iğrenç bir taksim?

Bu kafa yapısını kışlaya kapatmak yetmez. Toplumun güvenliği için bu kafa yapısının psikolojik tedaviye tabi tutulması da elzemdir. 

YAZIYA YORUM KAT

2 Yorum