1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Araplar Erdoğan’ı Neden Seviyor?
Araplar Erdoğan’ı Neden Seviyor?

Araplar Erdoğan’ı Neden Seviyor?

​​​​​​​Türkiye’de yapılan son cumhurbaşkanlığı seçimi Araplar açısından sanki bir arap ülkesinde yapılıyormuş gibi bir heyecan oluşturdu.

15 Temmuz 2018 Pazar 22:57A+A-

Mohammad Ayesh’in yorumunu Fırat Taşdemir, Haksöz Haber için çevirdi:

Cumhurbaşkanı Erdoğan arap dünyasında belki de Türkiye’de olduğundan daha fazla popüler. Araplar Erdoğan’ı yalnızca Türkiye’nin lideri olarak değil, tüm islam coğrafyasının lideri olarak görüyorlar. Şimdiye kadar Erdoğan’ın popülaritesiyle ilgili birçok şey söylendi ancak, arapların büyük bir kısmı ne türk dilini biliyor ne de medyanın etkisine maruz kalıyor.

Arap dünyasında Erdoğan’la ilgili haberler ve hikayeler Ömer bin Abdülaziz, Seyfettin Kutuz ve Selahaddin Eyyubi gibi büyük kahramanların hikayeleri gibi anlatılıyor. İnsanların çoğunun onun hakkında söylediği şeyler bir fantezi ya da temenni olsa bile, sonuç olarak arap veya Müslüman dünyasında Erdoğan gibi bir liderin olmadığı kabul ediliyor. Bazıları onu Osmanlı’nın halifesi gibi ya da 1876’dan 1918’e kadar Osmanlı’yı yöneten Abdülhamit’in halefi olarak görüyor.

Arapların Erdoğan’ı sultan Abdulhamit’e benzetmesinin arka planında Osmanlı’nın tüm müslümanları kucaklayan politikasının bugün tekrar güçlendirilmeye çalışıldığı gibi bir mantıksal sebep mevcut. “Bütün müslümanlarla bağımızı güçlendirmeliyiz” diyen sultan Abdulhamit, eğer birlik olmazsak gelecek için bir umut yok, bu yüzden birbirimize daha yakın durmalıyız diye söylemişti. Erdoğan’nın bugün inandığı politika da bu doğrultuda olduğuna inanılıyor.

20140923_sa-refugees.jpg

Arap dünyasında Erdoğan’ı popüler kılan birkaç faktör var. İlk olarak, 2002 yılında partisi iktidara geldiği zaman ekonomi çok iyi değildi. 2002 ile 2011 yılları arasında, ülkedeki ortalama ekonomik büyüme 5,2 civarındaydı. Son altı yılda bu oran 6,7 oranına yükseldi ve bu Türkiye’nin G20 zirvesine dahil olmasına neden oldu. 17 yıllık süre içinde ekonomide yaşanan canlılık vatandaşların yaşamına da yansıdı. Bu durum Türkiye’nin dünyanın 17. Büyük ekonomisine sahip olmasını da beraberinde getirdi.

Erdoğan ve partisi, modern Türkiye tarihinde bir ilke imza atarak ordunun ve askeri tahakkümün gücünü geriletti. Ülkedeki yolsuzluk seviyesi azaldı. Birçok arap ülkesi hala askeri gücün politika üzerinde güç sahibi olmasından dolayı sıkıntılar yaşıyor. Bir ordu mensubu veya düşük rütbeli bir asker bazen parlamentonun aldığı bir kararda etkili olabiliyor.

Türkiye cumhurbaşkanı kırsal bir bölgeden geliyor ve bu durum araplarla daha iyi bir iletişim kurmasına olanak veriyor. Ailesi daha iyi bir yaşam için Istanbul'a göç etmiş. Erdoğan çocuk yaşta İstanbul sokaklarında babasına yardım etmek için karpuz ve simit satarak erken yaşta çeşitli zorlukla karşılaşmış. Araplar ne devrimden önce ne de sonra insanları yozlaştıran ve belli bir zümreye hizmet eden bir anlayışla mücadele eden bir lider görmediler.

Daha da önemlisi, Erdoğan, 3 milyonu aşkın Suriyeli mültecinin yanında Arap ülkelerin bile kapılarını kapattığı binlerce Mısırlı, Yemenli, Libyalı ve diğer coğrafyalardan gelenlere kapılarını açtı. Aynı şekilde, Türkiye şimdi başta arap öğrenciler olmak üzere 72 bin yabancı öğrenciye hem ev sahipliği yapıyor hem de bedava eğitim imkanı veriyor. Geçtiğimiz yıl boyunca yaklaşık 83 bin arap öğrenci burs için Türkiye’ye başvuruda bulundu. Diğer arap ülkeleri bu anlamda öğrencilere cazip gelmedi.

Daha da önemlisi, araplar Türkiye’ye girerken herhangi bir kısıtlamayla karşılaşmıyorlar. Halbuki, başka bir arap ülkesine gitmeye çalıştıkları zaman vizeyle giriş yapma gibi durumlarda tam tersi bir muameleyle karşılaşıyorlar.

İsrail, 2010 yılında Gaze’ye giden Mavi Marmara’ya saldırıp dokuz Türkiye vatandaşını öldürdüğünde, Ankara ve Telaviv arasındaki ilişkiler beş yıl boyunca kesildi. Ancak, İsrail arap topraklarında arap vatandaşlarını öldürdüğünde başta Filistin hükümeti olmak üzere diğer arap devletleri bırakın beş yıl ilişkilerini dondurmayı tam tersi normalleşmek için çaba sarfettiler. 

260618_ar_00-2.jpg

Son olarak Erdoğan’nın yönetimi altındaki demokratik Türkiye’de terörizm ve şiddet eylemlerinden dolayı hapsedilen Selahattin Demirtaş, son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmayı başardı. Arap dünyasında ise seçilmiş cumhurbaşkanları zorla hapsedildi, tutuklandı ve ortadan kayboldular. Türkiye’de tutuklu bir insan cumhurbaşkanı adayı olurken, arap demokrasisinde seçilen bir lider hapsedilebilir ve sanki hiç seçim olmamış gibi ortadan kaldırılabilir.

Tüm bu sebeplerden dolayı Erdoğan’ın izlediği politikayı olumlu bulan araplar Türkiye’ye akın ediyor. Türkiye’de yapılan son cumhurbaşkanlığı seçimi sanki bir arap ülkesinde yapılıyormuş gibi bir heyecan oluşturdu. Sadece bölgedeki tek adil seçimin olmasının yanında islam coğrafyasının kaderi açısından da büyük bir önem taşıdığına inanılıyordu. Erdoğan’ın büyük bir etkiye sahip olmasında bu etken başat bir rol oynuyor.

Çeviri: Fırat Taşdemir / 4 Temmuz 2018 (Middle East Monitor)

HABERE YORUM KAT

4 Yorum