Düşünce Hikmet Kulubü, akademisyen-yazar Doç. Dr. Ömer Miraç Yaman’ın sunumuyla madde bağımlılığına ilişkin bir konferans düzenledi.

Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda, Murat Toreli’nin okuduğu Kur'an’ı Kerim tilaveti ile başlayan konferansın moderatörlüğünü İbrahim Beydüz yaptı.

Konferans öncesi Feyzi Baran’ın yönetmenliğini yaptığı “Bana Dua Et” isimli kısa film gösterimi gerçekleştirildi. Kısa filmin ardından yönetmen Fevzi Baran, film hakkında kısa bir konuşma yaptı.Baran, Diyarbakır’ın simgesi konumunda olan tarihi Dört Ayaklı Minareli Camii’nin tuvaletinin iç kapısında “Bana Dua Edin, Bu Maddeden Kurtulayım” diye yazan 18 yaşındaki R.K’nın, toplum vicdanı üzerine bıraktığı gerçek hayat hikâyesinden ilham aldıklarını belirtti. Baran, filmin öyküsünün de gösterdiği gibi toplumdan dışlanmış madde bağımlısı gençlerin çıkış yolları aradığını ve uzatılacak bir yardım eli beklediklerini kaydetti.

“Apaçi Gençlik” isimli bir kitap çalışması da olan İstanbul Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ömer Miraç Yaman, konuya ilişkin yaptıkları saha çalışmalarında rastladığı kimi örnekleri gençlerle paylaştı.

Her gencin bir değer olduğunu, her gencin kaybedilen bir Kudüs olduğunu kaydeden Yaman şöyle konuştu; “Kimilerine göre “ıslak odunla dövülmeleri” gereken, kimilerince “modifiye” kıro, maganda, zonta, hırbo sayılan, genellikle varoş ve yoksul çocuklar diye anılan, adları ‘tacizci ’ye çıkmış, bunun akabinde toplum olarak dışlanan ve ötekileştirilen bu kesim çözümü madde ve benzeri yollara girerek bulmaya çalışıyorlar. Oysa toplum olarak yanı başımızda onlarca Kudüs, onlarca Mescidi Nebevi yıkılırken bizler bu gençleri göz ardı ediyoruz. Onları kendi ellerimiz ile gömüyoruz.”

Yaman, madde bağımlılarının yaşamlarına girerek onların duygu ve düşüncelerine bire bir tanık olarak yaşadıklarını ve bu gençlerimiz için yapılması gerekenleri anlatarak tavsiyelerde bulundu, “okullara gidip rehberlik hocaları eşliğinde bu tarz ortamlara yatkın gençler ile iletişim kurulmalı. Onlar ile en azından bir bardakta olsa çay içilmeli, onları topluma kazandırmanın yolları bulunmalıdır.” dedi.

Konferansın sonrası yazar kitabını imzaladı.