1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. Amerikalı Yönetmen: “ABD, Kendi Yarattığı Kaos İçin IŞİD’i Suçladı”
Amerikalı Yönetmen: “ABD, Kendi Yarattığı Kaos İçin IŞİD’i Suçladı”

Amerikalı Yönetmen: “ABD, Kendi Yarattığı Kaos İçin IŞİD’i Suçladı”

Üç Oscarlı Amerikalı yönetmen Oliver Stone, yeni televizyon dizisinde ABD'nin eski başkanı John F. Kennedy'ye suikast, Vietnam Savaşı ve 11 Eylül saldırılarının anlatılmayan, gün yüzüne çıkmamış ayrıntılarına ışık tutmaya çalışıyor.

22 Eylül 2015 Salı 13:30A+A-

Ünlü yönetmen “ABD’nin Anlatılmayan Tarihi (The Untold History of the United State)” adlı dizi için yaptığı araştırmalarda kendisini en çok da ABD’nin Ortadoğu’daki istismarlarının şaşırttığını söyledi.

Middle East Eye haber ve analiz sitesine konuşan Stone: “Anlatılmayan tarihe çalışırken bir nokta beni çok etkiledi: Ortadoğu’daki müdahalelerimiz… Çok menfur bir müdahale.” dedi.

“Bir Kere Girdik, Sonsuza Dek Kaldık”

Stone, Washington’ın Ortadoğu’daki gelişmelerdeki parmağının izini takip ederken 1930’lu yıllara kadar gidiyor. Stone’a göre bu müdahale eski başkan George H. W. Bush’un döneminde zirveye çıkıyor.

Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’in Kuveyt’i işgal etmesinin ardından Bush’un bölgeye yüz binlerce asker gönderdiğini anımsatan Stone: “Sovyetler çökmüştü ve bölge tek bir süper güce kalmıştı. Bir daha oradan çıkamadık. Bir kere girdik, sonsuza dek kaldık.” diye konuştu.

“ABD, Kendi Yarattığı Kaos İçin IŞİD’i Suçladı”

Stone: “Tüm bölgeyi istikrarsızlaştırdık. Kaos yarattık ve sonra kendi yarattığımız kaos için IŞİD’i suçladık.” dedi.

Stone, dizi ve kitabın araştırma ve yazım aşamasında Amerikan Üniversitesi öğretim görevlilerinden Peter Kuznick ile birlikte çalıştı. Kuznick, ABD'nin Japonya'ya düzenlediği, İkinci Dünya Savaşı'nı sona erdiren nükleer saldırılar konusunda uzman bir isim.

“Amerika Karışıklık Çıkarıyor, Çözmek İçin Askerî Plan Yapıyor”

Middle East Eye'a verdiği röportajda Kuznick: "Hepsinin sebebi petrol. 'Bizim petrolümüzün onların çölünün altında ne işi var?' diye bir tampon yazısı vardı, hatırlarsınız." dedi.

ABD'nin Suudi Arabistan ile olan ittifakının, 1953 yılında dönemin İran başbakanı Muhammed Musaddık'a karşı düzenlenen CIA destekli darbenin ve 1980'lerde Afganistan'da Sovyet karşıtı militanlara arka çıkılmasının altında Washington'ın petrol açlığı yatıyor.

"Önce bu karışıklıkları yaratıyoruz, sonra da çözmek için büyük bir askerî planımız oluyor. Ve o askerî çözümler işe yaramıyor." diyor Kuznick.

“ABD’yi İyilik Adına Çalışan Bir Güç Şeklinde Resmeden Eğitim Sistemi”

Stone ve Kuznick'in bu görüşleri, Kahire, Moskova ya da Paris sokaklarındaki insanları şaşırtacak cinsten değil.

Fakat ABD için sıra dışı açıklamalar. Stone'un tabiriyle “Amerikalılar bir balonun içinde yaşıyor.” ve ABD'yi dünyada istikrarın direği ve iyilik adına çalışan bir güç şeklinde resmeden eğitim sisteminin, siyasetçilerin ve medyanın verdiği bilgilere inanıyor.

“Amerikalılar Her Yerde Düşmanları Olduğu Hissine Kapılıyor”

Eski başkanlardan Ronald Reagan'ın Amerika'yı "bir tepenin üzerinde parlayan bir şehir" olarak tasvir etmesi, bu durumun en meşhur örneklerinden biri. "Amerikalı olmak çok rahatlatıcı bir şey." diyen Stone, sözlerine şöyle devam etti:

"Güvende ve maddî bir refah içinde olduğunuz ve Rusya'dan Çin'e, İran'dan Kuzey Kore'ye her yerde düşmanlarınız olduğu hissine kapılıyorsunuz. Bir kozanın içinde yaşıyorsunuz. İki okyanusa kıyısı olan büyük bir ülkeniz var, ama hep tehdit altındasınız.".

Stone bunu gayet iyi anladığını, çünkü kendisinin de aynısını yaşadığını ifade ediyor. Cumhuriyetçi borsa simsarı Louis Stone'un oğlu olarak New York'ta büyüyen Stone, hep yaratıcı biri olmuş. Çocukken ailesini eğlendirmek için kısa oyunlar yazıyormuş. Ancak okuldaki öğretmenlerinin anlattığı o şişirme tarihi hiç sorgulamamış.

"Hikâyenin sadece Amerikan istisnacılığını vurgulayan, yani Amerika'yı dünyaya karşı fedakâr ve faydalı bir ülke olarak gösteren kısmını almıştım." diyor ünlü yönetmen.

“Vietnam’daki Laf Kalabalığı ve Militarist Sözler”

1967 yılında orduya gönüllü yazılarak Vietnam'da görev yapan Stone, iki kez yaralandı ve kahramanlığından dolayı Bronz Yıldız nişanı, hizmetlerinden dolayı ise Mor Kalp nişanı aldı.

Stone o döneme ilişkin olarak şunları anlattı:

"Vietnam'dan döndüğümde şaşkındım. Orada olanlara dair tamamen kafam karışmıştı. Fakat o laf kalabalığından, o militarist sözlerden ben de fazlasıyla nasibimi aldım.".

Martin Scorsese gibi önemli isimlerden ders alma fırsatı bulduğu New York Üniversitesi'nde sinemacılık okurken tarihi sorgulamaya, "ilerici tarih" üzerine kitaplar okumaya başladı.

1980'lerde yaptığı siyasî eğilimli filmleri besleyen de bu fikirler oldu.

1986 yapımı Salvador, Orta Amerika'da 1980'lerdeki savaş ortamını konu alıyordu. Stone'un yönetmenlik kariyerinde dönüm noktası sayılan, başrolünde Charlie Sheen'in oynadığı Müfreze'de (1986) ise Vietnam'da görev yapmış genç bir askerin hikâyesi anlatılıyordu.

oliver_stone_jfk.jpg

Stone, 1989 yapımı Doğum Günü 4 Temmuz filminde de Vietnam Savaşı'nı sorgulamaya devam etti. 1991 yapımı JFK ile eski Amerikan başkanı John F. Kennedy'ye düzenlenen suikaste ilişkin komplo teorilerini; Nixon (1995) ve W (2008) filmleriyle de sonraki yıllarda başkanlık koltuğuna oturan Richard Nixon ve George W. Bush'u konu aldı.

Stone, NSA muhbiri Edward Snowden hakkındaki filminin gösterim tarihinin 2016'ya ertelendiğini söyledi.

“Amerika Tehdidin Bizzat Kendisi”

Stone ayrıca aralarında Kübalı devrimci lider Fidel Kastro, Ukrayna'nın devrik cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in de bulunduğu, Washington'a meydan okuyan birçok yabancı devlet adamıyla da röportaj yaptı.

On bölümlük bir belgesel dizisi ve 750 sayfalık bir kitaptan oluşan “Amerika'nın Anlatılmayan Tarihi”, Amerikalılara, İkinci Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş'tan günümüze kadar olan Amerikan tarihine dair alternatif bir bakış açısı sunuyor.

Amerikalı öğrencileri yanlış yönlendirerek işlenen "eğitim suçu”na karşı koymak istediğini belirten Stone, şöyle diyor:

"Amerikan istisnacılığı müfredatımızından çıkarılmalı. Tehdit altında değiliz. Tehdidin bizzat kendisiyiz.".

Kaynak: Middle East Eye, Al Jazeera

HABERE YORUM KAT