1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. ABD’nin Başağrısı Kronik, Üzüldünüz mü?
ABD’nin Başağrısı Kronik, Üzüldünüz mü?

ABD’nin Başağrısı Kronik, Üzüldünüz mü?

Esed rejimi ve arkasındaki İran-Rusya bloğunu temize çıkarıp Suriye’deki bütün yıkım ve katliamlardan Türkiye Hükümetini sorumlu olmakla itham edenler şimdi aynı işi Kobani meselesi üzerinden sürdürmeye çalışıyor.

27 Ekim 2014 Pazartesi 18:56A+A-

Kenan Alpay / Haksöz Haber

Hayır, benim hayatımda New York Times’in, Washington Post’un, Wall Street Journal’in, Financial Times’ın çok ciddi bir yeri yok. Fransızların Le Monde’u, Le Figaro’su veya İngilizlerinObserver’i, Telegraph’ı da çoğu zaman yer tutmaz bile.

Okunmaması, dikkate alınmaması, görmezden gelinmesi bağlamında söylemiyorum elbette. Ancak şundan kesinlikle eminim: Amerika, Fransa, İngiltere veya benzeri ülkelerde yayınlanan gazetelere, bu gazetelerde yer alan haber ve yorumlara bakarak istikamet belirlenemez, bağlayıcı tanım yapılamaz ve rota tayin edilemez.

Batı’ya, Batı’dan neşet eden söylem ve önerilere önem verme hususunda ulusalcı ve sosyalist kesimlerin öteden bu yana liberal kesimlerden geri kalır yanı olmadı. Lakin Batı’yı önemsemekten yüceltmeye hatta kıble edinmeye vardıran Türkiye’deki Batıcı ve Batıcılaşmacı iktidar sınıfları, aydın ve akademisyenler meseleyi sadece felsefi bir tercihte bırakmadılar. Üstelik tarih ve toplumu, siyasi ve iktisadi ilişkileri yeniden yapılandırıp Türkiye’nin diplomatik ve askeri ilişkilerinin istikametini, rotasını ilelebet Batı’ya göre hizalandırmaya çalışıyorlar.

Marie Harf Sussun, Liberaller Konuşuyor

Türkiye’nin siyasal gündemini ipotek altında tutmak üzere maalesef zevzeklik ve ahlaksızlık yarış halinde. Suriye meselesi üzerinden hem bir kırılmaya hem de maskelerin düşüşüne şahitlik ediyoruz. Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Başbakan Davutoğlu’nun siyaset tarzının ne kadar tutarlı olup olmadığı test etmekten daha fazlasına tekabül eden bir çirkinlikle, oryantalist bakış açısı ve emperyalizm sözcülüğüyle karşı karşıyayız.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’nun imaj ve algısını ABD Başkanı Obama tarafından ne yapması ve ne yapmaması talimatla bildirilen siyasetçi pozisyonuna düşürmek için hemen her yol deneniyor. Esed rejimi ve arkasındaki İran-Rusya bloğunu temize çıkarıp Suriye’deki bütün yıkım ve katliamlardan Türkiye Hükümetini sorumlu olmakla itham edenler şimdi aynı işi Kobani meselesi üzerinden sürdürmeye çalışıyor. PKK-PYD tarafından ilan edilen laik-ulusal-Batıcı Kanton Devlet müsameresinde Türkiye’ye, ABD ve Esed rejimi adına lejyonerlik rolü biçiliyor ya buradaki liberal-sosyalist kesimler de bunun için seferberlik ilan etmiş durumdalar.

Hemen her gün Amerikan yönetimine ya da ABD yönetimine yakın basın yayın organlarının haber-yorumlarına veya bir think-tank raporuna atıflar yapmak siyasal analiz diye pazarlanıyor. Bu sözüm ona tercüme-iktibas analizlerle Türkiye’nin ne kadar derin ve çaresiz bir pozisyonda olduğu, orta doğu bataklığına doğru ölümcül bir yol tuttuğu, Batılı ve laik-ulusalcı müttefiklerine sırt çevirmekle bütün nefret ve düşmanlıkları üzerine topladığı işleniyor.

Yazının Devamı >>>