1. HABERLER

  2. HABER

  3. 6-7 Ekim'deki Şehit Ailelerinden Mahkemeye Sert Tepki
6-7 Ekim'deki Şehit Ailelerinden Mahkemeye Sert Tepki

6-7 Ekim'deki Şehit Ailelerinden Mahkemeye Sert Tepki

6-7 Ekim'de HDP yöneticileri tarafından sokağa salınan PKK'li çetelerce katledilen Yasin Börü ve arkadaşlarının aileleri, davayı takip etmek üzere gittikleri Ankara'dan dönerken, mahkeme süreci ile ilgili çarpıcı iddialarda bulundular.

07 Ekim 2015 Çarşamba 12:44A+A-

Şehit aileleri, Yasin Börü ve arkadaşlarının katillerinin yargılandığı dava için gittikleri Ankara'dan döndü.

HDP yöneticilerinin kışkırtmasıyla sokaklara salınan PKK'lı çeteler tarafından çıkarılan olaylarda, ihtiyaç sahiplerine kurban eti dağıttıkları sırada hunharca katledilen Yasin Börü ve arkadaşlarının aileleri, İlke Haber Ajansı'na konuşarak, aradan bir yıl geçmesine rağmen, adil bir kararın alınmadığını ve mahkemelerin tiyatroyu andırdığını söyledi.

Mahkeme ile ilgili gelişmelerden dolayı hayal kırıklığına uğradıklarını  belirten şehit aileleri, devletin kendini ve elinin altındakileri koruyamayacak kadar aciz kaldığını ve sanıklardan hesap soramayacak kadar çekingen davrandığını belirtti.

Sabit  delillere, kendilerinin ifadelerinin alınmamasına ve mahkemeye çıkarılmamalarına rağmen, yakalanan sanıkların bırakılmalarına hiçbir anlam veremediğini belirten Yasin Börü'nün babası Fikri Börü, gizli tanığın ifadesi ile, olayın canlı tanığı Yusuf Er'in ifadesinin de unutulduğunu ifade etti.

Mahkemenin Ankara'ya taşınmasının kendilerini çok zor durumda bıraktığını ifade eden Börü, “Saatlerce beklememize rağmen, bizden çok az, katillerden ise saatlerce ifade aldılar. Cumhurbaşkanı ve başbakan bu davanın takipçisi olacaklarını söylemişlerdi. Öyle sanıyorum ki, onlar da bizi aldattılar.” dedi.

Gökgöz: “Adaletle hükmetmediğiniz için, sizi Allah'a havale ediyoruz”

Mahkemede olumlu yönde herhangi bir gelişmenin olmadığını kaydeden Şehit Hasan'ın babası Mehmet Gökgöz, Zübeyde Zümrüt, Gülten Kışanak ve Selahattin Demirtaş'ın da sanıklar arasında yer alması gerektiğinin altını çizdi.

Gökgöz, “Savcı ve hakimler ne yapmaya çalışıyor? Nasıl bir hukuk işliyor, anlayamadım. Çocuklarımız katledildiğinden beri bir sene geçmesine rağmen, mahkeme yüzü görmedik. Bir kere çağırdılar, ancak mahkemeye çıkmadan bir gün önce sanıklar serbest bırakılmıştı. Adaletle hükmetmediğiniz için sizi Allah'a havale ediyoruz.” diye konuştu.

Güneş:“Biz sırtımızı Allah'a dayamışız, adaletle hüküm vermekten korkanlara değil.”

Ankara'da ertelenen Yasin Börü davasından dönen Riyad Güneş'in kardeşi Nihat Güneş, tutuklanan sanıklardan ikisinin her şeyi itiraf ettiğini, delillerin de her şeyi kanıtlamasına rağmen mahkemede tatmin edici bir sonucun çıkmamasına anlam veremediğini vurguladı.

Sanıkların çelişkili ifadeler kullandığını ve her şeye sanki kendilerine ezberletilmiş gibi ‘Yok' cevabını verdiklerine dikkat çeken Güneş, “Sanıkların avukatlarından biri, sanığın madde bağımlısı olduğunu ileri sürerek, onun masum olduğunu kanıtlamaya çalışıyordu. Biz hakimlerin hakimi olan Allah'a güveniyoruz. Sırtımızı Allah'a dayamışız, adaletle hüküm vermekten korkanlara değil. Dünyada hesap sormaya gücümüz yetmese de, onları avukatlarının da kurtaramayacakları bir mahkeme bekliyor. Bizim artık ne devlete, ne de adaletine miskal-i zerre kadar güvenimiz kalmadı. Kaldı ki bu adalet binalarına, adaletsizlik binası yazılması daha yerinde olur.” diyerek tepki gösterdi.

Dakak: “Bize böyle evlat nasip eden Allah'a hamd olsun”

Hüseyin Dakak'ın (19) babası Öztekin Dakak, kendisine salih bir evlat verdiği için Allah'a şükrettiğini  belirterek, şunları söyledi: “Mahkemenin adil bir şekilde işlemesini ve suçluların cezalarını çekmelerini isterdik. Ancak çocuklarımızı katledenler hala cezalandırılmadı. Biz, çocuklarımızın şehadeti ile gurur duyuyoruz. Böyle evlat yetiştirdiğimiz için Allah'a hamd ediyoruz. Çocuklarımız başka yolda olsaydı ne yapardık?” dedi.

Yavaş: “Davayı sulandırarak, katilleri bir bir serbest bırakıyorlar”

Yasin Börü davasının İzmir'e alınmasına tepki gösteren Yavaş, “Bu işi sulandırmak için İzmir'den Ankara'ya alındı. Şehit aileleri bu davaya çağrılmadı. Bununla beraber Yasin Börü'nün üzerinden araba ile geçen kadın da serbest bırakıldı. Bu suçluların bırakılmasına bir anlam veremedik. Davayı sulandırarak katilleri bir bir serbest bırakıyorlar. Cumhurbaşkanı ve başbakan tüm mitinglerinde Yasin Börü ve arkadaşlarının vahşice bir şekilde katledilmelerini unutmayacaklarını dile getirmelerine rağmen, bu işin gerçek failleri serbest bırakılıyor. Allah şehit ailelerine sabırlar versin.” ifadelerini kullandı.

Güneş, “Devlet kendini ve elinin altındakini koruyamayacak aciz miydi?”

Mahkemenin baştan sona bir tiyatro olduğunu kaydeden şehit Cumali Güneş'in ağabeyi Mehmet Zülküf Güneş, mahkemenin Diyarbakır'dan Ankara'ya taşınmasının davanın en başındaki çelişki olduğuna vurgu yaparak, ‘Devlet kendini ve elinin altındakini koruyamayacak kadar aciz miydi?' diye sordu.

Kardeşi Cumali Güneş ve Turan Yavaş'ın katledilmesi ile ilgili, bir sene dolmasına rağmen herhangi bir soruşturmanın açılmadığını kaydeden Güneş, “Başbakan bana davanın takipçisi olacağını söylemesine rağmen, bizi aldattı. Özgecan'ın ailesini bizzat sarayında ağırlayan başbakan ve cumhurbaşkanı, niçin Yasin Börü ve arkadaşlarının ailesini sarayına davet edip birebir onlardan meseleyi dinlemedi. Acaba Özgecan'ın canı Yasin Börü ve arkadaşlarından daha değerliydi de ondan mı Yasin Börü ve arkadaşlarının davasıyla ilgilenilmedi. Yeri gelse Nil'in kenarında, Fırat'ın başında bir kuzuyu kurt kaparsa sorumlusu olduğunu söylüyorsunuz, ancak hakikatte insanlar katlediliyor. Değil hesabını kendinizden katillerinden dahi soramıyorsunuz.” diye konuştu.

Güneş: “Riyad'ımın katilleri karşımda gülerken, ben ise ölüyordum”

Oğlunun şehadetinin yıldönümü olduğunu belirten Güneş, kilometrelerce yol mahkemeye varmak için gittiklerini, ancak mahkemede kendilerine konuşma hakkı verilmediği için üzgün olduğunu dile getirdi.

Oğlunu katletmekten yargılananların mahkemedeki tavırlarından rahatsız olduğunu söyleyen Güneş, “Riyad'ımı katledenler mahkemede, karşıma geçip, gülüyor, kahkaha atıyor, aileleri ile kucaklaşıyorken, ben ise bir kez daha ölüyordum.” dedi.

0f53fd4d8b0bcd41a68e.jpg

ff2745c23307dc86ad3d.jpg

3709c1112ba5acf72d50.jpg

ac5c2223a4d0525fbcfa.jpg

bb890540a0cb92f06598.jpg

e8c39df967840ef73c2a.jpg

f56fa74861e30e386406.jpg

İLKHA

HABERE YORUM KAT