1. HABERLER

  2. ETKİNLİK

  3. 100. Yıl Üniversitesinde Suriye Halkına Destek
100. Yıl Üniversitesinde Suriye Halkına Destek

100. Yıl Üniversitesinde Suriye Halkına Destek

Üniversiteli Müslümanlar'ın yaptıkları çalışma sonucu Van 100. Yıl Üniversitesi öğrencileri bir eylem yaptılar

02 Nisan 2012 Pazartesi 17:23A+A-

Yapılan çalışma sonucu Van 100. Yıl Üniversitesi öğrencileri bir eylem yaptılar ve resim sergisi düzenlediler. Rektörlüğün izin vermemesinden dolayı resim sergisi kısa bir süre sonra kaldırıldı.

Eylemde kullanılan döviz ve atılan sloganlar şunlardı: “biji azadi bımre diktatori”, “em lı dev bréxwe e suriyéne”, “stop the massacre! in syria”, “Suriyeli kardeşlerimizin yanındayız”, “Suriyeye özgürlük İslami direnişle gelecek”, “Diktatör beşşar esad katliam zulüm fesad”, Suriye katliamına son, Suriye deki katliama sessiz kalma”, “Katil Rusya Suriyeden katil ABD Ortadoğudan defol”, “Suriye İslami direnişine bin selam”, “Dün hama bugün humus katliam sürüyor”, “Esed canavarını durdurun”, Sloganlar: “Yallah irhal ya beşşar, diktatör esad katliam fesad”, “Jı bo zalıman bıji cehennem, lebbeyk lebbeyk lebbeyke ya Allah”, ”uyan diren özgürleş”, “Kahrolsun emperyalist zalimler”, “ensar uyuma muhacire sahip çık” ve tekbirler atıldı.

Haber ve foto: Emrah Taş, Eşref Bardur

van-20120402-1.jpg

van-20120402-2.jpg

van-20120402-3.jpg

van-20120402-4.jpg

van-20120402-5.jpg

van-20120402-6.jpg

van-20120402-7.jpg

Yapılan basın açıklamasının tam metni:

 Rahman ve Rahim olan Allah’ın adı ile

Zulme Karşı Müslüman Gençlerin Ortak Sesi

Tunus'taki bir kıvılcımla alev alan, zulüm altında inleyen birçok Arap ülkesinde domino etkisi yaratan; Mısır, Yemen ve Libya’daki benzeri rejimlerin sonunu getiren özgürlük ve adalet çığlığı Suriye’ye de ulaştı.

Esed Hanedanı'nın 43 yıllık hâkimiyetindeki mevcut rejim; darağaçları gölgesinde, kan, gözyaşı ve cesetler üzerinde, hayatını zulümle devam ettiriyor. Buna rağmen Kurulan diktatörlükten, yapılan insanlık dışı işkencelerden, infazlardan, baskı ve zulümlerden bıkan Suriye halkı, kanlar içerisinde adalet ve özgürlük çığlığını sürdüremeye devam ediyor.

Şehirler tanklarla, füzelerle, ağır silahlarla bombalanırken, savunmasız siviller vahşice katlediliyor. Genç erkeklerin boğazları kesiliyor, kadınlar tecavüz edildikten sonra öldürülüyor. Rejim güçlerince gerçekleştirilen saldırılar neticesinde bugüne kadar yaklaşık 10.000 insanın can verdiği Suriye’de kitlesel tutuklamalar ve kayıplara ek olarak 100.000’den fazla insan işkence ve ölüm korkusuyla ülkelerini terk etmiş durumda.

Suriye, sadece bir halkın özgürlük ve adalet uğruna ortaya koyduğu destansı mücadeleye sahne olmuyor; aynı zamanda bu halk ile bu kanlı rejim arasında konumlananların küresel hesaplaşmalarına da sahne oluyor. Soğuk savaş yöntemlerini farklı renk ve tonlarda sürdüren emperyalist vampir devletler, Suriye üzerinden derin hesaplaşma içerisine girmiş durumdalar.  İsrail'in güvenliğinin kırmızıçizgi olarak görüldüğü ve esasında ulusal çıkarların ön planda olduğu bu hesaplaşmada kendilerinin kurtarıcı rollerini uygun oynayabilmeleri için katliamların daha fazla sürmesi arzu edilmektedir. Yağdıracakları bombaların kat kat maliyetinin karşılığını alamayacakları doğal kaynaklardan yoksun olan Suriye'de farklı bir yaklaşıma, farklı bir hesaplaşma alanına sahne olmaktadır.

23 gündür zalim Suriye istihbaratının elinde esir olarak tutulan Âdem Özköse ve Hamit Coşkun kardeşlerimizin de durumunu gündeme getirmeyi gerekli buluyoruz. Suriye'de yaşanan katliamı yerinde belgelemek ve bunu dünya kamuoyunun gündemine sokmak için Suriye'ye gizli yollardan giren gazeteci kardeşlerimizin, ne yazık ki günlerdir Suriye rejiminin elinde olduğu ve alınan son haberlere göre durumlarının iyi olduğunu öğrendik. Türkiye'deki kamuoyu ve hükümet yetkililerin bu konuyla ilgilendiklerini bilmekteyiz, fakat bizler Müslüman gençler olarak; kardeşlerimizin esaret hallerinin son bulması için daha somut adımların atılmasını bekliyoruz. İnşallah en kısa süre içinde Âdem ve Hamit kardeşlerimiz özgürlüklerine kavuşup, Suriye'de yaşanan katliamı gözler önüne sereceklerdir.

Yakın zamanda bir yılını dolduran ve gelinen noktada Suriye’nin geleceğinin ne olacağıyla alakalı, toplumun taleplerinin nereye taşınacağından çok, Suriye'nin dünya sistemi içerisinde nerede duracağıyla alakalı insanlık dışı faktörlerin daha fazla belirleyici olmaya başladığına tanık olmaktayız.  Açıktır ki, hemen bütün ülkeler ve güç odakları, Suriye'de sergilenmekte olan bu vahşiliğe, vicdanî- insanî bir hassasiyetle değil, sadece strateji penceresinden bakmakta ve sadece stratejik gerekçelerle bir takım planlar yapmaktadırlar. Bu arada ise "Filler dövüşürken, ezilen çimenler"  olmaktadır.

Bizler, özelde Ortadoğu da genelde tüm dünyada özgürlük ve adalet şiarıyla ayağa kalmış tüm halkların direnişlerini destekliyoruz. Baskıcı, zalim iktidarların zulümlerine karşı tüm Ümmeti ve insanlığı duyarlılığa, mazlum halklarla dayanışmaya davet ediyoruz. On yıllardır silah zoruyla geniş kitlelere hükmeden azınlık diktalarına, cuntalara, işbirlikçilere karşı kıyam eden mazlum  halkların yanında saf tutmanın hem kardeşlik hukukunun bir gereği, hem de vicdani ve insani bir sorumluluk olduğunun altını çiziyoruz.

Suriyeli kardeşlerimizin yanında yer almak, onların özgürlük ve adalet haykırışlarına ses olmak, bu vahşete tepki vermek Müslüman olmamızın, insan olmamızın gereğidir. Bizler tevhid, adalet ve özgürlük ehli Müslüman gençler olarak Baasçı dikta rejimlerine, mezhepçi tutkulara, yerli zalimlere karşı olduğumuz gibi, emperyalist saldırı ve işgallere, uluslararası müdahalelere de karşıyız.. özelde ABD, Rusya, Çin gibi emperyalistlerin politikaları sadece zulmü, ifsadı yaygınlaştırdığını ve asla adaleti gözetmediğini bütün insanlık bilmektedir. Öncelikle her zaman bunların karşısında olduğumuzu ilan etmek isteriz.

Bizler bu işin peşini bırakmayacağımızı, mültecilerin zalim rejimlerin kucağına atılmasını kabul etmediğimizi ve ensar olma yolunda mülteci kamplarını ziyaret edeceğimizi dile getirmek istiyoruz. Ayrıca tüm Müslümanları da adaletli olmaya, tutarlı olmaya, kendimiz için talep ettiğimiz her şeyi kardeşlerimiz için de istemeye çağırıyoruz! Baskıcı, zalim iktidarların zulümlerine karşı tüm Ümmeti ve insanlığı duyarlılığa, Müslüman halklarla dayanışmaya davet ediyoruz.

İzzeti ve onuru tercih eden ve zulme karşı kıyam eden Suriyeli kardeşlerimizin kanları Esad'ı ve Baas rejimini boğsun ve Suriye halkının bu destansı direnişi zaferle taçlansın.

Diyarbakır Özgür-Der Üniversite Gençliği

 

Düşünce ve Hikmet Kulübü

Diyarbakır Bilgi ve Erdem Topluluğu

Van Özgür-Der Şubesi

Van İnsan-Der

Van Umut Işığı-Der

Van Erdem-Der Şubesi

Erzurum Özgür Üniversite Gençliği

Kars Özgür Üniversite Gençliği

Ağrı İHH

Ağrı Özgür Üniversite Gençliği

Bingöl Bilgi ve Düşünce Derneği

Muş Akademi Derneği

Malazgirt Erdem Şubesi

Tatvan Özgür-Der

HABERE YORUM KAT

2 Yorum